İki Taraf için de Çok Güzel...
Tasarım Süreçlerimizde Uygulayabileceğimiz...
Birçok Yeni Ürünü Tanıma Şansımız Oldu
Katıldığım En Sistematik ve...
“Bu Yıldan Aldığımız Derslerle...
İPYD İkili İş Görüşmeleri:...
Yenilikleri Takip Etmek Adına Oldukça Faydalı Bir Organizasyon Oldu
Yapı Medya İletişim ve İstanbul Proje Yönetim Derneği (İPYD) işbirliği ile düzenlenen ‘İPYD İkili İş Görüşmeleri katılımcılarından Mühendis İnşaat Yönetim A.Ş. Genel Müdürü Azemet Candemir, organizasyonu değerlendirdi…
Mühendis İnşaat Yönetim A.Ş., inşaat sektöründe proje yönetim hizmeti veren bir firma. Hem kurucu ortaklar hem de firmanın beyni dediğimiz çekirdek kadromuzun tamamı mühendislerden oluşuyor, ayrıca tüm çalışanlar olarak firma ismine yakışır şekilde, mühendislik yaklaşımı ile mühendis etik kuralları ve nosyonuna bağlı kalarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Kurucu ortaklar bu yaklaşım ile firma ismini “Mühendis” olarak koymuşlar. Firmamız 2015 yılında kuruldu. Kurucu ortakların da içinde bulunduğu çekirdek kadronun tamamı inşaat taahhüt sektöründen geliyor. Her biri inşaat taahhüt sektöründe, sektörün önde gelen müteahhit firmalarında 20 yılı aşkın en alttan en üste farklı görevler aldıktan sonra, bir vesileyle sektörde çeşitli dönemlerde birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla böyle bir firma oluşumu gerçekleşti. Dolayısıyla taahhüt sektörü tecrübemizden sonra masanın öbür tarafına geçmiş olduk. Geleneksel proje ve inşaat yönetimi hizmetlerine ilaveten, biraz da piyasadan gelen farklı talepler doğrultusunda, taahhüt sektöründen gelen tecrübemizle daha butik birtakım modellerle de çözümler sunuyoruz. Bu modelleri geliştirirken işverenin elindeki kaynaklara, ülkeye, projeye veya özel ihtiyaçlara göre farklı kadrolar, farklı uzmanlık içeren ekipler veya standart proje yönetimine ilaveten farklı alt hizmetler de sunmaya çalışıyoruz. Firma olarak uzmanlık alanımız ağırlıklı olarak otel, hastane, büyük ölçekli karma yapılar gibi nitelikli üstyapı projeleri. Genelde standart ve bir özelliği olmayan projelerde, açıkçası bir katma değer katacağımızı düşünmediğimiz projelerde yer almayı tercih etmiyoruz. Bu anlamda seçkin projelerde ve özel işverenlerle çalışmaya gayret ediyoruz… Yakın dönemde Türkiye’deki referans projelerimizden biri, 2023 yılında açılması planlanan, Galataport içerisinde yer alan İstanbul Modern Sanat Müzesi projesidir. Tasarımın başlangıç aşamasından itibaren, tasarım firması sözleşme yönetimi dahil binanın komple teslimine kadar tüm süreçte proje yönetim firması ve işveren temsilcisi olarak görev aldık. Şu anda ismini paylaşamadığımız ve İstanbul’un en önemli otellerinden ve tarihi yapılarından biri sayılan bir otel projesinin renovasyonu projesinin proje yönetimini yapıyoruz. Türkiye’de devam eden özel projelerimizden başka yaptığımız projelerin ve verdiğimiz hizmetlerin çoğu yurtdışında. Son dönemde Özbekistan başka olmak üzere Türki Cumhuriyetlerde ve Rusya/Orta Asya bölgesindeki ülkelerde projelerimiz ve çeşitli kapsamlarda danışmanlık hizmeti verdiğimiz projeler gerçekleştirdik. Referanslarımız arasında Proje geliştirmeden başlayacak şekilde, proje sonunda uyuşmazlık çözümü dahil olmak üzere, bütçe hazırlama, tasarım yönetimi gibi daha küçük ve proje yönetim alt paketleri olarak hizmet verdiğimiz birtakım işler mevcut. Hizmet verdiğimiz bu ülkelere ilaveten, Körfez Ülkeleri ve Afrika referans olarak hizmet verdiğimiz coğrafyalar. Bu bölgelerin içerisinde Afrika bölgesine yakın zamanda yoğunlaştık ve bu kıtayı önemsiyoruz. Afrika’da başarılı bir proje yönetim danışmanlık hizmeti verdiğimiz bir otel projesi referansı ile bu bölgeden bazı önemli yatırımcılar ile irtibat halindeyiz. İPYD İkili İş Görüşmeleri organizasyonundan genel olarak memnunuz. Aslında çoğu katılımcı firmayı biliyoruz ve tedarikçilerin