"Akıllı binaları değil, akıllı insanların yaptıkları binaları önemsiyoruz"
Akıllı binaları değil, akıllı insanların yaptıkları binaları önemsiyoruz. Reklamlarda bile "akıllı bina ürettik" lafını görüyoruz. Ancak biz kesinlikle bunlara karşıyız. Akıllı bina olmaz; aklın son noktasının, teknolojinin de yardımıyla ürettiği bina vardır. "Depreme dayanıklı bina ürettik" deniyor sanki marifetmiş gibi; zaten yönetmelikler, yaptığınız binaların depreme karşı dayanıklı olmasını zorunlu kılıyor. Bu övünülecek bir mesele değil; insan olarak, yapı müteahhidi olarak yapmanız gereken şey.
Araştırma Geliştirme Kurulu
Bir diğer önemli projemiz de, kurmaya hazırlandığımız ‘araştırma ve geliştirme kurulu’. Kurul, bilimsel anlamda yetkin isimlerden, uzman arkadaşlarımızdan oluşacak. Bu arkadaşlarımız, örneğin ruhsat almış bir binaya gidecekler ve temelinden bitirilişine kadar o projeyi izleyecekler. Yapı, bizim kriterlerimize ve uluslararası genel normlara uygunsa, sertifika vereceğiz. Diyeceğiz ki, "Bu bina İNDER Araştırma Geliştirme Bilimsel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonrasında uygunluk belgesi kazanmıştır" ve kapısına da bunu gösteren bir plaket çakacağız.
İnşaat sektörü ve 'şeffaflık'
Önemsediğimiz bir diğer konu da, şeffaflık; kazanan vergisini de ödemelidir. Vergisini vermeyen, üretimine hile karıştıran her kuruluşla mücadele etmeye hazırız. Sektörümüzü bu bilinçle yetiştirmek, olgunlaştırmak istiyoruz. Şunu açık yüreklilikle söyleyeyim; bu işi meslek edinmemiş yapı müteahhidi bırakmayacağız. İstanbul'da önümüzdeki dönem hedefimiz, yapı müteahhitliğini meslek edinmiş, etik kurallara bağlı, şeffaflığı ilke edinmiş yeni bir yapılanma modeli uygulamak. Sertifika programımız içinde bu etik kuralların temel ilkelerini görmek mümkün. Müteahhidin, projelerini zamanında, söz verdiği biçimde tamamlamasını, herhangi bir son kullanıcıyı üzmemesini çok önemsiyoruz.
"Bizim de bir 'oda'mız olmalı"
Birçok mesleğin bir odası var; ama maalesef inşaat sektörünün yok. Bu konuda, Bakanlık nezdinde girişimlerimiz sürüyor; yapı müteahhitliğini meslek edinmiş meslektaşlarımızın bir odasının olması için çalışıyoruz. Bu Oda, hem uluslararası hem yurtiçi örgütlenme anlamında çaba gösterecek. Biz İstanbul'dayız, ama biliyoruz ki Anadolu'nun birçok yerinde böyle bir çalışma yok; bunun yaygınlaştırılması gerekiyor. İstanbul'da yaşayan insanların hakettiği kalite, güzel yaşam biçimi, Anadolu'nun her ilinde yaşayan insanların da hakkıdır diyoruz; oraya kadar da ulaştırmak istiyoruz. Hedefimiz, bu modelin Türkiye'nin 81 ilinde uygulanması. Bu model, yapı müteahhidinin olduğu kadar son kullanıcının da lehine. Çabamız, son kullanıcının uğrayacağı mağduriyeti minimalize etmek.
|