Kaynak Dengeli Dağıtılmalı
Kent Rantını Aktaran Belediye
Kentliyi Müşteri gibi Gördüler
AKP’li Firmalar Kayırılıyor
Neoliberal politikalarla, gelişme-kalkınma, piyasanın, daha doğrusu küresel rüzgârın savurduğu yere terk edildiği için, planlı gelişme ve bölgesel denge duyarlılıkları toza dumana karıştı. Sonuçta zaten ürkütücü olan bölgeler arası eşitsizlikler, 1980 sonrası dönemde daha da hızlı büyüdü ve kentler arasında da çok eşitsiz bir gelişme yaşandı.
/P> Kentliye hizmet fahiş fiyatlarla Özellikle son yıllarda, ülke genelinde kent nüfusunun kullandığı mal ve hizmet fiyatları, ortalama enflasyonun bir hayli üstünde belirlendi. 2003-2008 dönemindeki bazı kentsel mal ve hizmet üretimindeki fiyat artışlarının, aynı dönemin yüzde 69 dolayındaki TÜFE’nin oldukça üstünde gerçekleştiği görüldü. Bunlardan özellikle doğalgazdaki artışın yüzde 177’yi bulması, kiraların yüzde 172’ye yakın artmış olması çarpıcıdır. Keza metro ücretlerinin yüzde 114, vapur ücretlerinin yüzde 108 artmış olması da ilginçtir. Yerel yönetimlerin gelirleri ve gelirin kaynaklarına bakıldığında, AKP yönetimindeki büyük illerin yerel yönetim gelirlerden aslan payını aldıkları, merkez bütçeden de yine aslan payını alanların bu kentler olduğu görülüyor. 2007 yılında 35 milyar YTL’lik toplam yerel yönetim bütçesinde yüzde 27’ye yakın payı olan İstanbul’un, diğer 9 il ile birlikte yerel yönetim bütçelerinin yüzde 64’ünü kullandığı görüldü. Bu durumda, diğer 71 il ise bütçeden ancak üçte bir pay alabildi. Büyük illerin yerel yönetimlerinin, illerin gelişmişliklerinden dolayı ve yüksek nüfus barındırmalarından dolayı merkez bütçeden aldıkları pay da büyük, vergi ve tesis-mülk gelirleri de. Özellikle, dikkati çeken, İstanbul, Ankara gibi illerde tesis ve mülk gelirlerinin toplam bütçedeki payının yüksek gerçekleşmesi. Bu, AKP’li belediyelerin, kentliye “müşteri” gibi davranıp, onlara sattıkları mal ve hizmet üstünden sermaye birikimi sağlamalarının sonucu. İstanbul, 2007’deki 9.5 milyar YTL’ye ulaşan gelirinin 2.7 milyar YTL’sini kentliye sattığı mal ve hizmetten sağlamış görünüyor. Bu, Ankara’da da 1.5 milyar YTL’ye yaklaşmış görünüyor. Kentli, doğalgaz, su tüketirken, ulaşım hizmetlerini kullanırken belediyeler, kentlinin üstünden sermaye biriktirir olmuşlardır. Bütçe açıkları hızla büyüyor Toplamda bakıldığında yerel yönetimlerin çoğu giderlerini, gelirleriyle karşılayamamakta ve açık vermekte. Neoliberal-muhafazakâr AKP belediyelerinin harcamalarını gelirleri karşılamıyor ve bütçe açıkları hızla büyüyor. 2006-2008 döneminde 9 milyar TL’yi bulan açıkların 7 milyar TL’si 10 AKP’li belediyeye ait. Yıllık harcamaları 40 milyar YTL’yi bulan yerel yönetimler, her geçen yıl daha çok açık verdiler. Sadece 2006-2008’in 9 aylık döneminde bu açıklar 9 milyar YTL’ye ulaşırken, açık toplamında İstanbul’un yüzde 45’e yakın payla, toplamda 4 milyar TL’ye yakın açık biriktirdiği anlaşılıyor. İstanbul’u 1.4 milyar TL ile Ankara ve yüzde 6 payıyla Kocaeli izledi. CHP’li Büyükşehir Başkanı olan İzmir yerel yönetim bilançosu ise 2006-2008 (9 ay) döneminde 227 milyon YTL fazla vermiş görünüyordu. |