Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

400 Bina 'Yeşil' Tescili Bekliyor

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde gerçekleşecek. ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Duygu Erten, zirve öncesi sorularımızı yanıtladı. Erten, Türkiye’de henüz bir yeşil bina sertifikası olmadığına dikkat çekti.

400 Bina 'Yeşil' Tescili Bekliyor

Bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Swiss Otel’de gerçekleşecek. Geçtiğimiz yıllarda uluslararası ve Türk pek çok değerli konuşmacıyı ve yaklaşık 1000 katılımcıyı ağırlayan Zirve’nin bu yılki heyecan verici konuşmacıları arasında Patrick Bellew, Thomas, Carlo Ratti, Duncan Swinhoe, David Turnbull ve daha pek çok ünlü isim yer alıyor. Zirve öncesinde sorularımızı cevaplayan ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Duygu Erten, hem zirveyle ilgili ayrıntıları hem de yeşil binalar konusundaki gelişmeleri anlattı...

Yerkürenin kaynaklarını hızla tüketiyoruz; iklim değişiklikleri dünyanın düzenini değiştiriyor, su kaynaklarımız yavaş yavaş yok oluyor. Doğanın, dünyanın düzenini korumak, çevre bilincine sahip olmak büyük önem taşıyor. Türkiye’de inşaat ve gayrimenkul sektörü yeterince bu bilince sahip mi sizce?

Son dönemde kişilerde ve kurumlarda geçmiş yıllara göre bilincin arttığını görüyoruz. Artık sağlığın bir insan hakkı olduğu ve yeşil binaların da sağlıklı binalar olduğunu anlayarak bu taleplerle gelen bir işveren kitlesi var.  Ayrıca 2007’de dernek kurulduğundan beri ilk kez mimarlık firmalarının kendiliklerinden derneğe üye olmaya geldiklerini söyleyebilirim.  Bu sene üyelerimiz toplam 300 yeşil binaya, o binanın tasarımcısı, müteahhidi, işvereni, ürün satıcısı, emlak geliştiricisi olarak imza attılar. İnşaat ve gayrimenkulde yeşil bina yapanların bilinçlendiğini aynı zamanda bu bilinci hayata geçirdiklerini görmekten, bunun altyapısını hazırlayan dernek olarak biz de gelinen noktadan mutluyuz.

Sürdürebilirlik, enerji verimliliği, yeşil bina son dönemlerin “moda” kavramları oldu. Sektörde bu kavramların gerçekten özümsendiğini, benimsendiğini ve doğru uygulandığını söyleyebilmek mümkün mü; ne düşünüyorsunuz bu konuda? ÇEDBİK olarak bu konuda ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

ÇEDBİK olarak öncelikle eğitimlerin önemine inandığımızdan her ay bir sponsorla yeşil bina eğitimleri veriyoruz.  Ayrıca World Green Building Konseylerin eğitim network’ündeyiz ve Mart ayından başlayarak WGBC onaylı yeşil binalar ve finansmandan hukuka kadar bir dizi eğitim ve katılımcılara sertifika vereceğiz. Bugüne kadar 5000 kişiye eğitim verdik.

İkinci olarak 2008’de kurulmuş bir Yeşil Bina Sertifikasyon Kılavuzu komitemiz var.  Bu teknik komite 100’ün üzerinde akademisyen ve profesyonel üyemizden oluşuyor.  Bu komite teknik olarak ulusal yeşil bina kılavuzumuza gelen geri bildirimleri alıyor, değerlendiriyor. Her ay bilgilendirme toplantıları yapmaya çalışıyor ve hem üyelerimizin birbirini tanıması hem de yeni bir konunun bir sponsorlarla gündeme getirilmesini sağlıyoruz.

Türkiye’de yeşil binaların geldiği noktayla ilgili bilgi alabilir miyiz? Yeşil bina sayısıyla ilgili istatistiki bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Bugün itibariyle 314 LEED sertifika kaydı yaptırmış proje var.  Bunların 47 tanesi sertifika aldı. 30 tanesi Altın, 13 tanesi Gümüş ve 4 tanesi Platin sertifikalı… 267 proje LEED sertifikasını herhangi bir seviyeden almak için kayıtlı…Bu projelerin 200 tanesi Yeni İnşaat kategorisinden, 60+ tanesi Core and Shell, 10 tanesi varolan bina sertifikası (EBOM); geri kalanlar da hastaneler, okullar, perakende iç mimari ve bir de LEED V4’e başvuru yapmış hastane projesi var. BREEAM’de ise 45 proje ve BREEAM yeni inşaat ağırlıklı olarak AVM’ler ve BREEAM-In-Use yani varolan bina sertifikası alan projeler var. 1 BREEAM Communities kaydı var ki yeşil yerleşke anlayışının gelişmesi için bu çok önemli. 1 Mix Use proje ise DGNB sistemi ile ön sertifikayı aldı. Yani yaklaşık 400 bina yeşil bina olduğunu tescil etmeye çalışıyor ve sertifika başvurusu olmadan yapılan birçok yeşil bina var.

