Genel olarak çok olumlu izlenimlerle çıktık ikili programdan.
Görüşmeler, hemen fuar öncesinde olduğu için, ilgilendiğimiz firmaları
standımıza davet ettik ve geldiler. Güzel planlanmış bir organizasyondu. Belki
sadece çok kalabalık olması bir dezavantajdı. Çünkü inşaat sektörü çok geniş bir
dünya. Bu anlamda bir klasifikasyon yapılabilirdi. Görüşmeleri bir süreç olarak
değerlendirmek gerek. Kartlar alındı ve verildi, bunlar takip edilecek.
Umman’dan ortaklık teklifleri var, onları değerlendireceğiz.
Kuzey Afrika ülkelerine yönelik bir girişimimiz zaten vardı; orada fuarlara
da katılıyoruz. Suriye, Irak ve İran pazarlarına yönelik çalışmalarımız da var.
Doğru partnerleri bulmak ve ürünün de doğru uygulanmasını sağlamak, bu noktada
çok önemli; ki marka bilinirliğimizi ve marka prestijimizi de koruyabilelim.
Ürünlerimiz, ne yazık ki Türkiye’de değerini bulamıyor. Bir fayans ya da
granit seramik yapıştırıcısını Türkiye’de 6 TL civarında satarken, yurtdışında 8
– 10 Euro'ya alıcı buluyor; bu çok ciddi bir rakam.
Çinliler, özellikle ‘hammadde’ üzerinden yapı kimyasalları sektörüne de
bulaşmaya başladılar. Arap ülkelerinde vergi muafiyeti var; Ürdün’de ya da
Umman’da bir fabrikanız olsa, otomatikman o bölgeye satış yapabilir hale
geliyorsunuz. Oysa burada vergiyle, navlunla, taşımayla yarışıyorsunuz.
Firmaların kazandığı bir şey yok. Bu anlamda bizim Çin’den ziyade vergi
sistemiyle ilgili bir problemimiz var.
|