İkinci Süveyş Kanalı Projesi
Adalar’a Helikopter Pistine...
Ankara’nın Yeni Adalet Sarayı'nın...
"Barış Hemen Şimdi"
“Ankara Ulaşım Ana Planı’nı...
Mimarlar, Akademisyenler,...
Mimarlar AKM’de Yapılacak...
Mimarlar, Kumrular İkamet...
Mimarlar, İmrahor Vadisi...
"Kanal Ankara Projesi Durdurulmalı"
Mimarlar Odası Kanal Ankara Projesi'ni İnceledi
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi İmrahor Vadisi'ne yaptığı inceleme sonrasında yaptığı açıklamada, yargı kararlarına rağmen millet bahçesi ve Kanal Ankara projesinin devam ettiğini belirtti.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi çalışmaları kapsamında İmrahor Vadisi'nde yerinde tespit ve inceleme çalışması yaptı. Tespit çalışmasına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen ve Kent İzleme Merkezi Sekreteryası Redife Kolçak katıldı. Vadi tespiti ile ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan; "Ankara’nın Son Vadisi yok olma tehdidi altında. 18 yıldır vadinin kurtarılması için mücadele veriyoruz. Kaçak hafriyat dökümleri, derelere bırakılan kirleticiler, yüksek yoğunluklu nazım imar planları, yapılaşma, millet bahçesi-namı diğer Kanal Ankara projeleri ile birlikte vadi potansiyellerini kaybediyor” dedi. Candan şöyle devam etti: "Son günlerde ’İmrahor Vadisi’nde kaçak teraslama, kaçak yapılaşma ile hareketliliğin olduğunu köylüler odamıza bildirdi. Bölgeye giderek yerinde inceleme yaptık. Yargı kararlarına rağmen, millet bahçesi ve Kanal Ankara projesi devam ediyor. Vadiyi bir duvar gibi çevreleyen kent suçları Sinpaş projesini, vadi tabanına yayılan yüksek yoğunluklu yapılaşmayı, yine vadide çimento fabrikasını, tuğla fabrikalarını, tüp depolama alanlarını, hafriyat atıklarını ve kaçak hafriyat alarak vadi yamaçlarının traşlandığını yerinde tespit ettik. Hafriyat atıkları ve vadi yamaçlarında yapılan teraslama ve hafriyat çalışmalarını, kaçak yapılaşmayı Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyesi’ne resmi yazı ve belgelerle işlem yapılması için gönderdik.”
Kanal Ankara projesinin vadinin sonu olacağını ifade eden Candan, millet bahçesi birinci etabı olarak başlayan ve 1200 metre uzunluğunda 20-30 metre genişliğinde 3 kademeli olarak planlanan kanalla ilgili detayları da açıkladı. Candan, şunları kaydetti: “1. etabı 74 milyon 820 bin liraya ihale edilmiş olan Kanal Ankara projesi aynı zamanda ekonomik olarak halkın zor durumda olduğu ve 11 milyon kişinin aylık 583 lira ile geçinmeye çalıştığı bir dönemde çok büyük bir israf projesidir. Kanalın ilk etabı ile birlikte 198 bin metrekare grading yani toprak hareketleri planlanmıştır. Yani 198 bin metrekarelik alanda, kazı dolgu yapılarak topoğrafya bozulacaktır. Toprağın en bereketli 50 cmlik üst tabakası, flora ve faunası tahrip edilecek aynı zamanda bu grading ile ekosistemin en önemli değerlerinden olan toprak eşiği yok edilecektir. 20 bin ton su bırakılacak olan beton kanal için, akan dere yer altına alınmakta, doğal ortam yok edilmektedir. İlk etabında öngörülen 500'ü aşkın otopark ile yaşanacak araç trafiği ile vadi zarar görecektir. Kanal Ankara projesi vadiye, Ankara’ya ihanet projelerinden birisidir.” Candan şöyle devam etti: “8 km’lik çalışmanın ilk 1200 metresinin eylül ayında bitirilmesi öngörülürken, kanal için şehir şebekesinden 20 bin ton su bırakılacak ve kanal içerisindeki su 4 filtrasyon sistemi ile temizlenecek. Akıl almaz bir durum. Beton kanalda su görmek için, doğal akan dereyi beton borularla yer altına alıp, sonrada ona paralel beton kanal yaparak içine şehir şebekesinden ya da Eymir Gölü’nden su bırakarak Kanal Ankara yapmak akla ziyan bir durumdur. Doğaya karşı bu düşmanlık affedilemez. 38 bin metrekarelik yapısal peyzajla otsu bitkiler, çalılar dikecekler, çim alan yapacaklarmış. Bu da başka akıl almaz bir durum. Vadinin kendi doğal peyzajını koruyun dokunmayın yeter. İmrahor Vadisi florası ve faunası ve verimli tarım arazileri ile Tuzgölü’nden başlayan ekosistemin bir parçasıdır. Ankara’nın rüzgar koridoru nefesidir. Bu beton sevdası ile, halkımızın milyonlarca lirasını beton içerisinde devridaim yapan şehir şebekesi suyuna gömmek Ankaralılar’a ihanettir. Ankara’ya 20 dakika uzaklıkta olan, arıcılık, yaş sebze tarımı, göletleri ve akan dereleri ile İmrahor Vadisi'nin, kendi doğallığı ile korunmasına ihtiyaç vardır. Hiç bir beton doğadan daha güçlü nefes aldırmaz. İmrahor Vadisi’nde, beton sevdasından ve israftan vazgeçin.” |