Yeşil binaların sürdürebilirlik ve enerji tasarrufu konusunda sağladığı avantajlar üzerine bilgi alabilir miyiz? Yeşil binalar üzerinden 2013 yılında ne kadar enerji tasarrufu elde edildi; rakamlar var mı elinizde?

Ortalama bir rakam vermek gerekirse 2006’da yapılan bir araştırmaya göre LEED sertifikalı binalarda senede 200.000 TL tasarruf yapıldığını öngörüyoruz.  Bu da bina başına %30-50 arası bir enerji tasarrufuna ve %30-45 arası su tasarrufuna karşılık geliyor.

Sürdürülebilir ve yeşil binalarla ilgili olarak dünyada nasıl bir gidişat söz konusu, nasıl bir yol izleniyor? Türkiye’de bu konuda uygulamalar ve yönetmeliklerle ilgili olarak ne gibi sıkıntılar yaşanıyor? 

Dünyada yine LEED ve BREEAM başvurularına baktığımızda yukarı çıkan bir talep görüyoruz.  LEED başvurularının %40’ı ABD dışından….Dünyada şimdi bu alanda ilerlemiş tüm ülkelerin yeşil bina kodu var.189P gibi…Türkiye’de henüz yolun çok başındayız. TSE’nin bundan böyle uluslararası ve ulusal yeşil bina standartlarına göz atarak birçok yeni standart çalışması yapması gerek. Bunlar ağırlıklı olarak malzeme standartları…

Şu an hem ÇEDBİK’in üzerinde çalıştığı bir yeşil bina sertifikası var, hem de TSE’nin hazırladığı bir sertifika var. Bu konuda merkezi yönetimlerle gelinen son durum nedir?

Aslında şu anda Türkiye’de konuşulan kılavuz, ÇEDBİK’in hazırladığı yeşil bina sertifika kılavuzu. Yani Türkiye’de henüz bir yeşil bina sertifikası yok. Burada ortada bilinçsizlikten dolayı oluşan kavram kargaşasına bir açıklık getirmek istiyorum. Mayıs 2013’de ÇEDBİK yönetimi, 4 yıl boyunca gönüllülerimiz ve 8 tane konu kurulu tarafından 17 üniversiteden ve 12 STK temsilcisinden de destek alarak hazırlanan ulusal kılavuzu TSE’ye götürerek ortak bir çalışma nasıl yapılır sorusunu sormuşlar. Bugünkü yönetim, ÇEDBİK’in sertifika veren bir olarak kurum değil, sertifika çalışmalarını teknik komiteleriyle yürütüp TSE’ye danışman pozisyonunda konumlanmasını öngörüyor. TSE, ÇEDBİK kılavuzuna ek kriterler koydu.  Bildiğiniz gibi TSE’nin çok güçlü bir teknik komite altyapısı var. Bu ulusal kılavuz çalışması yaşayan ve sürekli ilerleyen bir çalışmadır. Başta Enerji Bakanlığı olmak üzere, ilgili Bakanlıklarla ÇEDBİK’in ortaklaşa yürüteceği ve Danışmanlar Kurulu’nun da farklı uzmanlardan oluşacağı bir kurgumuz var. Burada üniversitelerde Ar-Ge fonları kapsamında çalışmalar yapıyorlar ancak bu çalışmalara ULUSAL sertifika diyemeyiz. O üniversitenin kendi inisiyatifiyle yaptığı ve ULUSAL sertifikayı destekleyecek Ar-Ge çalışmalarıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde ulusal sertifika bir üniversite tarafından çıkarılmaz. Ülkemizde birden fazla yeşil bina sertifikasının olmasını engelleyici hiçbir kanun veya engel yok. Ancak tüm paydaşları yanına almayan bir çalışma hiçbir yere gidemeyeceği gibi, ‘benchmarking’ konusunda da başarısız olur. Ayrıca sertifika günün sonunda sektör tarafından kullanılacağından burada ÇEDBİK’in 300 tane yeşil binaya imza atmış paydaşları ve bu projelerin verileriyle ancak ulusal sertifikanın oluşması bilinçli ve sağlıklı olur.  Oluşturulan kılavuzlara sertifika dememeliyiz.

