strong>Özlem Derici: İç talepte ciddi bir toparlanma görmezsek, yıl sonu büyüme hedefi olan yüzde 3,5'e aşağı yönlü revize gelebilir
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici, GSYH'nın ikinci çeyrekte yüzde 2,9 ile beklentiler paralelinde geldiğini, dış talebin katkısının 5,7 puan ve iç talebinde 2 puan olduğunu belirterek, ''Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yıl sonu büyümesi 4'ün altında kalabilir sözünden sonra 2. çeyrek büyüme rakamını merakla bekleniyordu ve yüzde 2,9'un ardından piyasada aşağı yönlü revizyonlar görebiliriz. Bunu temel nedeni de iç talepteki yavaşlık olacak. Önümüzdeki döneme ait bir diğer tehlike de dış talebin katkısının bu kadar büyük olmayacağı. Çünkü ihracatta zayıflama yavaş yavaş görülüyor. İç talepte ciddi bir toparlanma görmezsek yıl sonu büyüme hedefi olan yüzde 3,5'e aşağı yönlü revize gelebilir, dolayısıyla riskler aşağı yönlü'' dedi. Sanayi üretimi beklentini üzerinde gelmesinin olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Derici, ''Büyüme göstergeleri çok karışık. Otomobil satışı, tüketim endeksi, kredilerdeki büyüme, elektrik satışları, kapasite kullanım oranını büyümeye bakarken hepsini değerlendiriyoruz ve resim çok karışık. Bazıları hafif hafif toparlanırken, bazıları zayıf seyrediyor. Sanayi üretiminde beklentilerin üzerinde gelmesi hafif hafif ekonomideki aktivite canlanıyor mu sorusunu beraberinde getiriyor. Tabii rakamlar geriden geldiği için Ağustos ve Eylül verilerini beklememiz gerekiyor. Ama rakamlar olumlu'' değerlendirmesinde bulundu.
Üzeyir Doğan: Merkez Bankası'nın yumuşak iniş senaryosu, rakamlar üzerinde etkili olmaya devam ediyor
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, özellikle iç talepteki azalmanın büyüme rakamları üzerinde büyük bir baskı oluşturduğuna dikkat çekti. Doğan, ''Net ihracatın büyümeye olan katkısı 5,6 puan. Bu durum ihracatın etkisi olmadan iç talep kaynaklı büyümenin negatif olduğunu gösteriyor. İhracatımızda en büyük paya sahip olan Avro Bölgesi'ndeki krize rağmen, ihracatın bu katkıyı sağlamış olması ve büyümede net ihracat etkisinin bu denli hissedilmesi ilerleyen yıllar için oldukça olumlu bir durum'' yorumunda bulundu. Açıklanan bu rakamlar ile yıl sonu büyüme hedefi olan yüzde 4'ün yakalanmasının zorlaştığını belirten Doğan sözlerine şöyle devam etti:
''Tahminen Türkiye'nin GSYH'sı bu yılın tamamında yüzde 3,5 ile yüzde 4,0 arasında büyüme sağlayacak. Fakat Avrupa Merkez Bankası'nın sınırsız tahvil alım süreci başlayacak ve Fed'den de beklenen yeni parasal genişleme (QE3) gelecek olursa, global likiditedeki artış, kurlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacaktır. Bu durum net ihracatın büyüme üzerindeki etkisini sınırlayabilecek bir gelişme. Buna karşın düşük kur ve TCMB'nin faizlerde yapmak zorunda kalacağı bir indirim iç talepte yeniden hızlanma sağlayabilir. İç talepteki canlanmanın etkisinin daha fazla hissedileceği bu yeni koşullarda, GSYH'daki artışın önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yeniden artması beklenebilir. Yani Türkiye'de anormal bir durum söz konusu olmadığı sürece yılın son ayları ve 2013'ün ilk çeyreğinden itibaren büyüme yeniden hızlanabilir.''
|