Bakanlıktan Yeşil Kalkınma için 12 Hedef
EBRD'den Türkiye'ye 2021'de...
Türkiye'nin Yeşil Kalkınma...
Yeşil Enerji Sertifikası Talebinde...
Yeşil Dönüşüm Projesi Olan...
Yeşil Mutabakat'a Uyum için...
“Paris İklim Anlaşması, Nükleer...
Yeşil Mutabakat'a Uyum Birçok...
Paris Anlaşması'nı Onaylayan...
Paris Anlaşmasına İlişkin...
Yeşil Mutabakat Fırsata Çevrilmeli
“Yeşil Kalkınma Devrimi Süreci Başladı”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Ülkemiz yeşil kalkınma sürecinde yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Paris Anlaşması'nın onaylanmasıyla yeni bir sürece başlandığını belirterek, "Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. İnşallah ülkemiz de bu yeşil kalkınma döneminde, yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir." dedi. Kurum, Ankara Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Millet Bahçesi'nde, basın kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelerek, "İklim Değişikliği ve Türkiye" başlıklı sunum yaptı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İklim değişikliğinin etkilerinin, dünyada ve Türkiye'de yoğun şekilde görüldüğüne işaret eden Kurum, içinde bulunulan çağda yaşanan iklim değişikliğinin, insan faaliyetleri neticesinde ortaya çıktığının bilimsel kanıtlarıyla ortaya konulduğunu söyledi. Kurum, özellikle fosil yakıt kullanımı, atık sektörü, tarım ve sanayi faaliyetleri, sera gazı emisyonlarını ortaya çıkardığı iklim değişikliğinin, renk, din, ırk, zengin, fakir ayrımı gözetmeksizin herkesi etkilediğini belirtti. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden örnekler veren Kurum, iklim göçlerinin başladığını, bundan sonraki süreçte terör dışında dünyayı, ülkeleri etkileyecek en önemli sorunların başında iklim göçlerinin geleceğini öngördüklerini söyledi. Kurum, iklim değişikliğinin, küresel ve ciddiye alınması gereken bir kriz olduğunu vurgulayarak, "Yaşadığımız afetlerin yüzde 91'ini iklim ve iklimle ilişkili olarak tarif edebiliriz." dedi. İklim kaynaklı afetler dolayısıyla yaşanan kayıplara işaret eden Bakan Kurum, "Bu kesinlikle siyasi bir mesele değil, siyaset üstü, herkesin dört elle sarılması gereken bir mesele. Yarın, ileride yaşayamayacağınız İstanbul, Bursa, Konya, Ankara olursa büyümenin, gelişmenin çok da anlamı kalmayacak, çünkü yaşayacağınız bir toprak olmayacak. Dolayısıyla büyüme ve gelişmeyi, çevreyi ve doğayı koruyarak, iç içe yapmak zorundayız. Çevre odaklı, çevre merkezli yapmak zorundayız." diye konuştu. Bakan Kurum, iklim değişikliğinin artık milletlerarası, ülkelerarası bir sorun haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye olarak 20 yıldır iklim değişikliği ile ilgili mücadele çerçevesinde çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Bu çerçevede, gerek korunan alan miktarımızı artırma, gerek ülkemizin kuzeyi ile güneyi, doğusu ile batısının ekolojik hatlar üzerinde kurmak ve bunları da millet bahçeleri ile birbirine bağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının sayısını, miktarını arttırmak, yine bu anlamda tüm teknolojiyi, sanayimizde, turizmimiz de tarımımız da kullanmak suretiyle iklim değişikliği ile mücadele ediyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomi kuruyoruz ve bu çerçevede daha sağlıklı, daha yaşanabilir, daha yeşil medeniyetimizi yaşatan şehirler anlayışıyla çalışmalarımızı yapıyoruz." "Yeşil kalkınma döneminin başlangıcını vermiş oluyoruz" Kurum, tarihte sanayi devriminin 1950'li yıllarda, teknoloji devriminin 2000'li senelerde olduğunu, ancak Türkiye'nin tam anlamıyla bu devrimlerden istifade edemediğini dile getirerek, şöyle devam etti: "Bugün yeni bir sürece başlıyoruz. Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. İnşallah ülkemizde bu yeşil kalkınma sürecinde, yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir. Bu süreçte, istihdam anlamında gençlerimiz en önemli iş ortaklarımızdır. Gençlerimizle, çocuklarımızla, kadınlarımızla bütün sivil toplum örgütlerinin içinde olduğu siyaset üstü bir mesele olarak gördüğümüz iklim değişikliği ve iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde adımlarımızı atıyor olacağız. Ülkemizin bu noktada, yenilenebilir enerji, yerli elektrikli araç, sıfır atık, sıfır atık uyumlu projelerimizle, gerek binalarda gerek üretim tesislerinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından en iyi şekilde istifade ettiğimiz, sıfır atık projesi çatısı altında, sürdürülebilir bir ekonomi anlayışıyla, depozito iade sistemiyle, atıkların yeniden toplanarak ekonomiye kazandırılmasıyla yeni bir sistemin başlangıcını vermiş oluyoruz." "Ocak ayında İklim Şurası düzenleyeceğiz" Fosil yakıtların kullanımını azaltacak, emisyon oranlarının sıfırlanmasını 2053'te sağlayacak adımları da atmaya devam edeceklerini aktaran Kurum, "Bu noktada yeni istihdam alanları oluşturacağız. Şimdi yeni bir süreç başlıyor. Bakanlığımız; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden yapılanıyor. Bu çerçevede, Tarım Orman Bakanlığımızdan da yeni Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz ve Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğümüz bakanlığımız bünyesinde çalışacak." dedi. Ocak ayında bir İklim Şurası düzenleneceğini açıklayan Kurum, "İklim Şurası'nda sivil toplum örgütlerimizin, sanayicimizin, tüm sektörlerin, hocalarımızın, bilim adamlarımızın içinde olduğu bu Şura'da her türlü detayı tartışacağız, istişare edeceğiz ve ülkemizin 2053 yılına ilişkin vizyonunu belirleyecek adımları inşallah atıyor olacağız." ifadelerini kullandı. Bu çerçevede, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu'nun yapılandırılacağını belirten Kurum, böylece İklim Değişikliği Başkanlığının sahadaki emisyona ilişkin sürecin, iklim değişikliği ile ilgili mücadele sürecinin, iklim finansmanı konusunda tüm sektörlere verilecek desteklere ilişkin sübvansiyon oranları, kredilendirme ve destek oranlarına ilişkin sürecin takibinin yapılacağını anlattı. |