Türkiye’nin ilk Ulusal Yeşil Bina Sertifikası bu yıl zirvede imzalanacak mı; bu sertifika neler sağlayacak, neleri değiştirecek?

Türkiye’nin ilk ulusal yeşil bina sertifikasının lansmanı geçtiğimiz sene 2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nde İstanbul’da yapıldı. Ancak biz bu çalışmayı kamuoyuna ve akademik dünyaya bir açık bilgi platformu şeklinde WEB’e koyarak geliştirilmesi için sunduk. O dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı, ÇEDBİK ile bir protokolü 1000 kişi ve basın önünde imzaladı. Bakınız protokol ne diyor:

ÇEDBİK, Cape Town Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Kongresi’nde “Yeşil Okullar” anlaşmasına imza attı ve Türkiye’yi projeye dahil olan 20 ülke arasına soktu. Projeyle ilgili detaylı bilgi alabilir miyiz?

Yeşil Okullar Projesi, Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WGBC), Yeşil Okullar Merkezi (Center for Green Schools) ve Ulusal Yeşil Bina Konseyleri’nin işbirliği ile hazırlanan ve 18 Ekim 2013 tarihinde CAPE TOWN’da imzaladığım anlaşma ile ÇEDBİK’in de parçası olduğu uluslararası bir projedir. Yeşil Okullar Projesi, öğrencilerin sağlıklı, güvenli ve daha verimli binalarda eğitim alabilmesi temeline dayanan uluslararası çok paydaşlı bir projedir. Projenin amacı, daha sağlıklı binalarda eğitim alan, bu sayede akademik açıdan daha başarılı daha sağlıklı nesiller yetişmesine katkı sağlamaktır.

Yeşil Okullar Projesi’ne katılan Küresel Koalisyon üyelerinden:

1. Yeşil okullar için ulusal işbirliklerinin şekillendirmesine yönelik çalışmaları,

2.Yeşil okulların misyonunu geliştirmeyi üstlenmeleri,

3. Yeşil okullar için küresel koalisyonun uluslararası girişimlerine, yeşil okullar için ulusal koalisyonu şekillendirme sürecinin bir parçası olarak katılmaları beklenmekte.

Küresel koalisyonun bir üyesi olarak, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), yeşil okullar için ulusal bir koalisyon kurmayı üstlenmiştir. Ulusal koalisyonlar, şirketler, dernek üyeleri, eğitim kurumları ve devlet yetkililerini içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan, ülkelerindeki yeşil okullar hareketinin ana paydaşları ile toplanacaktır. ÇEDBİK, imzaladığı bu anlaşma ile ulusal bir koalisyon kurmak üzere, ilgili paydaşları belirlemek ve ulusal koalisyon ilişkilerini kurmakla sorumludur.

Küresel Koalisyon, üyelerine, yeşil okullarda gelişim  programına dair oluşturulacak çalışmalarla ilgili çeşitli katkılar sağlayacaktır. Küresel Koalisyon, Yeşil Elma Günü başta olmak üzere, Ulusal Yeşil Okullar Merkezi’nin gerçekleştireceği, ulusal ve uluslararası seminer, kongre, networking buluşmaları, Ar-Ge  çalışmaları konularında destek sağlayacaktır. (Detaylı bilgi ve video paylaşımları için:yesilbinalarzirvesi.org/yesil-okullar)

Türkiye’de sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm nasıl mümkün kılınır? Kentsel dönüşüm ile ilgili sorunlar, tartışmalarla ilgili neler düşünüyorsunuz?

Kentsel dönüşüm sadece ticari kaygılar barındırmazsa mümkün… Deprem tehdidinden dolayı kentsel dönüşüm olmazsa olmazdır. Bu süreç sürdürülebilir/yeşil bina ve yerleşkeler oluşturma mantığıyla ilerlerse, Türkiye kazanır. Ancak kentsel dönüşüm bir dairenin iki daire getirmesi olarak algılanmayıp, daha iyi ve güvenli bir yapıya kavuşmak olarak algılanmalı.

Çevre dostu hastanelerle ilgili son gelişmeler nedir? Bu konuda merkezi yönetimin talebi nedir? Sizin ÇEDBİK olarak bu konudaki değerlendirmeleriniz neler?

