İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1998 yılında yapımına başlanan Taksim-Yenikapı metro hattının bir parçası olan Haliç Metro Geçiş Köprüsü, mevcut Unkapanı Köprüsü’nün ortalama 200 metre güneyinde, Azapkapı ile Unkapanı arasında yapılıyor.
Dünyanın en ünlü köprü mimarı Santiago Calatrava bile Köprünün tasarımı için İstanbul'a getirilmişti. Sonuçta, tasarımı Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a ait olan bir proje uygulanmaya başlandı. Ancak, köprü ile ilgili tartışmalar hala sürüyor; bir yandan da köprü inşaatının büyümesiyle siluete ve tarihi dokuya verdiği zarar ortaya çıkıyor.
Haliç, İstanbul için doğal ve tarihi nitelikleri bakımından çok özel bir bölge... Burası için yapılacak herhangi bir plan veya proje için çok özenli çalışılması, ihtiyaç ve kısıtların iyi belirlenmesi gerekli.
Haliç Metro Geçiş Köprüsü
İnşaatı devam eden ve uzunluğu 936 metre (deniz üzerindeki uzunluğu 460 metre) olan Metro Geçiş Köprüsü’nün ortası raylı sistem, iki kenarı ise yaya kullanımına açık bir şekilde tasarlanmış. Köprünün ortasında bir adet metro istasyonu bulunuyor. Söz konusu istasyon, köprünün genişlemesine neden olması ve metroyu bu noktadan kullanacak olan yolcuların köprünün yarısını yürümek zorunda kalmaları nedenleriyle çokça eleştirilmişti.
Taksim-Şişhane-Unkapanı-Şehzadebaşı-Yenikapı hattın önemli bir parçası olan Haliç metro geçişi, Şişhane eteklerinde Azapkapı’da yeryüzüne çıkıyor, bu köprü üzerinde Haliç’i geçtikten sonra Süleymaniye eteklerinde tekrar yer altına giriyor.
Haliç metro geçiş köprüsü ile ilgili projeler 06 Temmuz 2005 tarihinde Koruma Kurulu’nca onaylanmıştı. Onaylandığı 2005 yılından itibaren yoğun tartışmalara konu oldu. Tartışmaların temelini köprünün Tarihi Yarımada siluetine vereceği etki oluşturuyor. Asma sistem olarak projelendirilen köprüde taşıyıcı kule uzunluğu başlangıçta 82 metre idi. UNESCO tarafından İstanbul'un Dünya Miras Listesi'nden çıkarılarak "risk altındaki dünya miras listesine" alınabileceğini ifade etmesi ve Koruma Kurulu’nun bu yüksekliği kabul etmemesi üzerine, kule yükseklikleri önce 65 metreye, sonra 55 metreye kadar düşürülmüş ve uygulama bu şekilde başlatılmıştı.
Köprünün renginde de değişiklik yapılarak, ilk projede yer alan altın sarısı beyaza dönüştürülmüştü.
Köprünün, Ekim 2013 sonunda bitirileceği söyleniyor.
UNESCO uyarıları
Proje 2006 yılında UNESCO Dünya Miras Komitesinin gündemine alınmış ve “Avan projesi 2005 yılında onaylanan Haliç metro köprüsü 65 metre yüksekliğindeki ayaklarıyla Süleymaniye Camii’nin manzarasını olumsuz biçimde etkileyecektir.” açıklaması yapılmıştı.
Dünya Miras Komitesinin 2010 yılı toplantısında ise, “Haliç üzerindeki metro köprüsünün, Haliç’in “Üstün Evrensel Değerine ve Varlığının bütünlüğüne geri döndürülemez zararlar vereceği” vurgusu yapılmıştı. Komite kuleli kablo yapısını ve köprü üzerindeki istasyon binasını özelikle eleştirmiş, alternatif çözümler bulunmasını önermişti.
2012 Mart ayında ise, metro köprüsü projesinde yapılan değişikliklerin UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin belirlediği kurallara uygun olduğunu açıklayan ve "bağımsız uzman" oldukları belirtilen kişilere UNESCO tarafından herhangi bir görev verilmediği belirtildi. Bahsi geçen uzmanların verdiği görüş sonrası proje mimarı Kıran "UNESCO'yu bir haftada ikna ettik" diye duyurmuştu.
