Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi, TİM Genişletilmiş Başkanlar Kurulu
Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 55 bin ihracatçının temsilcisi TİM
olarak Merkez Bankası'na güven ve desteklerinin tam olduğunu, kriz döneminde
Merkez Bankası'nın Avrupa ülkeleri merkez bankalarından daha sağlam ve yenilikçi
adımlar attığını vurguladı. Merkez Bankası'nın ezber bozduğunu ve dünyaya model
olduğunu dile getiren Büyükekşi, ''Merkez Bankası sağlam duruşuyla hepimizin
yüreğini ferahlattı. Bu anlamda Merkez Bankası'na on üzerinden on verdiğimizi
bir kez daha vurgulamak istiyorum'' diye konuştu.
Eximbank'ın ihracatçılara Merkez Bankası kaynaklı sevk öncesi reeskont kredi
desteği verdiğini anımsatan Büyükekşi, geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası'nın 3
milyar dolar olan bu kaynağı 5 milyar dolara çıkardığını, 40 milyon dolar olan
firma limitini 50 milyon dolara, 60 milyon dolar olan dış ticaret sermaye
şirketi limitini de 90 milyon dolara yükselttiğini hatırlattı.
''Merkez Bankası'nı ihracatçılar adına
alkışlıyorum'' Bunların geçmişte
yapılması kolay olmayan işler olduğunun altını çizen Büyükekşi, ''TİM olarak
bizim talebimizi hayata geçiren Merkez Bankası Başkanımızı ve Başkanımız
nezdinde Merkez Bankamızı sizlerin huzurunda ihracatçılarımız adına
alkışlıyorum'' dedi. Bu konuyla ilgili bir öneriyi dile getirmek istediğini
belirten Büyükekşi, Eximbank tarafından kullandırılan sevk öncesi reeskont kredi
limitleri kapsamına, döviz kazandırıcı hizmetler ile turizm sektörünün de
eklenmesinin Türkiye'nin yararına olacağını düşündüklerini söyledi.
İhracatçı sayısının 55 bin olduğunu kaydeden Büyükekşi, konuşmasını şöyle
sürdürdü: ''55 bin ihracatçının endişesi
hepimizin endişesidir. İhracatçımız hapşırırken, ekonomimizin nezle olmaması
mümkün değil. İhracatçılarımızın hastalanmaması için biz rekabetçi kur talep
ediyoruz. Döviz kurlarının, ihracatı destekleyen ve ithalatı dengeleyen durumda
olmasını önemli görüyoruz. Üretim tabanı sağlam olmayan ülke ekonomilerinin ne
hale düştüğünü, yaşadığımız son ekonomik krizde gördük. Merkez Bankamızın da
politikalarını belirlerken bu ülkenin sanayicisini, ihracatçısını gözeten bir
bakış açısına sahip olduğunu biliyoruz. İhracatçılarımızın geleceğe dönük görüş
ve beklentisi de bu yöndedir.'' ''Kurda
istikrar ihracatçı için çok önemli''
2012 yılının ilk çeyreğinde yapılan ihracatçı eğilim anketinin sonuçlarına
göre ihracatçı firmaların rekabetçi ideal dolar/TL kur seviyesini 1.81 olarak
belirttiğine değinen Büyükekşi, ihracatçıların açıkça sanayi üretimini
destekleyecek, cari açığı ortadan kaldıracak rekabetçi kur istediğini
belirttiğini, yüksek kurun ihracatçıya da zarar verdiğini ve girdi maliyetlerini
arttırdığını anlattı.
Bu vesileyle kamuoyunda oluşan yanlış bir algıya da dikkatleri çekmek
istediğinin altını çizen Büyükekşi, şöyle devam etti:
''Biz yüksek kur istemiyoruz. Biz rekabetçi,
istikrarlı ve dengeli bir kur istiyoruz. Çünkü yüksek dalgalı kurda
ihracatçılarımız müşterilerine rekabetçi fiyat veremiyor. İhracatta malı
sattığınız zaman parasını belli bir süre sonra alabiliyorsunuz. O nedenle kurda
istikrar, ihracatçı için çok önemli. Biz, kur riski konusunda üzerimize düşeni
yapmaya çalışıyoruz. İhracatçılarımızı, kendilerini kur riskinden koruyacak
enstrümanları kullanmaya teşvik ediyoruz. Bu sebeple, ihracatçıların döviz
risklerini yönetmeleri için Halk Bankası ile futures protokolü imzaladık.
