MOSDER Mobilya Sektörünün...
Eylülde 261 Yatırım Teşvik...
Sanayi Ciro Endeksi Temmuzda Azaldı
"Piyasada Pimi Çekilmiş 4...
Nakit Sıkıntısındaki Şirketler...
"Ekonomideki Karamsar Tablo...
Cumhurbaşkanı Kararını Verdi: Sandık!
İhracatın Yarıdan Fazlası KOBİ'lerden
İhracatçının Öncelikli Sorunu Döviz Kuru
Dolar Rekor Tazeledi; Merkez...
TURQUALİTY Kapsamındaki Firmalara...
Genç Sanayi Ülkelerinin Nefesi...
Sanayiciler Yılın İkinci Yarısından...
11 Sektörden Hükümete Çağrı: Kan Kaybediyoruz
Sektörlerin acil çözüm bekleyen sorunları ağırlaşıyor, gözler hükümet kuruluşunda. Ekonominin çarkını çeviren 11 sektörün hepsinin gündeminde acil çözüm bekleyen sorunlar var. Ancak hükümetin kuruluşu geciktiği için sorunların çözüm bulunması gecikiyor. Bu da sorunların daha da ağırlaşmasına yol açıyor.
Sektörlerin gündemi Ankara’da kilitlendi. 7 Haziran seçimlerinden sonra gözler hükümet kuruluşuna çevrildi ancak, 45 günlük yasal sürecin dolmasına iki haftadan az bir süre kalmasına karşın henüz umut veren bir gelişme yok. Dünya Gazetesi'nden İbrahim Ekinci'nin haberine göre, dahası, “yeniden seçim” ihtimalinin giderek artması ekonomi dünyasında büyük yankı buluyor. Birçok kez iş dünyası “hükümeti kurun” çağrısı yaptı. Çünkü hükümetin kuruluşu geciktikçe ekonominin ağırlığını oluşturan, Türkiye’de çarkları çeviren bütün sektörlerin sorunları da ağırlaşıyor. TGSD Başkanı Şeref Fayat, “Son 20 yıldır ilk kez bu kadar zor durumdayız. Ankara’nın çalışması lazım ama hükümet kurulamıyor” dedi. Çevremizdeki komşu ekonomilerin büyük sorunlar yaşadığını, Avrupa ekonomisinin canlı olmadığına dikkat çeken Fayat, böyle bir konjonktüre hükümetsiz yakalanmış olmanın büyük sıkıntı olduğunu söyledi.
2- Dünya ölçeğinde büyük hedefler koyan Türk müteahhitlerinin başarılı olabilmesi için, Kamu-Özel Sektör İşbirliği (PPP) modelinin etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalı. 3- Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetlerinin geliştirilmesi için yeni bir teşvik sistemi oluşturulmalı. 4- Sadece Temmuzda 166 işçi hayatını kaybetti. İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları hem hükümet hem sektör 5- Kentsel Dönüşüm bütünsel bazda, kentsel altyapı, yeşil alan ihtiyacı, sosyo-kültürel doku ve bölge sakinlerinin hakları gözetilerek ele alınmalı. 6- İran’da altyapı seferberliğinin yurtdışı müteahhitlik hizmetleri açısından geniş bir pazar yaratması öngörülüyor. Ancak inşaat sektöründeki canlanmadan esas faydayı ülkede halen faal olan Çin ve Rus taahhüt firmalarının sağlaması bekleniyor, 7- Libya-Irak-Rusya pazarlarından doğacak kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, Sahra-Altı Afrika ve Güney Amerika ülkelerinde potansiyel yatırımların işe dönüşmesi için güçlü bir hükümet desteğine ihtiyaç var. 8- KÖİ modelli büyük projelerinin fi nansmanı, belirsizlik ve olumsuz değerlendirmelerden negatif etkilenebilir. Bu projelerin fi nansmanında döviz kurundaki yüksek artış da ek maliyetler açısından riski yaratıyor. Topluma ve çevreye duyarlı, adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir yatırım ortamı sağlanmalı. 