Sağlık ve inşaat alanı uzmanları, hastanede sekiz ölüme
üç ihmalin yol açtığı görüşünde birleşti: 1 -Kullanılan kabloların yangını ve
dumanı üst katlara taşıması, 2 -Yoğun Bakım ve Ameliyathane havalandırmasının
genel havalandırmadan ayrı olmaması, 3 -Yoğun bakım hastaları kurtarılırken
yaşam destek hizmetinin aksaması...
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın yayınladığı
Elektrik Tesisatı Genel Şartnamesi, “Yüksek katlı binalar,
hastaneler, tiyatrolar, okullar, sinemalar, alışveriş merkezleri, bilgi işlem
merkezleri, tüneller, maden ocakları, fabrikalar gibi yapı ve yerlerde, alev
almaz, yangına dayanıklı ve gerekli dielektrik özelliğini sağlayan halojensiz
kablo kanalları, boruları ve bağlantı elemanları kullanılacaktır” diyor.
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ise“Yangına
karşı dayanıklı olması gereken kabloların, ilgili standartlara uygun olarak
deneye tabi tutulmuş ve sertifikalı olması gerekir” diyor. Yönetmelikte,
binalarda duman kontrol sistemi olarak yapılan basınçlandırma, havalandırma ve
duman tahliye tesisatının; binada bulunanlara zarar vermeyecek, panik çıkmasını
önleyecek ve binanın emniyetli bir şekilde boşaltılmasını sağlayacak güvenli bir
ortamı oluşturacak şekilde tasarlanması zorunlu tutuluyor. Kabloların bir
yangında 60 dakika yanmadan dayanması da şart. Oysa yangın sonrası hastanede
yanıp dumanı üst katları sarmış kablo görüntüleri vardı.
Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ve TMMOB Bursa İl Koordinasyon
Kurulu Başkanı Erdal Aktuğ da “Yangının çıktığı bölümde
kullanılan kabloların yanmayan, duman çıkartmayan ve zehirlenme yapmayan
‘halojen free’ kablo olmadığını tespit ettik” dedi.
Halojenden arınmış kablo şart
Yangının çıktığı ikinci bodrum katında taşeron şirket tarafından işletilen
görüntüleme merkezi bulunuyordu. Bursa Tabip Odası Başkanı Bülent
Aslanhan’a göre yangın tomografi cihazlarının kablolarının yanmasıyla
başlayıp dumanı yoğun bakım ünitelerine ulaştı. Hastane yönetmeliklerine göre bu
kabloların özel alaşımlı olması ve bu dumanı çıkarmaması gerektiğini anlatan
Aslanhan, şöyle dedi:
“Taşeron hizmet veren firmanın tomografi merkezinde uygun kablolar
kullanmadığını düşünüyoruz. Yangın çıktığında duman çıkmaması gerekiyordu.
Akıllı hastane deniyor ama havalandırma sisteminin hastanelerde böyle olmaması
gerekir. Bağımsız havalandırma sistemi olmalı. Bu bina akıllı değil, akılsız.
‘Yüksek teknolojili’ deniyor ama yoğun bakımdan ambulansla götürene kadarki
süreçte hastalar solunum fonksiyon cihazlarından ayrıldığında gereken desteğin
sunulmadığını gördük.”
Kısa süre önce devlete hastane inşa eden bir inşaat mühendisinin verdiği
bilgiye göre, ayrı havalandırma ve yangına dayanıklı elektrik sistemi, iki
önemli koşul. Hastanede özellikle de yüksek voltajda elektrik kullanan
cihazların bağlı olduğu bölümlerde ‘Halojen free, yani halojenden arınmış’
kablolar kullanmak kaçınılmaz. Ayrıca bu tür kablo sistemlerinin çelik
borulardan geçirilmesi gerekiyor.
2006 tarihli bir hastane yönetmeliği de, yoğun bakım ünitesi için ayrı
havalandırma şartı getiriyor. (Radikal)
Tatbikat başarılıydı!
Hastanede 28 Nisan 2009’da yangın tatbikatı yapılmıştı. Hastanenin internet
sitesinde de yer alan ‘2009 yangın eğitim ve tatbikatı’ yangın anonslarıyla
başladı. Hastalar ve personel paniğe yol açmadan tahliye edildi. Bu sırada
hastane bahçesinde yakılan ateş görevliler tarafından getirilen yangın
tüpleriyle söndürüldü.
|