İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Türkiye EUREKA Dönem Başkanlığı Açılış Konferansı'nda konuşan TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak, Türkiye'nin 42 ülkenin üye olduğu işbirliği platformu olan EUREKA'ya 1 yıllık başkanlık edeceği dönemi başlattıklarını belirterek, bunun, hem Türkiye hem de TÜBİTAK açısından önemli olduğunu kaydetti.
Altunbaşak, Türkiye'de 10 sene öncesinde özel sektörün bilim ve teknoloji alanında Ar-Ge harcamalarının çok az bir kısmını yaptığını, ancak şu anda özel sektörün, Türkiye'nin GSMH'nın Ar-Ge'ye ayrılan payının 3'te 1'ini yaptığını ve 2023'e kadar 3'te 2'ye taşınmasını istediklerini söyledi. ''Yenilikçilik ekosistemi içerisine, onun kalbine özel sektörü oturtmadığımız zaman bu iş yürümez'' diyen Altunbaşak, özel sektörün şoför koltuğuna oturması gerektiğini aktardı. Altunbaşak, bazı çağrı programlarını yenilediklerini ve yeni programını açtıklarını belirterek, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin şu alana ihtiyacı var; 'siz çalışmaları yapın biz de size destek verelim' dedik. Yeni fikri olan birisini 'elinizden tutalım ve ürüne dönüştürme mekanizmamızı kuralım' diyoruz. Bütün gelişmiş ülkelerin Ar-Ge harcamalarının merkezinde özel sektör var. Biz de böyle bir şey yapmak istiyoruz. Özel sektör ve üniversiteler, ürün geliştirirken birlikte çalışırlarsa, çok daha verimli olacağını düşünüyoruz. EUREKA tecrübeleri paylaşmak için özel platform sunduk. Özellikle KOBİ'ler için önemli bir destek var. Her yapılan EUREKA projesi KOBİ'lere 3-5 sene mesafe kazandırıyor. KOBİ'lerimizin EUREKA'ya katılmaları çok önemli. EUREKA başladığında proje sayısı açısından 28. sırasındaymışız. 10 yıl önce ekonomide de 28.sıradaydık. EUREKA'da 11. sıraya geldik. Güzel bir performans yakalamışız. Başkanlığımız döneminde ilk 10'a girmeyi hedefliyoruz.
Şu anda 120 firmamız 42 projede yer alıyor. 50 milyon avroluk bir hacme ulaşmış durumdalar. Dönem başkanlığında TÜBİTAK olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. TÜBİTAK olarak Ar-Ge projeleri oluşturmak için Finlandiya, Güney Kore, İspanya ve İsviçre arasında ikili çağrı programları açacağız. Bu ülke sayısını artırıp, programları çeşitlendirmek istiyoruz.'' ''Afrika Kıtası'nda yeni pazarlara girmeyi hedefliyoruz'' Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Sağır, küresel rekabette yenilikçilik ve açık inovasyonun öneminin arttığını belirterek, yenilikçi teknolojiler ve ürünlerinin geliştirmesinin işbirliklerle olabildiğini kaydetti. Arçelik olarak global şirket olma yolunda kendi şirket becerileriyle ürünleri geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Sağır, şunları söyledi: ''Bu yetkinliğimizi artırabilmek için teknolojik işbirliğini çalışma şeklimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Türk beyaz eşya sektörü, ülke ekonomisi içerisinde önemini artırmaktadır. 2011 yılında global yaygınlığımızı oluşturmak için önemli adımlar attık. Satış ağımıza Avustralya ve Yeni Zelanda'yı koyduk. Romanya, Rusya ve Çin'deki üretim tesislerimizden sonra Güney Afrika'ya da girdik. Afrika kıtasında yeni pazarlara girmeyi hedeflemekteyiz. Türkiye'de son yıllarda Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin desteklendiğini görmekteyiz. Bakanlık, Ar-Ge merkezleri yasası, kalkınma ajansları, Ar-Ge inovasyon destekleri, proje destekleri sanayicilerimizin Ar-Ge çalışmalarına yaklaşmasında önemli katkılar sağlamıştır. Türkiye'de 20'den fazla araştırma enstitüsü ile aktif işbirliklerini sürdürmekteyiz.''