ürün çeşitleri ile kabiliyetleri konusunda genel bilgi sahibiyiz ama son yıllarda, özellikle teknolojinin de gelişmesiyle, oldukça fazla yeni ve inovatif ürünler çıkıyor ve bunları öğrenme fırsatı yakaladık. Katılımcılar arasında eskiden beri tanıdığımız ve ürün çeşitliliğini artıran markalar var. Yakın zamanda bazı bilindik firmaların kendi markaları ile özdeşleşmiş bazı geleneksel ürünlerinin haricinde kendi bünyelerinde yeni ürünler çıkarmış olduklarını öğrendik. Bu çerçevede yenilikleri takip etmek ve uzun süredir bir şekilde haber alamadığımız firmaları tekrar hatırlamak adına bu organizasyon bizim için oldukça faydalı oldu. Bizim çalıştığımız ülkeler arasında kendi ülkemize ilaveten bahsettiğim gibi Orta Asya, Körfez ülkeleri ve Afrika ülkeleri var. Bu ülkelerle kıyasladığımız zaman bence yapı malzemelerinde dünyada lider ülkelerden biriyiz. Fiyat, performans, kalite, imalat ve tedarik süreçleri, lojistik, lokasyon vs. bütün kriterleri karşılaştırdığımız zaman ben bu konuda ülke olarak çok fazla mütevazı olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin her pazarda olduğu gibi ülke olarak coğrafik konumunu iyi kullanması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Orta Asya, yapı malzemeleri için önemli bir pazar. Çünkü Avrupa gibi alternatif batılı ülkelere göre önemli avantajlarımız var ve aynı kalitede ürünü daha hızlı ve kaliteli bulabiliyorsunuz. Afrika’ya indiğimiz zaman da son dönemde farklı tecrübeler yaşıyoruz. Eski dönemin sömürgecilik alışkanlıklarından kalan tüm ihtiyaçları Avrupa’dan tedarik etme eğilimlerinin Türkiye’yi tanıdıkça, gördükçe değişmeye başladığını görüyoruz. Çünkü yine Avrupa’ya kıyasla Türkiye’den çok daha uygun fiyatlı, çok daha hızlı tedarik edilen ve çok daha esnek çözümler bulabiliyorlar. Ürünün kalitesine ilaveten verilen hizmet ve esnek çözümcü yaklaşımlar da fark doğuruyor. Özetle, Türkiye olarak inşaat sektöründe malzeme ve hizmet satışı anlamında bence Avrupa ve Asya’da lider ülkelerden bir tanesiyiz ve mütevazı olmaya hiç gerek yok. Ayrıca yine son zamanlarda görmeye alışık olmadığımız şekilde, Avrupa’da da Türk Müteahhitlerin önemli ve büyük işler aldığını görüyoruz. Yakın zamana kadar bu çok mümkün değildi. Daha önce münferit alt yüklenici ve örneğin cephe kaplama işleri gibi belli bir dalda uzman firmalar, bazı projeler yapıyordu ama şimdi ana yüklenici olarak da Türk firmalarının gidip Avrupa’da önemli ihaleler aldıklarını görüyoruz. Bu konuda Avrupa’da ciddi bir açık olduğu görülüyor. Bence bu fırsatı Türk inşaat sektörü oyuncuları doğru değerlendirirse Avrupa’ya inşaat alanında hem malzeme hem hizmet satabiliriz ki bu hizmetlerin içine en geri kaldığımız proje yönetimi hizmeti de giriyor. Ülke olarak inşaat sektöründe ileriyiz diyoruz, her türlü malzemeyi üretiyoruz diyoruz, taahhütte çok tecrübeli iyi firmalarımız var diyoruz ama proje yönetimine baktığımız zaman sektörün diğer bileşenlerine kıyasla geri kalmış bir durum var. İnşaat sektörünün ana bir kolu olarak kendi yaptığımız işi kontrol ve koordine eden veya yöneten firmayı neden biz çıkaramıyoruz? Aslında çıkaramıyoruz değil, satamıyoruz. Burada hizmetimizi pazarlama anlamında sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Türk firmaları olarak bunun üstüne gidilmesi ve proje yönetimi hizmetinin satışı ve pazarlaması anlamında da inşaat sektöründe güçlü olduğumuz pazarlarda zorlamak gerektiğini düşünüyoruz. Proje yönetimi konusunda çeşitli ülkelerde belli alışkanlıklar var. Biz verdiğimiz farklı ve kaliteli hizmetlerle bu alışkanlıkları kırabilirsek; uzun vadede proje yönetimi hizmetinin de inşaat sektöründe aynı taahhüt ve inşaat malzemeleri tedariğinde olduğu gibi farklı bir boyuta taşınacağını ümit ediyoruz. Bu konuda biz de öncü firmalardan biri olarak üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz. |