Yapı Malzemelerinde Çevresel Etiketleme
Yeşil Bina sertifikasyonları kadar, binalarda kullanılan malzemelerin çevresel etkilerini belgeleyen ekoetiketler de bugün yeşil bina sektörünün gündemini meşgul eden konulardan biri. Çevresel etiketler, üçüncü taraflarca belirlenen ölçütlere uygunluğu açısından çevresel etkileri değerlendirilen ürünlere bu değerlendirme sonucunda verilen ve alınması gönüllülüğe dayanan etiketlerden oluşuyor. Çevresel etiketler, sürdürülebilir malzemelerin pazarda ayırt edilmesi, bu iddiayı taşıyan ürünlerin iddialarını belgelemeleri açısından büyük öneme sahip. Her ne kadar, çevre ile ilgili bütün etiketler 'ekoetiket' olarak anılsa da, çevresel performansa ilişkin bir sürü etiket ve belgeleme sistemi bulunuyor. Bu büyük aileye ise 'Çevresel Etiketler' deniyor, Ekoetiketler ise çevresel etiketlerin bir alt grubu olarak bu sistemde yer alıyorlar. Bir ürünün ya da servisin çevresel ölçütlerini, yaşam döngüsü temelinde değerlendirilip etiketlenmesine de 'ekoetiketleme' deniyor. İlk çevresel-etiket, Alman hükümeti tarafından 1978 yılında uygulanmaya başlanan Blue Angel, o günden bu yana, bir çok ülkede farklı alanlarda çok sayıda çevresel etiket ortaya çıktı. ISO’nun (Uluslararası Standardizasyon Örgütü) çevresel etiketleme üzerine çalışmaları ise ISO/COPOLCO (ISO - Tüketici Politikaları Komitesi) altında 1989 yılında, çeşitli çevresel etiketleme programları arasında üst ilkeler doğrultusunda bir uyumluluk sağlanması amacı ile 1990 yılında SAGE (Çevresel Stratejik Danışma Grubu)’nun kurulması ile başladı. Çevresel etiketleme konusunun, uluslararası düzeyde ortak tanım ve ölçütlere, kavramsal altyapıya kavuşturulması amacıyla ISO’nun yanı sıra çalışan Küresel Çevresel Etiketleme Ağı (GEN) 1994 yılında ekoetiket ile ilgili bütün ürün/hizmetleri geliştirmek, iyileştirmek ve tanıtmak amacı ile kurulmuş bir dernek. GEN’in 2004 yılında hazırladığı “Ekoetiketlemeye Giriş” adlı çalışma; Ekoetiketleme işleminin genel amaçları, temel ilkeleri, paydaşları, gelişmesine katkıda bulunabilecek taraflar, ekoetiketlemenin adımları ve etiketlemenin başarısının ölçülmesine ilişkin bilgi veriyor. Buna göre ekoetiketlemenin üç genel amacı; doğayı korumak, çevreci yenilikleri ve öncülüğü teşvik etmek ve tüketicinin çevre konusundaki bilincini artırmak olarak sıralanıyor. Yeni ekoetiketler oluşturulmasında da yol gösterici olmayı amaçlayan çalışmada, bu bağlamda üç adım belirleniyor. Bunlar; ürün kategorisinin seçilip tanımlanması; uygun ölçütlerin, standartların ve rehberlerin ortaya çıkarılması; sertifika ve lisans verme. Bunlara ek olarak ekoetiketlemede uygulama sürecinde başarının ölçülmesi, etiketlemenin özellikle çevresel amaçlarına ulaşıp ulaşmadığının belirlenmesi ve buna göre müdahaleler yapılması da büyük önem taşıyor. Yapı malzemelerinde çevresel etiketleme ile ilgili yazının tamamına ulaşmak için Yapı Dergisi 353. sayısının Yapıda Ekoloji 2011 Eki incelenebilir.
|