2. İç pazar açısından en önemli sorun KDV’dir, kayıt dışılıktır. Geçmişte KDV’nin yüzde 8’e indirildi, geçici bir dönem ve cirolara yüzde 50 etki yaptı, vergiyi de artırdı. Ama geçici getirilmiş bir uygulama olduğu için kaldırıldı. Bunun geri getirilmesi lazım. Yüzde 8’e inmeli. Bu arada kayıt dışılık giderildikçe aşama aşama bir iki puan yükseltilebilir. 3. İran çok önemli bir imkan olarak gözüküyor. İran politikası konuşuluyor ama henüz ortada açılmış bir şey yok. Burası bizim için çok önemli bir Pazar. Buraya yoğunlaşmak gerekiyor. Baktığınız zaman imkan var. Bunun fiiliyata geçirilmesi önemli. 2- Yatırımlar yapılması lazım, yapılamıyor. Bunun için STA’larda bazı maddelerin esnetilmesi lazım. Bu anlaşmalar sektördeki yatırımlara teşvik verilmesini engelliyor. 3- Çin dünya piyasalarını işgal ediyor. Bütün ülkeler buna karşı tedbir alıyorlar. ABD, Kanada, Meksika tedbirler aldı. Bizim de almamız lazım ama hükümetimiz yok. 2- Sektörün hammadde sorunları var. Düzenlemelerle yer yer ithalat durma noktasına gelebiliyor. Boya sanayinin kullandığı ÖTV’ye tabi solventlerin ithalatıyla ilgili kronik sorunlar tam olarak aşılmış değil. 3- Kimya sektöründe faaliyet gösteren sanayicilerin yaşadığı sigorta sorunları, bazı gelişmelere karşın tam olarak aşılamadı. Sigorta fi rmaları poliçe yazma konusunda isteksiz davranabiliyor. 4- İran’a uygulanan ambargonun kalkması sektör için çok önemli. İran, Türkiye’ye çok iyi bir partner olabilir değerlendirmesi var. Kimya sektöründe katma değeri en yüksek ihracat yapılan ülke İran. Bu yönüyle oldukça önemli olan İran’la ilişkilerin geliştirilmesi sektörün önemli gündemlerinden biri. 2- Gençleri turizm, inşaat veya diğer hizmet sektörleri yerine sanayide çalışmalarını teşvik için asgari ücrette bir düzenleme istiyoruz. Sanayide çalışan için yüzde 10 fazla olsun. 87 milyar lira var İşsizlik Fonu’nda. Bunun kaynağı oradan karşılanabilir. 3- Belirsizlik ve piyasadaki volatilitenin vakit geçirilmeden ortadan kaldırılması lazım. Faizler bu ortamda 2 - 3 puan arttı. Bu da finansman sorunlarını ağırlaştıracaktır. 2- Siyasi problemler yüzünden Mısır, Türkiye taşımacılık anlaşmasını yenilemedi. Karayolunu kullanma olanağı kalktı. Türkiye’nin bölge ile gerçekleştirdiği 500 milyon dolarlık ihracatın riske girdi. Ro-Ro ile Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşmesi maliyetleri 3 katına çıkarıyor. Bu güzergahın ortadan kalkması nedeniyle yeni hatların kurulması gerekiyor. 3- Irak ve Suriye’deki iç karışıklıklar, Süveyş’in kapatılması İran’ı neredeyse tek güzergah haline getirdi. Ancak bu ülkede de sorunlar bir türlü tam bitmiyor. İran, Türk plakalı araçlardan transit geçiş ücretini arttırma, araçlardan litre başına aldığı akaryakıt ücretini yüzde 100 zamlandırma gibi uygulamaları bu hatta Türkiye’nin beklenmedik uygulamalarla karşılaşabileceğini gösteriyor. İran’la müzakerelerde lojistik meselelerinin sürekli masada olması gerekiyor. Mütekabiliyet esasına dayalı uygulamalar ilişkilerde gerginliği 4- Yılda yaklaşık olarak 45 bin Türk plakalı tırın İran üzerinden transit geçiş yaparak Orta Asya ülkelerine ulaştığı güney hattı önemli bir güzergahı oluşturuyor. Türkiye’nin bölge ülkeleriyle 2014 yılı sonunda 8,8 milyar dolara ulaşan ihracat miktarı gelecek dönemler için büyük potansiyel barındırıyor. Ancak mevcut taşımaların büyük çoğunluğunun tek bir hattan yapılıyor olması Türkiye’nin ihracatında bir tehdit oluşturuyor. Hazar Transit Koridor Türkiye için çok önemli bir alternatif olarak ele alınmalı. 