Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tatar: Bu, sürpriz bir deprem
''Küçük depremlerin izlenmesi çok önemli'' Prof. Dr. Tatar, bir bölgedeki 'mikrosismik aktivite' diye adlandırılan çok
küçük boyuttaki depremlerin izlenebilmesinin önemli olduğuna dikkati çekti.
Bunun bölgeye kurulan sismik ağların yoğunluğu ile mümkün olacağını belirten
Tatar, Türkiye'de bu istasyonları Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi ile Başbakanlık Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığına bağlı Deprem Daire Başkanlığının işlettiğini
kaydetti. Tatar, Türkiye'nin her yerinde bu iki kurumun işlettiği birçok deprem
kayıt istasyonu bulunmasına rağmen coğrafyanın genişliği ve aktif fay zonlarının
yoğunluğu dikkate alındığında halen iki ve daha altındaki büyüklükteki
depremleri ölçebilecek ölçüde bir sismik kayıt cihazı dağılımının her yerde
bulunmadığını belirterek, şöyle konuştu: Tatar, risk yönetiminin, afete hazırlık ve planlama çalışmalarının çok iyi yapılması gerektiğini ifade ederek, bunlar yapılabildiği zaman afetlere hazırlık açısından çok daha iyi yerde olunacağını belirtti. Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte bu alanda büyük bir boşluğun dolduğunu ve çok ciddi çalışmalar yapıldığını ifade eden Tatar, 2012-2023 Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın yürürlüğe girdiğini bildirdi. Prof. Dr. Tatar, Türkiye'nin 81 vilayetinde il afet ve acil durum müdürlüklerinin bulunduğunu, bu kurumların yetişmiş eleman ve gelişmiş ekipmanları ile afetlere müdahalede yetkin bir duruma geldiğini kaydederek, Türkiye'nin doğal afet sonrasında müdahale yeteneğinin geliştiğini ancak afet sonrası kriz yönetimi kadar afet öncesi risk yönetiminin de afetlerden en az zararla çıkabilmek açısından çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
|