Sonuç olarak, Ekim ayı ortasında tüm bu karar ve uyarılara rağmen Başkan Kadir Topbaş, Haliç Metro Geçiş Köprüsü projesinin UNESCO tarafından onaylandığını ve yapım çalışmalarının hızla sürdüğünü açıkladı.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu onayı süreci
İnşaat çalışmaları başlayıp, sonrasında kurul onayına sunulan proje, kurul üyelerinde de değişikliklere sebep olmuştu. Yeni oluşturulan kurul Kadir Topbaş imzalı köprüyü onayladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na onay için başvurduğunda projeyi inceleyen kurul projeyi bu haliyle onaylayamayacağını belirtmişti. Fakat, bir yandan da tüneller kazılmaya devam ediliyordu. Kurul üyeleri güzergâhı değiştiremeyecekleri için, projede iyileştirme yoluna gitmek istedi; ancak Başkan Topbaş kendi projesinde ısrarcı olunca hiçbir değişiklik yapılmadan proje kurul tarafından onaylanmak zorunda kalmıştı.
Köprü projesinin doğal ve tarihi çevreye etkileri
İnşaatı devam eden Haliç Metro Geçiş Köprüsü'nün denizde kalan kısmı silueti bozarken, karadaki kısmı ise tarihî yapıları yok sayıyor. Oysa, tarihî eserlerin çevrelerinde, yeni yapılaşmanın denetlenebilmesi için 'koruma alanı' denilen bir bölge tanımlanır. Köprü inşaatı bu haliyle, ‘koruma alanı’ kısıtını önemsemeden sürüyor.
Projede köprü kulelerinin boyutu ve askı sistemlerinin yarattığı perdeden sadece Süleymaniye Külliyesi etkilenmeyecek, Topkapı Sarayı da dâhil olmak üzere Haliç’e bakan her yöndeki kıyı siluetlerinin algısı değişecek.
Karada ise Galata Kulesi ve ortaçağ yerleşmesini sınırlayan surlardan geriye kalanlar, üzerinde Ceneviz dönemi kitabesi taşıyan tarihî Harup Kapı ve Mimar Sinan'ın yaptığı Yeşildirek Hamamı ciddi şekilde etkilenecek.
Perşembe Pazarı’ndaki inşaat ve Galata Kulesi, Yeşildirek Hamamı
Cenevizlilerden kalma sur kalıntısı altında inşaat devam ediyor
Projeye alternatif öneriler
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan projeye alternatif öneride de bulunulmuştu. Kurulun önerisine göre köprü Atatürk Bulvarı üzerinden geçirilerek, aç-kapa olarak Kasımpaşa üzerinden çıkarılabilirdi. Böylece hem Haliç'in hem de Cibali- Fener-Kasımpaşa-Balat tarafındaki kişilerin de yararlanabileceği bir güzergâh olabilirdi.
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği de Haliç'te kent siluetini olumsuz etkilemeyecek bir köprü yapmanın mümkün olduğunun açıklamasını yapmıştı. “Çok yüksek pilonlar ve perde şeklinde gergi kabloları gerektiren bu köprü tipi çok yanlış bir seçimdir. Tasarlanan köprünün, geçilen açıklık düşünüldüğünde bu derece vurgulanmış ve dokuyu zedeleyen taşıyıcılara ihtiyacı yoktur.” açıklamasında bulunmuşlardı.
“Başka bir köprü mümkün”
İstanbul SOS girişimi “Başka bir köprü mümkün” sloganıyla Tarihi Yarımada’nın siluetini bozan köprünün iptali için Mart ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve cumhurbaşkanlığına 5 bin imzalı dilekçe vermişti. İmzacılar arasında Orhan Pamuk, Ara Güler, Serra Yılmaz da bulunuyordu.
İnşaatın büyüme aşamaları
Kasım 2011’den inşaatın ilk aşamaları:
***
Dünya’nın en önemli yapı mühendislerinden Jörg Schlaich’in Haliç Metro Geçiş Köprüsü hakkında görüşlerini geçtiğimiz yıl Aralık ayında mutlukent’e aktarmıştı. Schlaich’e göre ‘Sadece 6-7 metre yükseklikte, kompakt, hafif bir yapı mümkün’dü. Yani, henüz inşaat bu kadar büyümemişken, geri dönüşü mümkün tedbirler alınabilecek bir vakitte, bu öneriler dikkate alınmamış.
Schlaich, Belediye’nin köprü tasarımının kütleyi arttıran elemanlarını, koruyucu kapsül, çelik halatların kaplamalarını ortadan kaldırmayı önerdiğinde ise, yayaların fırtına çıktığında ıslanmamaları için bütün bu teknik elemanların yapıldığı yanıtını almış. Başka bir köprü, başka bir çözüm mümkünken, bütün öneri ve katılım imkânları bertaraf edilip, tepeden inme bir biçimde dayatılan bu proje, geri dönülmez bir hata noktasına gelmiş vaziyettedir. Projenin oluşturduğu olumsuzluklar başka bir Haliç’e, doğal ve tarihi mirasın yok oluşuna sürükleyecek aşamadadır.
|