Denizli’nin Deprem Riski Birçok...
"1999 Depreminin 20. Yıl Dönümünde...
“Kuzey Anadolu Fayı’nda Depremler...
"Depremde İstanbul Açık Hava...
Deprem Kahininden Türkiye'yi...
Her İki Evden Biri Zorunlu...
"Gelecek 20 Yılda Deprem Riski...
Marmara İçin Korkutan Deprem Açıklaması
“Yeşil Alanımız, Depremde...
"Beklenen İstanbul Depremi...
Türkiye'nin Deprem Haritası Güncellendi
İstanbul'un Kıyılarında Deprem Riski
İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, "Deprem Haftası" dolayısıyla Marmara Denizi'ndeki fayda beklenen depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, "Deprem Haftası" dolayısıyla Marmara Denizi'ndeki fayda beklenen depreme ilişkin soruları yanıtladı. Çakır, 1999 yılındaki İzmit ve Düzce depremlerini doktora konusu olarak çalıştığını anlattı. GPS ve radar verileriyle fay üzerindeki hareketin etkilerinin araştırıldığını söyleyen Çakır, 2 yıldır devam eden başka bir projeyle de Marmara'nın deniz tabanında çeşitli ölçümlerin yapıldığını, çalışmanın bir yıl sonra tamamlanacağını ifade etti. Kuzey Anadolu Fayı'nın devamı olan en aktif kolunun Büyükçekmece açıklarındaki orta bölüm denilen kısım olduğunu belirten Çakır, şu ifadeleri kullandı: "Bu kısmın deniz tabanına jeodezik bir ağ kurduk. Akustik ağlar birbirine sinyal gönderiyor. Fayda bir kayma olup olmadığı araştırılıyor. Fayın orada kilitli olduğunu tespit ettik. Yani, üzerindeki sürtünmeden ve kayaların ağırlığının oluşturduğu yüksek miktardaki basınçtan dolayı fayda bir hareket olmuyor. Küçük küçük depremler aslında sürtünmenin giderilmesinden kaynaklanıyor. 1912'de Şarköy tarafındaki depremde Saros Körfezi'nden Marmara Denizi'ne kadar olan karasal bölümün kırılarak Ereğli açıklarına geldiğini düşünüyoruz. Marmara'nın ortasında kırılmayan bölüm var. Yani Büyükçekmece, Kumburgaz açıklarından Adalar'a kadar kırılmayan bir bölüm var. 70 kilometre civarında uzunlukta, 10 kilometre derinlikte bir bölüm. Orta segment denilen boğaz açıklarına kadar olan bir kısım bu. Bu fayın tamamı kırıldığında 7'lik bir deprem çok rahatlıkla üretebilecek büyüklükte. Yine 1894'teki depremde kırıldığı düşünülen Çınarcık çukuruna doğru devam eden kısım var. Ya ikisi birden kırılacak ya da tek tek. İkisi birden kırılınca da etkisi büyük olacak. Ama 7'lik bir depremin iki katı olmayacak. Bu depremin büyüklüğü 7,1-7,2 olur. Fayın uzunluğu arttıkça depremin büyüklüğü de artacaktır. Özellikle Adalar'dan geçen fay kıyıya daha yakın. Bunun etkisi daha büyük olacaktır." Anadolu Yakası'ndaki zeminin sağlam olduğunu, deniz doldurulan yerlerin ise tehlike arz ettiğini belirten Çakır, Avrupa kısmında da kıyı boyunca Avcılar, Küçükçekmece, Yeşilköy, Ataköy, Zeytinburnu, Haliç'in kenarlarının risk oluşturduğunu ifade etti. 7 büyüklüğündeki bir deprem için zeminde en az 4 metrelik bir yer değiştirme gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ziyadin Çakır, "4,5 metre yer değiştirme için 150 yıl gerekiyor. Kuzey Anadolu Fayı'nda büyük depremler ortalama 200-250 yılda bir yaşanıyor. Denizin içinden geçen kırılmayan bölümün, en son 1766'da kırıldığı düşünülüyor. Deprem vaktini doldurmuş. Her an olabilir." diye konuştu. Çakır, "Depremin burada olacağını biliyoruz. Zaman geçtikçe olasılık artıyor. Büyüklüğü çok artmıyor. Yılda 2,5 santimetre kayma oluyor. 10 yılda 25 santimetrelik bir kayma yapar. Bu da büyük bir şey getirmiyor. Bu bir yıl sonra çok daha büyük bir deprem olacağı anlamına gelmiyor. Ama zaman geçti ve daralıyor." açıklamasında bulundu. Bilimin, depremin ne zaman olacağını henüz belirleyemediğini vurgulayan Çakır, depremin zamanına ilişkin açıklamaların doğru olmadığını, 20 yıldır Marmara Denizinin altını Fransızlar, Almanlar ve İtalyanların katıldığı projelerle araştırdıklarını, depremin olacağı zamana ilişkin bir bilgiye ulaşamadıklarını anlattı. |