Elektrik Tüketiminde Neden Rekor Kırıyoruz?

Elektrikli aletlerin ve teknoloji ürünlerinin giderek günlük hayatta daha yaygın kullanılması, sanayinin büyümesi, yüksek hava sıcaklıkları olan günlerde klima kullanımının her geçen yıl daha çok ev ve işyerinde serinleme yöntemi olarak kullanılması elektrik tüketimi rekorlarının kırılmasında rol oynuyor. Yaz aylarında elektrik tüketimindeki rekorda önemli payı bulunan klima kullanılmasının sebebi artık büyük kentlerin esmiyor olması.

Birgün Gazetesi'nin haberine göre, Şehir Plancıları Odası 2. Başkanı Kumru Çılgın, hatalı kentleşme politikalarının ve mega projelerin kent merkezlerinde katlanılmaz sıcaklıklara yol açtığını, serinlemek için de enerjiye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Neden esmiyor?

Çılgın, “Son birkaç yazdır ‘neden esmiyor’ sorusunu daha sıklıkla dile getiriyor oluşumuzun, günlük hayatımızın vazgeçilmezi enerji tüketimiyle veyahut şehirleşmeyle doğrudan ilişkisi olmadığını düşünüyorsak yanılıyoruz. ‘Esmesi’ için, hem kentlerimizi hem de enerji kaynaklarını bencilce tüketmekten bir an önce vazgeçmeliyiz” diye konuştu.

Çılgın, hatalı politikaları anlatarak şu şekilde uyardı: Bugün Türkiye’nin ekonomik büyüme politikaları daha çok inşaat sektörü üzerinden yürütülüyorken; boş alanlarımızın tamamı imara açılıyorken; büyük kentlerimiz başta olmak üzere hemen her yerde şantiyeler çevreleniyor, binalar yükseliyorken; büyük ulaşım bağlantıları kentlerin akciğerleri üzerinde projelendiriliyorken; denizleri dolduruyorken ve tüm bu uygulamalar için enerji gereksinimine her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyuluyorken; ormanlarımızı, yeşil alanlarımızı, doğal kaynaklarımızı, iklimimizi korumakta, nüfus artışını kentlerden uzaklaştırmakta, dolayısıyla sağlıklı bir çevrede yaşamakta ciddi sıkıntılar çektiğimizi söylemek yanlış olmayacaktır.

Daha sağlıklı kentler

TMMOB Şehir Plancıları Odası 2. Başkanı Kumru Çılgın şu ifadeleri kullandı: Daha sağlıklı bedenler, daha sağlıklı yaşamlar istiyorsak ‘daha sağlıklı kentler’ talebimizde de ısrarcı olmalı; karar vericileri uyarırken bireysel tüketim alışkanlıklarımıza da aynı ölçüde dikkat etmeliyiz. Çünkü kentlerimiz hepimizin ortak yaşam alanı, hepimiz tahribatında sorumluluk sahibiyiz.