Sağlık Bakanlığı İnşaat ve Onarım Daire Başkanlığı’nın 30.10.2012 tarihinde güncellediği  yönerge yeni yapılacak tesislerde uyulması gereken teknik standartlar konusunda şöyle bir cümle geçirdi bu yönergede: “200 yatağın üzerindeki tüm hastanelerde inşaat aşaması sırasında yüklenici firma tarafından bu binalara LEED sertifikası alınması zorunludur”.

Öncelikle yeşil sertifika alma süreçlerinin daha arazi seçiminden başlaması gerektiğini ve tasarımın başından planlamanın başlaması gerektiğinin altını çizerek başlayalım. Yani yeşil sertifika alma süreci için inşaat aşaması çok geç! Daha sonra Yeşil Hastane ve Sürdürülebilir Hastane arasındaki fark nedir bunu inceleyelim. Her kurum gibi hastane işletmeleri de artık kârlılık gözetirken aynı zamanda ekonomik ve ekolojik gereklilikleri yerine getirmeye çalışıyorlar. Ancak artık sadece yeşil olma parametreleri sürdürülebilir hastane olmaya yetmiyor. Sürdürülebilir sağlık altyapısı kurgulamak çevre dostu olmanın ötesinde bir anlayış gerektiriyor. Ancak sürdürülebilir/yeşil hastaneler yapmak için LEED yetmez. Bu iş gerçekten uzmanlık gerektirir. Bizim gönlümüzden geçen ise Sağlık Bakanlığı’nın ülkemiz koşullarına uygun uluslararası standartlarda bir “Sürdürülebilir Hastane Şartnamesi” hazırlamasıdır. Bu nedenle açılış konuşmalarına Sağlık Bakanımızı davet ettik. Unutmayın yeşil bina sağlıklı bina demektir ve sağlık en temek insan hakkıdır.

Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi bu yıl 3. kez gerçekleşecek. Nasıl bir Zirve programı hazırladınız? Geçen yıllarda bu zirveyle nasıl bir sonuç elde edildi? Zirve’nin amacı ve işlevinden bahseder misiniz?

Geçen seneki zirve sonucunda ortaya aşağıdaki ortak görüşler çıkmıştır:

1. Ekonomik, sosyolojik ve ekolojik krizlerden çıkış yolu “Yeşil Dönüşüm”dür.

2. Ekolojik fonlar oluşturularak yerel, katılımlı sürdürülebilirlik yatırımları desteklenebilir.

3. Yavaş şehirler aynı zamanda modern, teknolojiyle desteklenmiş yaşamı içinde barındırabilir, bu nedenle yavaş şehirler desteklenmelidir.

4. Sürdürülebilir projeler, binalar, şehirler oluşturmak için multidisipliner ve entegre planlama zorunludur. 

5. “Sertifika Sistemleri” sürdürülebilirlik konusunda ilerleme için gereklidir.  “Yeşil bina” ve “sertifika” kavramlarının içi boşaltılmadan kullanılmalıdır, farkındalığın artırılması önemlidir.

6. Kentsel dönüşüm ve proje geliştirme sürecinde halkın katılımı önemlidir.

7. “İyi uygulama” örnekleri gösteriyor ki; yeşil binaların tasarruf ve atık azaltma faydasına karşılık maliyet artışına etkisi göz ardı edilebilir. 

8. Türkiye’nin karbon azaltım hedeflerine paralel olarak sıfır karbon projeler artırılmalıdır. 

9. ÇEDBİK’in hazırlamış olduğu konutlara yönelik, Yeşil Bina Sertifika Kılavuzu referans kabul edilip, ülkemizde yeşil binalara ilişkin sertifikalandırma çalışmalarına Bakanlık destek vermelidir. 

10. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında yapılacak olan uygulamalara yönelik olarak, Ekolojik Yerleşim Birimleri Sertifika Kılavuzu hazırlanmalıdır. 

11. ÇEDBİK’in yeni yapılacak olan konutlara yönelik olarak hazırlamış olduğu Yeşil Bina Kılavuzu’nun yanında, ticari binalara, mevcut binalara, okul ve hastanelere vs. yapılara yönelik Yeşil Sertifika Kılavuzları’nın hazırlık çalışmalarına başlamalı ve bu çalışmalara Bakanlık tarafından destek verilmelidir.

