Devletin deprem sorumluluğu
Fikret İlkiz, bianet için devletlerin 'deprem' sorumluluğunu kaleme aldı: Gelişme hakkı, bütün insan haklarının ve temel özgürlüklerinin tam olarak gerçekleştirildiği ve bu hak vasıtasıyla her bir insanın ve bütün halkların ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal gelişmesine katılma, bunlara katkıda bulunma ve bunlardan yararlanmaya hak sahibi olduğu devredilmez bir insan hakkıdır. İnsanlar, sürdürülebilir gelişme hakkının sağlanması için doğa ile uyumlu şekilde sağlıklı ve üretken bir yaşama hak sahibidir. Deprem nedeniyle meydana gelen ölümlerden dolayı kim sorumludur? Devlet,
sorumludur. Ne olursa olsun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 2. maddesinde yer alan yaşam hakkının yorumunda, bireylerin yaşam hakkının etkili olarak korunması amacı temel ilkedir. Devletler, yaşam hakkının korunmasındaki sorumluluklarının "dar" yorumlanması gerektiğine inanırlar. Oysa devletler bireylerin yaşamlarının korunmak amacıyla, kazalar ve felaketlerde dâhil olmak üzere "ölmelerini engellemek" için kendilerinden beklenen "tüm önlemleri" almalıdır. Örneğin, eğer gübre fabrikasından yayılan zehirli atıklardan veya nükleer denemelerden dolayı kişilerin yaşamları tehlikeye girerse, sorumluluğu devletindir. Çünkü devletler, egemenlik yetkileri içinde bulunan kişilerin yaşamlarını korumak için gerekli önlemleri almak konusunda pozitif bir yükümlülük yüklenmiştir. Bu yüzden, hayati tehlike içeren koşullar yüzünden insanların karşı karşıya kalacağı riskin ne zaman gerçekleşebileceği konusundaki belirsizlik, (tıpkı depremin ne zaman olacağı belirsizliği gibi) olası bir felaket karşısında ve sonrasında bu tür hayati tehlikeli koşulların ortaya çıkışında payı olan kişilerin statüsü dikkate alınmalıdır. Bu kişilere atfedilen eylem veya ihmalin kasıtlı olup olmadığı belirlenmelidir. Bütün bu olgular inceleme sırasında devletlerin Sözleşme'nin 2. maddesi bakımından taşıdığı sorumluluğu belirlemek amacıyla göz önünde bulundurulmalıdır. Sözleşme'nin 2. maddesi bakımından devletlerin pozitif yükümlüğü, insan
yaşamını korumak amacıyla bütün uygun tedbirleri ve önlemleri almak, özellikle
insan yaşamına karşı oluşan potansiyel riskin düzeyi hesaba katılarak gerekli
düzenlemeleri yapmaktır.
|