5- Sektörün Turquality kapsamına alınması uzun zamandır gündemde. Mevzuat hizmet sektörünü kapsayacak şekilde genişletildi. Ancak somut olarak halen sektöre açılan bir uygulama olmadı. Kapılardaki yetersizlikler ve sık değişen uygulamalar eziyete dönüşebiliyor. Zaman zaman 20 – 30 kilometreyi bulan kuyruklar oluşuyor. 6- Demiryolu taşımacılığını özel sektöre açın yasa çıkarıldı ancak üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen yönetmelikleri çıkmadığı için, vagon yatırımları hız kesti. Şirketler beklemede. 2- Türkiye’nin yüksek büyüme hızı için üretim ve dış ticaret yapısını değiştirmesi gerekiyor. Ancak bu konudaki çabalar da sonuçlar da yeterli değil. 3- Son 10-20 yılda dünyada fark yaratan ülkelerin başarı hikayelerinde bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün (BİTS) rolü açıkça görülebiliyor. Türkiye bu konuda gerekli önlemleri almazsa yarışta geri kalması kaçınılmaz. 2- GB Anlaşması’nın güncellenmesi gereken maddeleri ile ilgili görüşmelerin yapılacağı süreç başladı. Uzun bir süreç olacağı kesin. Bu yüzden görüşmeler devam ederken, ekonomimize ve sektörlere ilişkin yapısal önlemlere ağırlık vermek için daha fazla çaba harcanmalı. 3- Gıda ve tarımda 2023 hedefi miz; 150 milyar dolar tarımsal hasıla ile tarımda dünya beşincisi olmak. 40 milyar dolar gıda ve içecek ihracatı ile dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer almak. Ancak bu hedefleri gerçekleştirmek istiyorsak, sanayimizin önünde duran sorunları da 2023 hedeflerimiz doğrultusunda ivedilikle 4- Yüksek kaliteli ve güvenilir hammaddeye rekabetçi fi yatlarla erişim, geçmiştekinden çok daha önemli bir sorun. Dünya bu konuda önlem alıyor. AB, Ortak Tarım Politikasında reforma gidiyor. Dünyanın azalan kaynakları, uzun vadede ham madde sürdürülebilirliğini tehlikeye sokuyor. Bu nedenle daha fazla pazar odaklı ve daha iyi işleyen, şeffaf bir tarımsal pazar oluşturma gayretleri görülüyor. 5- Sanayimiz, tarımsal üretimimizi büyük ölçüde ham madde olarak kullanıyor. Bu nedenle, özelleştirmelerden, üretim, ham madde, ithalat ve ihracat planlarımızın yapılmasına kadar sanayimizin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalı. Biyogüvenlik Yasası ve ilgili yönetmeliklerde var olan yasal belirsizlikler nedeni ile karşılaştığımız bazı olumsuzluklar var. Bunların başında ham madde ithalatında yaşanan güçlükler 6- TMO’nun pirinç ithalatı ile ilgili olarak sektör paydaşları ile bu süreçten sonra daha sinerjik bir şekilde çalışmasını sektör olarak bekliyoruz. Pirinçte olduğu gibi makarnada da KDV indirimi talep ediyoruz. 7- Tüketici sağlığı konusunda bilgi kirliliği var. Geldiği nokta inanılır gibi değil. Kafanızı nereye çevirseniz gıda ve beslenme hakkında konuşan birilerini görüyorsunuz. Bunların içinde iktisatçısından - tütün eksperine kadar bu disiplinin dışında her tip insan mevcut. 2- İçme suyu isale hatları ihalelerinde bazen Belediyeler daha pahalı olmasına rağmen çelik boru yerine duktil boru olarak ihaleye çıkıyorlar ve bu borular da Çin den ithal edilebiliyor. Bu durum kamu kaynaklarının verimsiz kullanılmasına ve kamu zararına yol açıyor. 