"Kavrayıcı ve Kapsayıcı Olma...
Çevre Kirliliği Ölçümünde Yeni Düzenleme
Çevre Faaliyet Belgesi Almayan...
İşte Türkiye'nin En Yaşanılabilir Kenti
Dramatik Bir 'Çevre' Hikayesi; ÇED
Çevreci Sokağa Yüzde 45 Hibe
Üçüncü Köprü'de Ne Değişecek?
Üçüncü Köprüde Beton Dökülüyor
Üçüncü Köprünün Temelleri Bugün Atılıyor
Üçüncü Köprünün Temeli Atılıyor!
Üçüncü Köprü Traşı
Üçüncü Köprü İşte Böyle Yapılıyor!
Üçüncü Köprü İnşaatı Tüm Hızıyla Sürüyor
"Çevreye Verilen Zararın Bedelini Kim Ödeyecek?"
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, binlerce ağacın kesildiği 3. köprü güzergahının, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından iptal edilmesini değerlendirdi. Gökçe, “Çevreye büyük ölçüde zarar vermiş olmanın bedelini kim ödeyecek?” diye sordu.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, 3. köprü güzargahının iptali ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, planlama ve yapım süreçlerinde mühendis, mimar, kent plancısının ve onların meslek odalarının dışlandığını ifade ederek; bunun aklı, bilgiyi ve bilimi dışlamak olduğunu kaydetti. Gökçe, “Bu tür projeler toplumsal faydayı yok edip, yeni cehennem alanları yaratıyor” dedi.
İşte Gökçe’nin basın açıklaması 3. köprü kaçak çıktı (!).. İmar planları iptal… Temeli Başbakan tarafından atılarak yapılmasına başlanan ve binlerce ağacın kesildiği 3. Köprü’nün güzergahı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından iptal edildi. Peki, şimdi çevreye iki kez büyük ölçüde zarar vermiş olmanın bedelini kim ödeyecek? Plan ve planlama süreçlerine ilişkin sürekli olarak görüş açıklayan; ‘aykırı’ görüş açıkladıkları için de sesleri kısılmaya çalışılan meslek odalarının önemi, bir kez daha ‘yandaşlık’ yapanların dikkatini çekmeyecek mi? Ne yazık ki, yandaşlığı ve çıkar ilişkilerini ellerinin tersiyle iterek; bilimin ve tekniğin kullanılmasında kişilerin çıkarını değil, toplumun yarar ve çıkarını önde tutarak çalışmalar yaptıkları için ‘ODALARIMIZ’ bazı çevreler tarafından sıkça suçlanıyor, yetkileri ortadan kaldırılarak kişi ve grup odaklı çıkar ilişkilerinin önü açık tutulmaya çalışılıyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. İstanbul’un 1/100.000 Ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planında olmayan, yapılmasıyla İstanbul’un kuzeyinde bulunan orman alanlarıyla su havzalarını yok edeceği yıllardır bilinen ve söylenen İstanbul Boğazı’na yapılacak olan 3.Köprünün, İstanbul’a yapılabilecek büyük bir kötülük olduğu defalarca söylendi. Üstelik Başbakan’ın helikopterle havadan gezerek yerini belirlediği 3. Köprü ve benzeri projeler için ÇED Raporlarının istenmesi, iktidar kanalıyla yeni bir yasa çıkarılarak yargı yolunun önü de kapatılmıştır. İstanbul Boğazı’na yapılacak olan 3.Köprü güzergahının değiştirilmesi; hangi gerekçeyle olursa olsun, Taksim Gezi Parkı sürecinde olduğu gibi ‘bazı ezberlerin yine kısa zamanda bozulmasını da’ gündeme getirmiştir. Planlama ve yapım süreçlerinden mühendis, mimar, kent plancısını ve onların meslek odalarını dışlamak; aklı, bilgiyi ve bilimi dışlamaktır. Uygulamaları denetim süreçlerinin dışında tutarak çözümü çok daha pahalıya çıkacak olan yeni yanlışlıklara yelken açmaktır. Bugün bazıları için ‘iyi’ gibi görünse de; yakın bir gelecekte iyi olmadığı anlaşılacak olan bu tür projelerin toplumsal faydayı yok edip, yeni ‘cehennem alanları’ yarattığı mutlaka ve mutlaka çok zaman geçmeden anlaşılacaktır. Ne yazık ki, yok edilen kaynakları ve tüketilen zamanı geri getirmek mümkün olmayacaktır. Sayın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı önemli bir şey yok dese de, olur verilen uygulama ve imar değişiklikleri, konunun son derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bilinmesi gerekir ki, ülkemizin ve toplumumuzun geleceğini ve yararını düşünen her kişi, kurum/ kuruluş, artık yandaş olmanın, bir dizi gerçeklere gözlerimizi kapatmak anlamına gelmediğini önemser, bunun değerini de en kısa zamanda kavrarlar. Kızılderili’nin dediği gibi; “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
|