Atelier Ten’den Çevreci Çözümler: Gardens by the Bay

Singapur’daki Gardens by the Bay, Bay South (GBBS) projesi, uyumlu tasarım ve çapraz disiplinlerin, yüksek performanslı ve çevreci binalarda nasıl sonuçlar sağlayabileceğinin iyi bir örneği. Projede; yapının ikinci cephesinin, güneş ışığının en üst düzeyde iç mekâna girmesine izin vermesi sayesinde bir taraftan doğal aydınlatma sağlanırken bir taraftan da ısıl yükün azaltılması tasarımın temel ilkelerini oluşturuyor. Bay South Gardens, Singapur’un Marina Koyu’ndaki yeni kent merkezinde, 52 hektar büyüklüğünde geri kazanılmış ve peyzaj düzenlemesi yapılmış bahçeler üzerinde bulunuyor.

Hâlâ yapım halinde olan projenin 2011 yılı sonunda bitmesi planlanıyor. Seralar ve bahçeler, bir takım su ve enerji döngüleri doğrultusunda birbiriyle bağlantılı olarak tasarlanmış. Projede, sıra dışı tasarım çözümleri ile enerji tüketiminin en aza indirgenmesi istenmiş. Bu ölçütlere ek olarak yapı sistemi ve pasif tasarım çözümleri arasında yer alan bir dizi yapı kontrol seçeneklerine de yer verilmiş.

Enerji konusunun ötesinde masterplanda su döngülerine de büyük önem verilmiş. Atelier Ten, masterplan üretme sürecinin bir parçası olarak, projenin yapım sürecinin farklı aktörlerine yönelik bir dizi sürdürülebilir uygulama planı (SIPs) hazırlamış.

Projenin temel bileşenlerinden biri olan 'Süper Ağaçlar', beton ve çelikten inşa edilmiş. Strüktürde, çevresi ince bir çelik tabaka ile kaplı içi boş bir beton çekirdek bulunuyor. Çekirdeğin en üstü 'tepe', hemen hemen pürüzsüz bir yüzey sağlayan bir mambran ile kaplı. Tüp güneş kolektörleri de süper ağaçların tepelerinde yer alıyor. Buradan elde edilen ısı mümkün olduğunda nem yakalama işleminde kullanılıyor. Ek olarak süper ağaçların tepelerinde bulunan fotovoltaik piller, projenin karbon salım düzeyini de düşürüyor.

Süper ağaçların üst kısımlarında 6 tane dal merkezden çevreye uzanıyor. Bu dalların üzerinde, güneş kolektörleri ve fotovoltaik piller bulunuyor. Fotovoltaik paneller, günışığı açısı ve gölgeye, güneş kollektörlerinden çok daha duyarlı. Bu nedenle gerektiği gibi konumlandırılmadıkları zaman enerji üretimi önemli ölçüde düşebiliyor. Bu nedenle süper ağaçlar üzerine fotovoltaik paneller yerleştirilirken hem estetik hem de verimlilik göz önünde bulundurulmuş.