12. Bakanlık sertifikaların ülke genelinde kullanımını ve yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla yapılacak çalışmalara destek olmalı, katılmalı ve teşvik edici rol üstlenmelidir.

13. Daha büyük tasarruf oranlarının elde edilebilmesi için bina stoğunu oluşturan mevcut binaların enerji verimliliğine öncelik verilmelidir. 

14. Yeşil binalarla elde edilecek tasarruf ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. 

15. Ülkelerin enerji verimliliği ve karbon azaltımı programlarını finanse edebilmesi için devlet desteğinin gerekliliği kaçınılmazdır. 

16. Türkiye, yeşil bina ve yeşil dönüşüm konularında başlattığı çalışmalardaki kararlığını sürdürmelidir. 

17. Halk yeşil binalar konusunda yeterince bilgi sahibi değildir. Kamuoyunda farkındalık henüz tam olarak oluşmamıştır. Bu konuda ÇEDBİK ve Bakanlık olarak farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

18. Sosyal sürdürülebilirlik önem kazanmalı, insan konforunun ve sağlığının iyileştirilmesi amaçlanmalıdır. 

Bu çerçevede Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği, yukarıdaki konularda gerekli çalışmaları yapmak, bilgi birikimini kamuoyu ve ilgili paydaşlarla paylaşmak için “Yeşil Konut Sertifikası”nı kamuoyunun kullanımına sunmuştur. Bu sene ise gerçek anlamda tasarımcıları öne çıkardık ve ‘dünyadaki en iyi yeşil tasarım örnekleri’ni sunuyoruz.


Bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Swiss Otel’de gerçekleşecek.Geçtiğimiz yıllarda uluslararası ve Türk pek çok değerli konuşmacıyı ve yaklaşık 1000 katılımcıyı ağırlayan Zirve’nin bu yılki heyecan verici konuşmacılardan biri de “2012 World Building of the Year” ödülünü kazanan Singapur Gardens Bay’in çevre mühendisi Atelier Ten kurucusu Patrick Bellew. Çevre tasarım danışmanlığı veren Atelier Ten’in kurucu ortağı Patrick Bellew bu yılki zirvede sürdürülebilirlik konusunda uluslararası bir örnek olarak gösterilen Singapur Gardens by the Bay projesini anlatacak. Singapur Marinası'nda yer alan 30.000 metrekarelik Gardens by the Bay, dünyanın bir numaralı tropikal bahçesi olarak biliniyor. Sürdürülebilirlik konusunda ulusal ve uluslararası bir örnek olarak gösterilen Gardens by the Bay, 1 milyar dolara inşa edildi ve dünya çapında pek çok tasarım ve çevreci proje ödülünün de sahibi oldu. Singapur hükümetinin ülkeyi ‘Bahçe Şehir’den ‘bahçe içinde bir şehre’ dönüştürme stratejisinin çok önemli bir parçası olan proje, şehirlerde yeşile ve bitkilere daha çok yer vererek hayat kalitesini artırmayı hedefliyor. Şehrin ikonu haline gelen proje için 24 ülkeden 170 firma başvuruda bulunmuştu. Tüm dünyada büyük yankı uyandıran Gardens Bay için yüksekliği 25-50 metre olan yapay ağaçlar üretildi. Gündüz güneş ışınlarını toplayıp gece ışıldayan bu yapay ağaçların dalları güneş paneli görevi görüyor. Ayrıca bu ağaçlar parkta hava akımı sağlamak için vantilatör görevi de görüyor ve sık yağan yağmurlarda yağmur suyunu daha hijyenik bir şekilde kanalize ediyorlar. Özetle bu yapay ağaçlar sadece güneş ışığı depolamak yerine çoklu çözümler sağlayacak yeni teknolojileri de barındırıyor. Projenin Çevre Mühendisi Atelier Ten’in kurucu ortağı olan Patrick Bellew aynı zamanda İngiltere’nin Kraliyet Tasarımcılarından biri (UK’s Royal Designers). 30 yıldan uzun süredir yüksek performanslı binalar ve sistemler üzerine çalışan Bellew, çevreyle mimarinin entegrasyonu konusunda dünyanın en önemli isimlerinden biri. Kütlesel termal enerji depolama teknolojileri ve verimliliği yüksek olan bina havalandırma sistemleri konusunda uzmanlaşan Patrick Bellew’in 3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'ndeki heyecan verici konuşmasını ben de dört gözle bekliyorum.

http://www.yapi.com.tr/haberler/400-bina-yesil-tescili-bekliyor_116649.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!