2- Rusya, Kazakistan ve diğer bölge ülkelerinden gelen charter uçaklarına 6 bin dolarlık destek var. Bu kasıma kadar devam etmeli. 3- 6 bin dolarlık destek kapsamına tarifeli Uçaklar da alınmalı. Doğu, Güney Doğu ve Karadeniz turlarında KDV kaldırılmalı. 4- Türkiye’de savaş var algısı yayılıyor. Bunun için Turizm Bakanlığı 2016 tanıtım kampanyasını bu yıla ağustos ve eylüle çekmeli. 5- Sektör için acil eylem planı yapılmalı. Turizm Bakanlığı’nın tanıtım bütçesi bir an önce eski halinden daha da yukarılara çıkartılmalı. Hedef pazarlara yönelik atölye çalışmaları gerçekleştirilmeli. 6- Rezidanslar, hostel ve ikinci konutlar adete denetimsizlik bayramı yapıyor, kayıt dışılık almış başını gidiyor, ne asayiş denetimine tabii tutuluyorlar ne vergi ne de denetim zorunluluğuna tabiler. Sektörle alay edercesine hiç bir engelle karşılaşmadan iş yapıyorlar. Bunlar acil olarak önlenmeli. 2- Pazar kayıpları var: Irak pazarı İran’a kaptırıldı. Libya, Irak, Rusya, Kamerun, Romanya ve Mısır pazarlarında büyük düşüşler oldu. Klinker ihracatında da Mısır pazarında büyük düşüş yaşandı. Bu kayıpları kapatabilmek için alternatif Pazar açılımlarına destek gerekiyor. 3- Kentsel dönüşüm istenen hızda yürümüyor: 20 yılda 7 milyon konutun yenilenmesini içeren kentsel dönüşümde konut stokunun yaklaşık üçte biri değişecek. Söz konusu konutların yaklaşık 1,7 milyonu İstanbul’da. Türkiye’nin büyüme hedefleri ve büyük yatırımlar ve kapsamlı altyapı projeleri sektörün geleceği açısından önemli. Ancak bu konuda belirsizlikler var. 4- Hammadde arz güvenliğinde engeller var: Çimento tesislerine ait kil ve marn ocakları, arz güvenliğini koruyacak şekilde düzenlemeden muaf tutulmalı. Bu kaynaklar endüstriyel hammadde kapsamı içinde değerlendirilmeli. 5- Atıkların ek yakıt olarak kullanımına ilişkin engeller: Atık üreticisi gerekli maliyetleri karşılamalı ve atığın bertarafından sorumlu olmalı. Belediyelerin vahşi/düzenli katı atık depolama sahalarına yanabilir atık kabulünün engellenmesi / sınırlandırılması için mevzuat gerekli. İlgili kurumlar, belediyelerle çimento tesisleri arasında işbirliği için liderlik yapmalı. AB mevzuatına paralel olarak “Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik’te %40 termal güç limiti sadece tehlikeli atıklara uygulanmalı, denetimler artırmalı. 6- Kayıt dışılık ve kalite sorunu: Betonda ve kireçte kalitenin sağlanması için kireçte CE belgesi denetimleri ile betonda G İşareti Yönetmeliği eksiksiz olarak uygulanmalı. 7- Enerji arz güvenliği sorununu: Mevcut enerji dağıtım ve iletim altyapısındaki teknik ve bakım sorunları giderilmeli ve planlı koruyucu bakım sistemleri oluşturulmalı, trafo şalt sistemleri, ekipman kapasite yetersizlikleri çözülmeli; yedek ve by-pass besleme sistemleri oluşturulmalı, büyük ve küçük ölçekli kurum ve işletmelerin güç kalitesi izleme sistemi zorunlu hale getirilmeli. 8- Beton yollar benimsenmeli: Karayolu yapımında beton yol uygulaması gecikmeksizin başlatılmalı, trafik güvenliğinin sağlanması ve trafik kazalarının neden olduğu kayıpları azaltmak için, kara yollarımızda ve şehir içi yollarda beton bariyer kullanımı yaygınlaştırılmalı. |