BR>
Konuya daha
eleştirel yaklaşan Prof. Dr. Alpay Er, öğrencilikle ilgili bilinmesi gereken ilk
şeyin öğrenciliğin geçici olması gerçeği olduğuna dikkat çekti. Hafızanın çok
önemli olduğunu söyleyen Er, sözlerine şöyle devam etti: “1988 senesinde
düzenlenen Designers Toplantısı’nda öğrenci forumu vardı, sonuçta bir öğrenci
bildirgesi ortaya konulmuştu. O dönemde hazırlanan öğrenci bildirgesinin
talepleri nasıl karşılanmış, bunları da tartışmak gerekiyor. Örgütlenme
noktasında vites büyütmek çok önemli ancak hayatını ideale adadığı için çoğunluk
yerine konuşan azınlıklar oluşabiliyor bu anlamda söyleyeceğim şey hayatınıza
devam edin ve nerede bırakmanız gerektiğini bilin”.
Doç. Dr. Serhan Ada
ise tasarımcının çizgi dışı olması gerektiğini dile getirdi ve söz konusu
öğrenci topluluğunun henüz hocaları için bir tehdit oluşturmadığını, bu nedenle
de tehdit oluşturana kadar devam etmeleri gerektiğini ifade etti.
Profosyonel ya da akademik hayatta, tasarımda
branşlaşma
Uzmanlaşmanın piyasanın taleplerine de bağlı
olduğuna dikkat çeken Er, Endüstriyel Tasarımın başlangıç noktasına dikkat
çekti. Sanayinin talebinin olmadığı noktada bir grup aydının çalışmaları ile
Türkiye’de Endüstriyel Tasarımın başladığını söyledikten sonra, piyasanın
ihtiyacı olmayan uzmanları var etmenin boşa bir çaba olabileceğini sözlerine
ekledi.
Er’den sonra söz alan Ada’da Er’in sözlerini destekler nitelikte
konuştu. Bir alanda eğitim programı başlatmakla o olanda uzmanlaşma
yaratılamayacağını ifade ettikten sonra Bilgi Üniversitesi’nden örnek vererek
sözlerine devam etti; “Bilgi Üniversitesi’nde Tasarım Kültürü ve Yönetimi
Programı’nı başlattığımızda tasarım yöneticilerinin sektör tarafından aranmasını
ve talep edilmesini bekliyorduk ancak süreç bizim düşündüğümüz gibi
şekillenmedi. Öğrencilerimiz alanı zorlayarak, yaptıkları işleri tanıtarak dahil
oldular”.
Kocaman Bir Balon: Devlet Üniversitelerinde Endüstri
Ürünleri Tasarımının Durumu
Devlet üniversitelerinde endüstri
ürünleri tasarımı bölümlerini değerlendiren Ünsal, özel üniversitelerin kendi
akademik kadrolarını geliştirmemelerinin bir sorun teşkil edebileceğini ifade
etti. Daha sonra söz alan Özbiçer ise öncelikle bu ülkenin ne kadar endüstri
ürünleri tasarımcısına ihtiyaç duyduğu, tasarımcıların nerede çalıştıkları,
nerede çalışacaklarına kimin karar verdiği, hatta bu tip bir kararın alınıp
alınmadığı, bunların konuşulup konuşulmadığı sorularının yanıtlanmasının gerekli
olduğunu belirtti. Bu anlamda endüstri ürünleri tasarımcıların geleceğini
tartışmanın daha doğru olduğunu ifade eden Özbiçer, zaman içerisinde özel
üniversitelerin kendi akademik kadrolarını yetiştirebilecek hale geliceklerini
düşündüğünü söyledi.
|