strong>Fatma Melek: İleriye yönelik beklentilerin olumsuz
Akbank Başekonomisti Fatma Melek, gelen verilerin daha zayıf bir görünüme işaret ettiğini, Merkez Bankası enflasyon raporunda çeyrekte ekonomik faaliyetlerdeki toparlanmanın ve dış talebin ilk yarıya kıyasla daha zayıf seyredeceğini belirtti. Melek, her ne kadar Temmuz ayı için açıklanan mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretim verisinin yüzde 1,7 artış gösterse de ileriye yönelik beklentilerin olumsuz olduğunu kaydederek şu değerlendirmeleri yaptı:
''Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranları geriliyor. Ağustos sonu itibariyle reel kesim beklenti endeksi önümüzdeki üç aya ilişkin, üretim hacmi, ihracat ve iç piyasa sipariş miktarları ile toplam istihdamdaki artış beklentilerinin zayıflamaya devam ettiğine işaret ediyor. Ayrıca, gelecek on iki aya ilişkin yatırım harcamalarındaki artış yönlü seyrin zayıfladığı gözleniyor. İhracat verileri ağustos ayında geçen yıla göre daralma gösterse de bunda Ramazan ayının etkisi olduğu değerlendirilebilinir. Ancak önümüzdeki çeyreklerdeki büyüme görünümü global ölçekteki yavaşlamadan özellikle Avro bölgesi'nden dolayı çok daha olumsuz olabilecek. Dolayısıyla ilerleyen dönem göz önüne alındığında büyüme açısından çok temkinli olunabilecek bir görünüm yok.
Bu koşullarda enflasyon da yıl sonuna doğru düşme eğilimine girecek. Merkez Bankası'nın faiz koridorunun üst bandını yıl sonuna kadar kademeli bir şekilde azaltması kredi faizlerinin de gerilemesine imkan sağlayacak. Makro ihtiyatı açıdan alınacak önlemlerde de bu görünüm daha fazla gözetilebilinir. Yüzde 3'ün altına gerileyecek yıllık büyüme oranı Türkiye için yetersiz olduğu gibi bölgedeki istikrarsızlık ve komşular ile olan sorunlar da göz ardı etmemeli.'' Uğur Gürses: İşimiz daha da zorlaşacak
Ekonomist Uğur Gürses, toplam ekonominin yüzde 70'ine yakın olan hane halkı tüketimindeki büyümenin ilk çeyrekte sıfıra yakın olduğunu ve bunun geçici olmadığının ikinci çeyrekte de yüzde yarıma yakın küçülme ile anlaşıldığını kaydetti. Gürses, sözlerine şöyle devam etti: ''Yatırımlardaki yavaşlama da ikinci çeyrekte yüzde 8'e yakın bir küçülmeye dönüşmüş. İç talepteki küçülmenin yüzde 2 gibi bir orana gelmesi düşündürücü. İhracatın büyümeye 5,7 puanlık katkısı olmasaydı ikinci çeyrek büyümesindeki yüzde 2,9'luk orana ulaşamayacaktık. Avrupa'daki durgunluk ve komşu ülkelere olan ihracatın yavaşlaması gibi unsurlar üçüncü ve son çeyrekte daha belirgin hale gelecek. Dış talebin katkısı ilerleyen çeyreklerde azalabilir. İçeride faizleri düşürmek için fazla yer de kalmıyor. İşimiz daha zorlaşacak.''
Veyis Fertekligil: Özellikle inşaat sektöründeki yavaşlama dikkat çekici
T-Bank Baş Ekonomisti Veyis Fertekligil, büyüme verisinin biraz düşük geldiğini, ikinci çeyreğin ilk çeyrekten biraz daha iyi olabileceğini belirtti. Genel olarak bakıldığında ekonominin ikinci çeyrekte de oldukça yavaşladığının anlaşıldığını kaydeden Fertekligil, ''Üretim tarafında sanayi üretimi ve tarım sektörü büyümesi beklentiler dahilinde, ancak özellikle inşaat sektöründeki yavaşlama dikkat çekici'' değerlendirmesinde bulundu. Harcamalar tarafına bakıldığında ise özellikle özel tüketimin çok yavaşladığını hatta düştüğünün görüldüğünü kaydeden Fertekligil, kamu harcamalarının ise sürdüğünü, yatırımlarda hem kamu, hem özelde negatif büyüme olduğunu, ihracatın büyümeye katkısının ise pozitif olduğunu, sonuçta büyüme verilerinin ekonomik yavaşlamanın sürdüğünü gösterdiğini ve üçüncü çeyrekteki verilerin çok iyi olmadığını söyledi. Temmuz sanayi üretimi verilerinin ise beklentilerden biraz daha iyi gelse de yine yavaşlamanın sürdüğünü teyit ettiğini belirten Fertekligil, şunları kaydetti: ''İç talep tarafında da canlı bir seyir izlenmiyor. Sonuçta, şu andaki görüntü ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3-3,5 civarında kalacağı yönünde, o da dış konjonktür daha fazla kötüye gitmezse. Küresel ekonomiye baktığımızda ise Avrupa Birliği ekonomilerinin bu sene resesyonu atlatmaları çok zor, büyüme beklentileri 2013'e kalmış durumda. Amerika ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme beklentileri de düşük gidiyor. O nedenle Türkiye'de de yılın son çeyreklerinde ekonominin ivme kazanması biraz zor görünmekte.''
|