Sürdürülebilirlik kavramının tüm boyutlarıyla tartışıldığı EKODesign 2013’te açılış konuşmalarının ardından söz alan ZUS Kurucu Direktörü Kristian Koreman sürdürülebilir ve katılımcı tasarım deneyimlerini dinleyenlerle paylaştı. Koreman’dan sözü devralan IKONOS CEO’su, POP Campus Kurucusu ve MasterNewMedia Genel Yayın Yönetmeni Robin Good ise konuklara sürdürülebilir iletişimin gerekliliklerini aktardı.
EKODesign’ın ilk konuşmacısı olan ZUS Kurucu Direktörü Kristian Koreman, sürdürülebilir ve katılımcı tasarım deneyimlerini paylaştı. Yaşayanların kendi mekânlarını tasarlayabilme potansiyeline değinerek söze başlayan Koreman, “Bir alanda çok fazla tasarım vermenize gerek yok. İnsanların kendi hareketliliği mekânı yaşatıyor. Yerleştirdiğiniz küçük tasarım öğelerinin de orada yaşayanlar tarafından başka bir şekilde yeniden tasarlandığını görüyorsunuz” dedi.
Teknik altyapı mı kamusal mekân mı?
Çin, Şanghay’da gerçekleştirdikleri sel önleme alanı projesini aktaran Koreman, altyapı hizmetlerinin teknik bir yapı olmaktan ziyade teknik ihtiyaçları karşılayan kamusal mekânlar olarak düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
Yine Şanghay’da yapılan köprü projesini anlatan Koreman, altyapı-kamusal alan ilişkisini gözeterek kurguladıkları köprünün yaşayan bir mekân haline geldiğini ve kendi finansmanı çıkardığını belirtti.
Şanghay Köprüsü
Rotterdam’da gerçekleştirdikleri rüzgar kulesinde de yapı-kamusallık ilişkisini gözettiklerine dikkat çeken Koreman, “İnsanlar üretim tesislerini kamusal bir mekan olarak tahayyül edemiyorlar. Rüzgar kulesi projesinde insan-üretim tesisi ilişkisi üzerinde durduk. Sonuçta insanların kullanabileceği, rüzgarı yüzlerinde hissedebilecekleri ve enerji üreten bir mekan ortaya çıktı” dedi.
Rüzgar Kulesi
“Bir mekânı yaratmak ya da haritadan silmek”
Rotterdam’da birçok kampanya düzenlediklerini aktaran Koreman, kent merkezinin köhne ve kullanıcıdan yoksun kısmını yeniden canlandırmak için yaptıkları çalışmaları paylaştı. 2000’li yıllarda Rotterdam’ın bir gayrimenkul krizi içerisinde olduğunu belirten Koreman, birçok binanın boş kaldığını ve belediyenin planlarıyla kentin gerçeğinin bir türlü buluşamadığını anlattı. Merkezde bulunan bir binayı belediyenin yıkmak istemesine karşılık binayı savunduklarını söyleyen Koreman, “Belediyeye neden bir mekân yaratmak yerine haritadan silmek istediklerini sorduk. ‘Placemaking’ kavramını günümüzde herkes kullanıyor ama gerçekten ne anlama geldiğini bilen çok kişi yok. Biz de önce binada birçok etkinlik düzenledik. Renovasyonunu tamamladık. Sonuç olarak yapı, 80 girişimci için yeni bir merkeze dönüştü” şeklinde konuştu.
İnsanların sokağa yeniden çıkmasının gerektiğini vurgulayan Koreman, sokakları canlandırmak için kent mobilyası üreten bir ‘Kent Fabrikası’ kurduklarını söyledi. Koreman ortaya çıkan ürünlerde tasarımdan daha çok tasarımın ortaya koyduğu şeylere dikkat ettiklerini belirtti.
“Geçici kentleşme yerine kalıcı geçicilik”
Rotterdam Kent Merkezi
Rotterdam kent merkezini canlandırmak için yapılan projeleri aktarmaya devam eden Koreman, merkezi bağlamak için tasarladıkları köprünün nasıl bir kamusallık aracına dönüştüğünü paylaştı. Kent merkezine dair gerçekleştirmek istedikleri projelerde önce finanse edebildiklerinden başladıklarını belirten Koreman, köprüyü yapabilmek için maliyetini köprünün malzemeleriyle birlikte maliyetini 17 bine böldükleri söyledi. Yaşayan herkesin köprünün bir parçasını alarak projeye katıldığını ifade eden Koreman, “Eskiden insanlar bu tür şeyleri belediyelerin yapması gerektiğini düşünüyorlardı. Ancak artık kentte yaşayanların ‘bizim de fikrimiz var’ dediği bir dönemde yaşıyoruz” dedi. Köprünün merkezi alana giriş oluşturduğunu anlatan Koreman, köprüden sonra alana girişimcilerin yatırım yapmaya başladıklarını ve bölgenin canlandığını belirterek sözlerini bitirdi.
“Alışkanlıklar değişmeli”
Sözü devralan Robin Good, 21. yüzyıl iletişim tekniklerini paylaştığı konuşmasında, iletişim alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Mimarlık ve planlama alanında iletişim planlarının eksikliklerine değinen Good, “Hala kitle iletişim araçlarını kullandığımız zamanlardaki gibi hareket ediyoruz” dedi. Geçmişte kurulan iletişim biçimlerinin anlaşılmasının önemli olduğunu vurgulayan, öne çıkmak için göze batmanın ve hedef kitle belirlemenin gerekli olduğuna dikkat çekti.
|