“İnşaat Sektörünün Başarısı...
İnşaat Sektöründe Ciro Sabit...
Erdoğan'dan İnşaat Sektörü Açıklaması
İnşaat Sektöründe İstihdam Azaldı
İhaleler Şaibeli, Denetim Eksik
İnşaatlar için ‘Yapı Araştırma...
İnşaatta Güven Arttı
Acele İnşaat Kıbleyi Şaşırttı
Denetim Enerji Bakanlığı’na Geçiyor
TÜSİAD: Denetimde Eksiklikler Var
Taş Ocaklarına Gece Denetimi
TOKİ’nin Denetim Birimi Yok
Şantiye Denetimlerinde 'İşçi...
“Mimar ve Mühendis Odaları...
Yapı Denetimleri Yetersiz
'Denetimsizlik Can Alıyor'
Denetim Sadece Dört Gün Sürmüş
O İnşaat Artık Müze Denetiminde...
TSE, "Yeşil Havalimanı Belgesi"...
Bakanlığın Denetim Raporu Korkuttu!
Denetlenen Her 4 İnşaattan 3’ü Mühürlendi!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin incelemeleri, ülke genelindeki şok gerçeği ortaya çıkardı. 45 ilde geçen ekim ayında, 2 bin 87 projede inceleme yapan müfettişler, işçiler için hem güvenlik hem de barınma konusunda uygun şartlar olmadığı gerekçesiyle bin 610 inşaata mühür vurdu.
DHA'nın haberine göre, Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki maden faciasında, 301 işçi yaşamını yitirdi. Facianın ardından işçi sağlığı ve güvenliği konusu sık sık gündeme gelip tartışma konusu oldu. İşçi sağlığı ve güvenliğine uygun olmadıkları gerekçesiyle, ilçede faaliyet gösteren iki maden ocağı için de kapatma kararı verildi. Bunun sonrasında geçen 6 Eylül tarihinde bu kez, İstanbul Mecidiyeköy Büyükdere Caddesi'ndeki eski Ali Sami Yen Stadı'nın bulunduğu alanda yapımı devam eden, Torunlar firmasına ait rezidans ve AVM inşaatında, işçileri taşıyan asansör 32'nci kattan zemine düştü. Bu olayda 10 işçi can verdi. Son olarak da 28 Ekim'de Ermenek'te, suyla dolan maden ocağının içinde 18 işçi mahsur kaldı. Bunlardan 10'unun cesedi çıkarılırken, 8 işçiyi arama çalışmaları sürüyor. Bakanlığın denetimleri arttı Kısa aralıklarla meydana gelen bu kazaların ardından, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik yeterli denetim yapılmadığı gerekçesiyle, en çok eleştiriyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aldı. Bakanlık müfettişlerinin geçen ekim ayı içerisinde aralarında İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerin de bulunduğu 45 ilde, devam eden inşaat projelerine yönelik denetimleri, ülke genelindeki şok gerçeği ortaya çıkardı. Müfetişler, özellikle inşaat sektörünün en fazla geliştiği bölgelerde denetimlerde bulundu. Ekim ayındaki incelemelerde 2 bin 87 inşaat denetlendi. Bu inşaatlardan, işçilerin güvenlik ve barınma koşulları gibi yaşamsal öneme sahip şartların hiçbirisini yerine getirmedikleri saptanan bin 610'una mühür vuruldu. Denetlenen proje sayısına göre, mühür vurulan inşaatların oranı yüzde 77'yi buldu. Bu rakam da, işçilerin hemen her yerde, ölümle burun buruna çalıştıklarını gözler önüne serdi. Çürük iskeleleri uygunsuz barınma yerleri Bakanlık müfettişlerin inşaatlardaki denetimlerde elde ettikleri bulgular sonrasında hazırladıkları raporlar da, yine yaşanan olumsuzlukları gözler önüne serdi. Buna göre, işçiler için hayati önemdeki unsurlardan bir tanesi olan ve ölüm olaylarının en çok yaşandığı iskelelerle ilgili ortaya çıkan gerçek dikkat çekti. İnşaat firmalarının, TSE kurallarına göre standartları belli olan iskeleler yerine, ya daha ince profilleri, ya da ağırlığa dayanıksız malzemeleri kullandıkları tespit edildi. Yine firmaların önemli bir bölümünün ise eski ve artık içten paslanıp çürümeye başlamış olan iskele profillerini, boyayıp yeniymiş gibi kullanmayı sürdürdükleri de belirlendi. Yine ölüm tehlikesi taşıyan bu iskelelerin, firmalarca onlarca kat yükseklik çıkılarak yapılan inşaatlarda hiç tereddütsüz kullanıldığı, işçilerin de üzerlerine çıkartıldığı raporlarda yer aldı. Ayrıca denetimlerde ortaya çıkan bir başka olumsuzluk ise, yüzlerce işçinin kaldığı inşaat alanlarındaki barınma yerleri oldu. Buraların da, kötü ve hijenden uzak olmalarının yanı sıra dar oldukları, ısıtma, soğutma sistemlerinin, havalandırmalarının bulunmadığı, yangın sırasında acil çıkış kapısı gibi önlemlerin de alınmadığı saptandı. Bakanlık bürokratından acı tespit Bakanlık müfettişleri, eksiklikleri bulunan inşaatlardaki faaliyetleri durdurmalarının yanı sıra yüksek miktarda idari para cezaları uyguladı. Denetimler sonrasında ortaya çıkan tabloyla ilgili en çarpıcı değerlendirmeyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet Tezel yaptı. Tezel şunları söyledi: "Görünen o ki, bu konudaki resim iyi değil ve kurallara uyulmuyor. Yapı işlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymuyor. Kurallara uyulmadığı gibi malzemelerden de kaçılıyor. Bunun sonucunda da acı kazalar maalesef ortaya çıkıyor. Biz denetimlerimizi artırdık. Kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor. Kurallara uymayanlara müsamaha olmayacak." |
-
Olan olduktan sonra alınan önlemler çekilecek acılara derman olmayacaktır. Bu sektörde çalışan bir tekniker olarak kusurlara ceza kesilmesi çözüm getirmiyor. İltimas ve torpil her yerde yapılıyor. bundan dolayı kesilen cezalar alınan önlemler olarak geri dönmüyor. Burada denetlemelerde bulunan kusurlar için hemen ceza kesilmesi yerine öncelikle bulunan kusurların iyileştirmelerinin yapılmasının istenmesi, ısrarla takibi ve gerçekleştirenlerin cezalarının azaltılması veya iptali yoluyla daha olumlu sonuç alınması sağlanabilir. Amaç ceza kesmek değil, kusurların giderilmesi olmalı. Bulunan kusurların iyileştirilmesi veya giderilmesi için firmaların yapmaktan kaçındığı masraflar kesilen cezalardan daha az olması durumunda bu cezayı ödemeyi göze alıyorlar. Bunun önlenmesi yazdığım şekilde olursa firmalara itici bir güç, affedilme şansı ve dolayısıyla çalışanların daha güvenli ortamlarda çalışmaları sağlanır. Öncelikli amaç güvenli çalışma ortamının oluşturulması olmalı. YANITLA