Nurettin Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın dün akşam düzenlediği iftarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''IMF'ye olan 23,5 milyar borcun 1,7 milyar dolara düşürüldüğü'' yönündeki açıklamasına değinerek, ''Bu durum her halükarda Türkiye açısından memnuniyet vericidir. IMF'ye borçlu kalmaktan kurtulacağımız için sevincimizin ifadesi olarak 15 gün önce destekleyici açıklamada bulunmuştuk. Ancak IMF'ye 5 milyar dolar yardım yapılacağına bir anlam veremedik. Esnaf ve KOBİ'ler kredi beklerken borçlusu olduğumuz IMF'ye yardım yapılacak olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz'' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin, yarım asrı aşkın bir zamandan beri borçlu olduğu IMF ile bir dönemi kapatıyor olmasını hükümetin başarısı olarak algıladıklarını belirten Özgenç, şöyle konuştu:
''Çünkü Türkiye, 47 yıl boyunca IMF ile 19 ayrı stand-by anlaşması imzaladı. Bu anlaşmalar sonucunda da IMF'den 50 milyar dolarlık kredi kullandı. Türkiye'nin IMF'ye olan kredi borcu 1.7 milyar dolara kadar gerilerken, Nisan 2013 tarihinde kalan borcun tamamen kapatılacak olması bir yerde bağımlılıktan kurtulma adına memnuniyet verici olacaktır. 10 yıl öncesine kadar IMF'e olan 23.5 milyarlık borcun günümüzde 1.7 milyar dolar seviyesine inmesi fevkalade güzel bir gelişmedir. Bu durum ülke adına sevindiricidir.''
"Başka yerden borç alıp da bankaya borç vermenin bir anlamı yok"
Türkiye'nin IMF'ye borç vermesini, bir firmanın kredi borcunun bulunduğu finans kuruluşuna destek vermek için başka bir yerden borç para bularak vermesine benzeten Özgenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin de ortağı olduğu IMF'ye Meksika'da yapılan G-20 toplantısında küresel ekonomik kriz konusunda IMF kaynaklarının güçlendirilmesi yoluyla küresel finansal istikrara katkı yapmak için IMF yönetiminde oluşturulacak havuza 5 milyar dolar yatırılacağına dair söz verilmiş olabilir. Ama başka yerden borç alıp da bankaya borç vermenin bir anlamı yok. Nitekim IMF'ye 5 milyar dolar borç verileceğine KOBİ'lere faiz destekli kredi verilseydi daha iyi olurdu. Çünkü 2010 yılı Kasım ayında 100 bin KOBİ'ye yönelik KOSGEB çıkışlı 3-4 milyar TL kredi verileceği açıklanmıştı. Aradan 2 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen hala daha o krediler verilemedi.''
"Önce evi düzeltelim, sonra IMF'nin durumuna bakarız"
Türkiye IMF ilişkilerinde geçmişe nazaran roller değiştiğini de kaydeden Özgenç, ''Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun giderek azaldığını duymanın yanında borç aldığımız IMF'ye bu kez borç verebilir hale gelmemiz bir yerde ekonominin gidişatının iyi olduğunun göstergesidir. Ayrıca eskiden kredi almak için IMF kapısında bekleyen Türkiye, şimdi ise IMF'ye 5 milyar dolarlık yardım yapacak bir konumda olması ülke ekonomisinin büyüdüğünü gösteriyor'' dedi.
Bunların sevindirici gelişmeler olduğunu dile getiren Özgenç, ''Fakat KOBİDER olarak biz reel sektörün ihtiyacının IMF'den daha önemli olduğunu düşünüyor ve bu düşüncemizi savunuyoruz. Anadolu'da halk arasında konuşulan bir söz vardır 'Eve lazım olan camiye haramdır' diye biz önce evi düzeltelim sonra IMF'nin durumuna bakarız'' şeklinde konuştu.
|