Eximbank ile ihracat alacaklarını kur riskine karşı koruma altına alabilecekleri
opsiyon işlemleri protokolü yaptık ve Vadeli İşlemler Borsası (VOB) ile de
vadeli işlemler konusunda protokol imzaladık. Böylece, farklı enstrümanlar ve
çok uygun koşullarla kur riskini hedge etmeleri için ihracatçılarımızı teşvik
ettik. Bundan sonraki süreçte de ihracatçılarımızın döviz risklerinin
yönetilmesi konusunu yakından takip edeceğiz.''
''Merkez Bankamızı destekliyoruz''
TİM Başkanı Büyükekşi, şimdi
ihracatçılar ve Merkez Bankası el ele neler yapabileceklerini düşündüklerini,
Türkiye'nin artık finans paradigmasından sanayi paradigmasına geçtiğini,
hükümetin Türkiye'nin vizyonunu değiştirdiğini ve kriz sonrası ''yeni normal''e
hızlı bir geçiş yaptığını söyledi. Merkez Bankası'nın da bunu dikkate aldığını
ve politika değişikliklerinden bunu anladıklarını dile getiren Büyükekşi,
Türkiye'nin artık her gün döviz kuru, borsa ve faiz konuşmaktan çok, kalkınmayı
konuşur hale geldiğini, nereye hangi yatırımın yapılacağının tartışıldığını
ifade etti. Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankası'nın yüksek faiz, değerli TL ve bu
yolla cari açığı kısa vadeli girişlerle finanse ederek dışarıya kaynak aktarma
anlayışını hiçbir zaman benimsemediğinin görüldüğüne dikkati çekerek, şunları
kaydetti:
''Ayrıca Merkez Bankası'nın bu dönemde dünyaya örnek olacak ve literatüre
geçecek bir modelle, fiyat istikrarı yanında, sanayiyi ve özellikle ihracatı da
gözeten, gerçekçi ve özgün bir politikayı uyguladığını görüyoruz. Böylece
faizler düşerken, cari açıktaki iyileşmeyi gözlemliyoruz. Ekonomi ve büyüme
yanlısı gerçekçi ve istikrarlı bir kur da bu iyileşmeyi destekliyor. Sanayi ve
büyüme dostu bu istikrar politikasının devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ve
burada Merkez Bankamızı destekliyoruz. Küresel kriz ortamındaki fırtınalı
sularda, ülkemiz ekonomisinin güvenle yüzmesini sağlayan Merkez Bankamızın
ufkumuzu açtığını ifade etmek istiyorum. Merkez Bankamızın bu geniş ufkunu,
kurumsal olarak ortak akıla dönüştürmek için her türlü işbirliğine açığız.''
''Reeskont kredileri can simidi''
TİM Başkanı Büyükekşi, bir kısmı
basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından gazetecilere yaptığı
açıklamada da Türkiye'nin, Avrupa ve ABD'de yaşanan krizin ardından iyi noktaya
gelmesinin önemine işaret ederek, reeskont kredilerin ihracatçılar için ''can
simidi'' olduğunu kaydetti. Büyümeye pozitif net katkı verilmesinin önemli
olduğunu vurgulayan Büyükekşi, ''Geçtiğimiz 3 ay bize bunu gösterdi. Özellikle
ihracatın belli bir seviyede artmış olması, ithalatın 3 ayda binde 7 düşmüş
olması, ihracatçının Türkiye ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu ortaya
koyuyor. Burada Merkez Bankası Başkanımız bize büyük bir destek veriyor'' diye
konuştu.
|