Sağır, EUREKA programının başta KOBİ'ler olmak üzere işbirliğini arttırıcı rol oynadığını anlatarak, ''Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyona verdiği desteğin olması, hem devlet hem özel sektörü Ar-Ge harcamaları ve araştırmacı sayımızın artması, Türkiye'nin EUREKA dönem başkanlığını Avrupa 2020 hedeflerine katkısı olacağını düşünüyorum. Araştırmacılarımızın Avrupa ülkelerindeki araştırmacılarla çalışması önemli. Dolayısıyla vize sorunlarının çözümünün bu dönem başkanlığında sağlanacağına inanmaktayız'' diye konuştu. ''Kamu girişimiyle yapılan tüm yardımlardan yararlanıyoruz'' Vestel Genel Müdür Yardımcısı ve Vestek Genel Müdürü Metin Salt da Avrupa Birliği programları özellikle bilim ve teknolojiye yapılan yatırımların önemli olduğunu belirterek, ''Türkiye'de kamu girişimiyle yapılan tüm yardımlardan yararlanan bir şirketiz. Teknokentlerden, TÜBİTAK ve AB fonlarından yararlanıyoruz ve bu şirket belirli bir alanda liderliğe oynayabiliyor. Avrupa'da 4 televizyondan 1'i Vestel tarafından Türkiye'de üretiliyor'' diye konuştu. Salt, üniversitelerle işbirliği yaptıklarını ifade ederek, ''Üniversite sanayi işbirliğiyle bütün çalışanlara açık master ve doktora programı açtık. Arkadaşlarımız, hem akademik anlamda derece alıyorlar hem de bilgi ve becerilerini işlerine uyguluyorlar'' dedi. Türkiye'nin EUREKA Dönem Başkanlığı Çalışma Programı EUREKA Üst Düzey Grup Başkanı Okan Kara, EUREKA'nın bilim ve teknolojiyi ürüne çevirme konusundaki araçlardan biri olduğunu belirterek, ''Uluslararası bilim ve teknoloji sistematiğini artırmak için EUREKA sistemini aktif bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Proje performansını en hızlı artıran ülkeyiz. Bunu devam ettirmek istiyoruz' diye konuştu. Kara, sistem içerisinde diğer ülkelerle işbirliğini artırmak istediklerini ifade ederek, şunları söyledi: ''Güney Kore ile işbirliğimize başladık. Kuzey ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirmemizin önü açık, İspanya da Türk firmalarına oldukça yakın, çağrımızı da yayımladık. Geçen sene İsviçre çağrımız tahminimizin üzerinde ilgi gördü. Bu çağrımızı da yeniden açtık. Başkanlık dönemimizde belli önceliklerimiz var. Globalleşme, Avrupa'nın sınırlarını aşmış bir istem. Kazan kazan sistemine de önem veriyoruz. Türk firmaları bunu başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Aynı anda işbirliği yapabilme ve rekabet edebilmeyi önemsiyoruz. EUREKA sistemi içindeki firmaları dünyadaki risk sermayesi fonlarıyla birleştirmek temel hedeflerimizden biridir. 18-19 Ekim'de Avrupa'da toplam portföy büyüklüğü 1,5 milyar avro olan risk sermayesi şirketlerini İstanbul'da ağırlayacağız. Mayıs 2013'te Avrupa Parlamentosu'nda 40 ülkenin parlamenterlerini bir araya getirip, bilim ve inovasyon tartışmalarını sağlama arzusundayız.'' EUREKA ve Türkiye Son iki yılda 120 Türk firmasının 42 projede yer alarak 50 milyon avroluk proje hacmine erişim sağladığı EUREKA Programı'nda Türkiye, 2007 yılında programa üye ülkeler arasında 28. sırada yer alırken geçen yıl 11. sıraya yükseldi. Türkiye'den katılan firmaların yüzde 53'ünün KOBİ olduğu programda, KOBİ'leri üniversiteler ve büyük ölçekli firmalar izliyor. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri, çevre, imalat ve biyoteknoloji sektörlerinde başarılı ortaklıklar kuran Türk firmaları, program sayesinde Avrupalı firmalarla işbirlikleri kuruyor ve pazar odaklı yapılara ulaşıyor, yeni fikirler ve teknolojik çözümlerin alışverişini yapıyor.
|