Boston'da Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından düzenlenen 'Temiz Enerjide Kadının Rolü' sempozyumunun açılışında konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, yakın gelecekte yaşanacak temiz enerji sorunları ve bunların çözümünde kadının rolü hakkındaki görüşlerini aktardı.
Çözülmesi gereken en önemli sorunun sürdürülebilir bir enerji sistemi oluşturmak olduğunu ifade eden Sabancı, ülke ekonomilerinin gelişimi ve bunları destekleyecek enerji tedariği yöntemlerine dair alınacak kararların toplumları şekillendireceğini bildirdi. 'Pew Temiz Enerji Eylem Planı 2012'nin küresel ekonominin bulunduğu noktayı 'Temiz Enerji Devrilme Noktası' olarak tarif ettiğine dikkat çeken Sabancı, temiz enerjinin bir önceki yüzyıl boyunca potansiyelinin altında kullanıldığını ve kadınların da enerjiyle ilişkili kararların dışında bırakıldığının altını çizdi. Sabancı, bu çerçeveden bakıldığında temiz enerjiyle kadının birbirini tamamladığını, her ikisinin de aynı kaderi paylaştığını ve her ikisinin de şimdiye kadar global ekonomide potansiyelinin altında fayda sağladığını dile getirdi.
Dünya çapında yapılan temiz enerji yatırımlarının 263 milyar doları bulduğunu, bu rakamın 2004 yılına oranla yüzde 600 oranında yüksek olduğunu kaydeden Sabancı, Uluslararası Enerji Ajansı'nın ileriki 25 yıl içinde dünyanın elektriğinin yarısının temiz enerji kaynaklarıyla temin edileceğini öngördüğünü, bunun da 6 trilyon dolara yakın bir yatırım anlamına geldiğini ifade etti. Sabancı, 2012 sonunda, yaklaşık 5,2 milyon işletmenin temiz enerji sektörüne bağlandığını; ancak dünya çapında enerji sektörüne ait işgücünün de ağırlıklı olarak erkeklerden oluştuğunu söyledi.
"Üniversitelerde mühendislik okuyan kadın oranı çok az"
Sabancı, cinsiyetler arası farkın üniversitelerde daha fazla göze çarptığını belirterek, OECD ülkelerinde beşeri bilim ana dallarının neredeyse yüzde 80'ini kadınların oluşturduğunu; ancak kadınların elektrik mühendisliğinde yüzde 11, fizikte ise yüzde 20'lik orana sahip olduğunu, bunun değişmesi gerektiğinin altını çizdi. Kadınlar için en cazip fırsatı enerji sektörünün sunmasının nedeninin de bu olduğunu belirten Sabancı, temiz enerjinin yüksek teknolojiye bağlı bir ekonomi gerektirdiğini, gelişimini ise yeni nesil teknoloji ürünlerinde genişlemeye ve sürekli bilimsel geliştirmelere dayadığını dile getirdi.
Sabancı, bu doğrultuda, gerekli Ar-Ge süreçlerini gerçekleştirebilecek, yüksek eğitimli ve yüksek donanımlı bir bilim kadını ve kadın mühendis ordusuna ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, dünyada yenilenebilir enerji sektöründe çalışan kadın mühendis sayısının yetersiz olduğunu, daha çok kadının mühendislik eğitimini seçmesi gerektiğini kaydetti. Bu hususun küresel rekabet ortamında da çok kritik önem taşıdığını belirten Sabancı, yeni, yüksek teknolojiye bağlı temiz enerjili ekonominin teknoloji ve inovasyon sayesinde daha da gelişeceğini ve rekabeti global çerçeveye taşınacağını ifade etti. Sabancı, böyle inovasyona dayalı bir alanda kadınların eksikliğinin sektörün gelişimi açısından olumlu bir durum olmadığını bildirdi.
Dünya Ekonomi Forumu tarafından 2012 yılında gerçekleştirilen bir analizin, kadınlara ait inovatif becerilerin desteklenmesinin yenilenebilir enerji teknolojilerinin iyileştirilmesi için de oldukça zengin bir kaynak olacağını ortaya koyduğunu ifade eden Güler Sabancı, inovasyonun her sektör için büyümenin merkezinde yer aldığını ancak, özellikle de temiz enerji gibi çok yönlü bir sektör için kritik önem taşıdığının altını çizdi.
Sabancı, inovasyonu en iyi destekleyen öğelerin çeşitlilik, uzmanlık ve merak olduğunu, burada da kadınların devreye girdiğini bildirdi.
|