Anakent’in AOÇ Planına İptal
Mimarlar Odası Ankara Şubesi yönetimi, Anakent Belediye Meclisi tarafından 12 Ocak 2007 tarih ve 207 sayılı kararla kabul edilen “Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Arazileri ve Doğal Sit Alanına ilişkin 125.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 110.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Koruma Amaçlı Nazım İmar Planları”nın iptaline ilişkin Ankara 13. İdare
/P> ‘AOÇ’nin korunmasına engel’ Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açıklamasına göre, mahkeme kararını şu gerekçelere dayandırdı: * Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun, 2 Haziran 1992 gün ve 2436 sayılı kararının ekinde, AOÇ alanının korunması gerekli sit sınırlarını belirlenmiştir. Buna karşın davanın konusu planlarda, bu koruma alanı dikkate alınmamıştır. * AOÇ alanı, birinci derece doğal ve tarihi sit olarak tescil edilmiştir. Koruma Yüksek Kurulu’nun, 5 Kasım 1999 gün ve 659 sayılı ilke kararına göre, “önceden süregelen tarımsal faaliyet ile bağ ve bahçeciliğin devam ettirilebileceği, bu kullanım dışında kesinlikle kullanılamayacağı” hükme bağlanmıştır. Buna karşın davalı planlarda, tarımsal faaliyetler kısıtlanmış, çok küçük bir alana sıkıştırılmıştır. * Dava konusu planlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük olaylara sahne olmuş bir alanı kültür ve doğal varlık niteliğiyle korumasına engel niteliktedir. * Dava konusu planlarda gösterilen, hayvanat bahçesi, olimpiyat oyunları alanı ve spor parkı AOÇ’nin tarihi, kültürel ve doğal sürekliliğini sağlamasının önünde engel teşkil etmektedir. * Koruma alanı içinde, farklı kullanım biçimleri önerilmiştir. Bu alanda önerilen, hayvanat bahçesi, spor parkı, olimpiyat oyunları bu alanda yapılamaz. Bu yapıların yapılması halinde kalıcı yapılar ve kendine özgü altyapılar içerecektir. * Bu yapılaşma AOÇ’nin birinci derece doğal ve tarihi sit niteliğini ortadan kaldıracaktır. Bu nedenle Koruma Kurulu’nun bu planları onaması hukuka aykırıdır. * Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi, içinden Bronx Nehri geçen, New York’taki hayvanat bahçesi olduğu, bu hayvanat bahçesinin büyüklüğünün 107 hektar olduğu, AOÇ üzerinde ön görülen hayvanat bahçesinin ise 800 hektara karşılık geldiği, bu kadar büyük bir hayvanat bahçesinin harcama kalemi olarak, Ankaralılara büyük bir mali yük getireceği ortadadır. * Bu mali yükün nasıl karşılanacağı, işletme ve idaresinin nasıl düzenleneceği, dava konusu planların eki olan raporlarda açıklanmamıştır. * Dava konusu alanının işlevleri tarihi süreçler ve yasayla belirlenmiştir. AOÇ alanının öncelikle bu işleve uygun kullanılması gerekir. Buna karşın, dava konusu planlar bu alan kullanımlarına aykırı bir biçimde planlanmıştır. * AOÇ alanında kuruluş amaç ve ilkelerine göre bir planlama ve alan kullanımı yaklaşımı geliştirilmelidir. Bunun içinde alan kullanımlarının öncelikli olarak tarımsal işletme ve araştırmaya yönelik olması gerekir. * Olimpiyat oyunları, spor parkı ve hayvanat bahçesi, AOÇ alanını üç büyük parçaya bölmektedir. Bu alan kullanımı AOÇ’nin tarihi ve kültürel kimliğini sürdürmesine engeldir. Bu biçimde bir alan kullanımı AOÇ için doğru bir ulaşım planlaması yapılmadığı anlamına gelmektedir. AOÇ alanında yaya öncelikli bir planlama geliştirilmelidir. Yüksek hızlı trafiğe elveren planlama yaklaşımı AOÇ’nin sonunu getirecektir. * AOÇ alanındaki araziler, tarımsal üretim, araştırma ve üretim kullanımları için geliştirilmelidir. * AOÇ alanında özel proje alanı olarak ayrılan alanların, niteliği ve kapsamı açık değildir. Oysa bu planlarda açıklık zorunlu koşuldur. Alan kullanım biçimleri belirsizlik taşıyamaz.
|