BR> ''Atıklardan enerji
üretilecek'' Jeotermal enerji
kaynaklarından elektrik üretimine yönelik de bir takım düzenlemeler bulunduğunu
anımsatan Çelik, jeotermal enerjinin yanında atıklardan elde edilen enerjinin de
önem taşıdığını ifade etti. Yeni teknolojiler geliştirilmeden önce atıkların
ülkeler için yük olarak görüldüğüne işaret eden Çelik, şunları dile getirdi:
''Şimdi Atık sahibi olmak, imkan sahibi olmak anlamına geldi. Atıklar geri
dönüşümle kazandırılarak ülke kaynaklarına ikinci bir artı değer katıyor. Bazı
malzemeler bileşenlerine ayrılıyor. Böylelikle tekrar kullanıma kazandırılıyor.
Buna da çok önem veriyoruz, bu konuda yeni bir çalışma yakında olacak.
Atıklardan enerji üretilecek. Orman, bitkisel, tarla atıkları, biyo kütleler,
biyo gaz üretme gibi...Her türlü ürünü zayi etmeden, ülkeye kaynak olarak geri
dönecek işlemler gelişmiş ülkelerde yapılıyor. Biz de yasal altyapı oluşturarak,
ülke ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilecek duruma getireceğiz. Bu
yapıldığı taktirde ülkenin ilerlemesine güç vereceğiz. Dünyada elektrik tüketim
hızı en yüksek ülkelerden birisiyiz. Yeni fabrikalar ve iş yerleri arttıkça yeni
enerji kaynaklarına veya yeni enerji imkanlarına sahip olmanız gerekiyor. Yeni
elektrik enerjisi üretim yatırımlarının ülke içinde arttırılmasına ve
yapılmasına imkan sağlayacak düzenlemeleri yapıyoruz, yapmaya da devam
edeceğiz.'' ''Yerli kaynaklarımızı
artıracağız'' Türkiye'nin yakın bir
zamanda Kyoto Protokolü'nü imzaladığını hatırlatan Çelik, söz konusu protokolü
imzalayarak Türkiye'nin karbon salınımını azaltmayı taahhüt ettiğini belirtti.
Karbon salınımını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek
gerektiğini bildiren Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
''Dolayısıyla yerli kaynaklarımızı arttıracağız, hem de çevreyi kirletmeyen
yeni enerji kaynaklarıyla üretimi arttıracağız. Ülkemizin yerli kaynaklarını
çeşitlendireceğiz. Yeni petrol ve doğal gaz kaynakları arama çalışmaları da
sürüyor. Karadeniz'de ciddi anlamda arama faaliyeti var. İki uluslararası firma
TPAO ortaklığıyla arama çalışması yürütüyor. Derin deniz sondajcılığı yapılarak,
5 bin metre derinlikte arama faaliyeti yürütüyorlar. 1954 yılında Petrol Yasası
çıktı. Petrol sondajını az yapmışız ama biz bunları telafi etmek durumundayız.
Daha denizlerin yüzde 1'i aranmış... Üçte biri denizlerle çevrili bir ülkeyiz.
Şimdi bu arama faaliyetlerini arttırıyoruz. Türkiye'nin kendi kaynaklarını
kendisinin üretmesi ve dışa bağımlılığı azaltma yönünde hükümetimizin ciddi
gayretleri var.''
|