Alakır Nehri HES Onayı Veren Üyeleri Arıyor

Alakır Nehri Kardeşliği (ANK), Danıştay’ın 1.Dereceden Doğal SİT Alanı ilan edilmesi kararını tescillemeyen Antalya Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu üyeleri hakkında yasal işlem başlatma kararı aldı. Ancak kurul üyelerinin isimlerinin sır gibi saklanması üzerine ANK, “Aranıyor” ilanı verdi.

ANK, Antalya’nın Bey Dağları’ndan Kumluca Ovası’na açılan Alakır Vadisi’ndeki tüm canlıların ortak yaşam kaynağı olan Alakır Nehri üzerine, kaynağından sahile kadar birbiri ardına yapılmak istenilen 8 adet hidroelektrik santraline (HES) karşı mücadele ediyor. Haberantalya.com’a konuşan Alakır Vadisi’nde yaşayan ANK’nin kurucularından Birhan Erkutlu, Antalya Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu üyeleri hakkında yasal işlem başlatma kararı aldıklarını o günden bu yana gerek kendilerinin gerekse avukatları Rüzgar Gökçe’nin kurul üyelerinin adını öğrenmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunduklarını söyledi.

‘İsimlere ulaşamıyoruz’

Erkutlu, girişimlerinde başarısız olmaları üzerine isimleri bilen birilerini bulabilme umuduyla kaleme aldıkları “Aranıyor” ilanını şöyle açıkladı: Alakır Vadisi’nin Danıştay tarafından da onaylanan 1. Dereceden Doğal SİT Alanı ilan edilerek koruma altına alınması kararını ‘mevzuatlarına uygun olmadığı’ bahanesiyle tescillemeyen ‘Antalya Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ üyelerinin kimler olduğu bir sır gibi saklanıyor. Birçok canlının yaşamına mal olan ve daha da olacak olan bu insafsız kararı alanların kimler olduğunu bilmek ve haklarında hukuki işlem başlatabilmek için en son ilan vermek durumunda kaldık.”

Mücadele 5 yıldır sürüyor

Erkutlu, 1 Mart 2009’da Alakır Nehri Kardeşliği’ni kurduklarını dile getirdi. O günden bu yana ilk yapılan HES’ten başlayarak davalar açan ANK, bunların tümünü kazandı. Ancak davalar görülürken, HES yapan şirketler proje değiştirerek inşaatları sürdürdü.

4 santral yapıldı

Bu yaşananların hukuk tanımazlığın bir göstergesi olduğunu savunan Erkutlu, “Alakır Vadisi’nde projelendirilen 8 adet HES’ten 4 tanesi tamamlandı. Eğer vadinin en yoğun biyolojik çeşitliliğe sahip üst kotlarındaki su kaynaklarında yapılmak istenilen diğer HES’ler de tamamlanırsa, tüm vadi, içindeki bütün canlılar ile birlikte geri dönüşü mümkün olmayan büyük zararlara uğrayacak” diye konuştu.