Günlerdir kamuoyunu meşgul eden “İstanbul’a çılgın proje”nin
ne olduğu merak edilirken, Habertürk, ünlü mimar Sinan Genim’in
Başbakan Erdoğan’a “Haliç’e Mega Kanal
Projesi’ni sunduğunu ortaya çıkardı. Sadece İstanbul’da değil,
Ankara’da da gündemolan, tüm internet medyasının Habertürk’tenmanşetlere
taşıdığı projeye olumlu bakanlar da oldu, temkinli yaklaşıp karşı çıkanlar da,
“Öncelik deprem” diyenler de...
Projenin en ilginç yanı
Projeyi inceleyen uzmanlar, en ilginç yanlarından birinin ortaya çıkacak ada
olduğunu ve bu adanın 85 ila 100 kilometrekarelik yüzölçümü ile Türkiye’nin en
büyük üçüncü adası olacağını öngörüyor.
5 ilçeli ada
Haliç’in devamında 15-20 kilometrelik kanalla Büyükdere’de Boğaz’la buluşacak
olan yeni ada; Beyoğlu, Şişli, Kağıthane, Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerini de
barındıracak. Yeni İstanbul adası, bu ölçekle, 279 kilometrekarelik Gökçeada ve
117 kilometrekarelik Marmara Adası’ndan sonra Türkiye’nin üçüncü büyük adası
olacak. Kıyaslama için Yunanistan’a ait bazı adaların büyüklükleri ise şöyle:
Girit 8 bin 336 kilometrekare, Midilli 1631 kilometrekare, Rodos 1401
kilometrekare.
’İkinci Boğaz’a uzmanlar ne dedi?
‘Manhattan’a öykünmenin faydası yok
Prof. Dr. Deniz İncedayı (Mimar Sinan Ünv. Mim. Bölüm
Bşk.):
İstanbul gibi çok kültürlü, tarihi değerleri dünyaya mal olmuş bir kültür
kentinde böyle projeler gerçekleştirirken sorunlara tekil olarak bakmamak
gerekir. Sadece ulaşımı çözecek biçimde bakamayız yani. Sivil toplum
örgütlerinin sürecin başından sonuna kadar işin içinde olması doğru olur.
Manhattan’a ya da Dubai’ye öykünmenin hiçbir faydası yok. Sansasyonel ve sürpriz
biçimde kente müdahale değil, kamusal yararları gözetmek gerekir.
‘Bu proje rahatlama değil kaos getirir
Oktay Eekinci (Bahçeşehir Ünv. Öğrt. Üyesi, eski Mimarlar Odası
Başkanı):
Bilimselliği ve etkilerinin olumlu olup olmayacağı meçhul bir fantezi. Böyle
bir proje İstanbul’un dokusunu daha da tahrip eder, rahatlatma bir yana daha da
kaos yaratır. Haliç ve Boğaziçi’nde deniz taşımacılığını hâlâ değerlendiremezken
kanalla trafiği çözmek tam hayal. Çılgın değil aklı başında projelere ihtiyaç
var. Deprem bekleyen kentin topografyasına hassas yaklaşmak gerekir.
‘Proje ilginç ama deprem riski dikkate alınmalı’
Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp (Mimar ve Kentbilimci):
İlginç bir düşünce, turistik açıdan İstanbul’a ilave bir getirisi olabilir.
Ancak uygulama için çekincem var. İstanbul ciddi deprem tehdidi altında. Bütün
enerjinin depreme kanalize edilmesi öncelikli konu. 20 milyar dolar maliyetin
geri dönüşü olacak mı, hesaplanmalı. Doğal dengeye artı ve eksileri çok
ayrıntılı araştırılmalı. Projeyi ve fikri alkışlıyorum.
‘Boğaz’ın korunması öncelikli sorun’
Eyüp Muhcu (Mimarlar Odası Genel Başkanı):
Kentin geleceğini derinden etkileyecek proje için kapsamlı araştırma gerekir.
Uluslararası gayrimenkul yatırım ortaklıklarının öngördüğü trendler
doğrultusunda bir kentin kanalla adaya dönüştürülmesi fikri radikal bir
öneridir. Şehrin topografyasını etkileyecek müdahale kimsenin iki dudağı
arasında olmamalı. Biz her gün yeni bir yağma yaşayan Boğaz’ın korunması
sorununu öncelikle çözmeliyiz.
‘20 milyar dolarlık süs kanalı’
Prof. Dr. Semih Tezcan (Boğaziçi Ünv. İnşaat Fak. Öğrt.
Üyesi)
Boğaz’a açılacak kanal hiçbir şekilde akmaz. Yıllar önce hidrolikçiler
tarafından da bu incelenmiştir. Haliç’in temizlenmesi bununla mümkün değildir.
Bu kadar para vererek İstanbul’un yeşil alanının tahrip edilmesi; yeni göçler,
yeni yerleşimler anlamına gelir. İstanbul’u kurtarmak için yapılacak tek şey
köstebek gibi yerin altına girip metro yapmaktır. Şehircilik amacıyla süs
niteliğinde bir kanal olur. Sahil şeridi olan İstanbul’un sahilini uzatmak
yerine İstanbul’un 400-500 kilometre metroya ihtiyacı vardır.
Harita mühendisleri
‘Kanal 15-20 kilometre ada 100 kilometrekare’
Habertürk’ün görüşlerine başvurduğu harita mühendisleri, henüz proje
aşamasında olan kanalın yaklaşık 15-20 kilometrelik bir mesafesinin olacağını
tahmin ettiklerini söyledi. Mühendislere göre oluşacak adanın yüzölçümü ise
yaklaşık 85-100 kilometrekare arasında.
|