TÜSİAD, BM
tarafından Güney Afrika’nın Durban kentinde
düzenlenen İklim Değişikliği 17. Taraflar Konferansı’na Türk iş
dünyasını temsilen katılarak görüşlerini aktardı. BM İklim Değişikliği
Sekretaryası’na 'İş Dünyası ve Sanayi Sivil Toplum Kuruluşu'
(BİNGO) alanında akredite kuruluş olarak TÜSİAD, 7 kişilik bir heyetle
hem BINGO grubu, hem de Türk resmi heyeti içerisinde konferansa katılım sağladı.
TÜSİAD, Konferans kapsamında 7 Aralık Çarşamba günü 'İklim
Değişikliğiyle Mücadelede Türk Özel Sektörünün Rolü' başlıklı bir
etkinlik düzenledi. 17. Taraflar Konferansı’nda Türkiye adına gerçekleştirilen
tek etkinlik niteliği taşıyan toplantıda, Türk özel sektörünün iklim
değişikliğiyle mücadele boyutunda özellikle azaltım politikalarındaki katkısı ve
rolü ele alındı. Konferans kapsamında Durban’da bulunan TC. Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, TÜSİAD’ın etkinliğinde bir açılış konuşması
yaptı. Bakan Yılmaz, konuşmasında Türkiye’nin ulusal şartları ve kabiliyetleri
çerçevesinde küresel iklim değişikliğiyle mücadele çabaları doğrultusunda
çalışmalar yaptığını ifade belirtti.
Toplantıda ayrıca, Zorlu Enerji Grup CEO’su Murat Sungur
Bursa, Dünya Ticaret Örgütü Ticaret ve Çevre Bölümü Direktörü
Vesile Kulaçoğlu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Karbon
Yöneticisi Friso De Jong konuşmacı olarak yer aldı.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcileri de
“Türkiye’nin İklim Değişikliği İkinci Ulusal Bildirimi”
başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
TÜSİAD’ın kurucusu olduğu İklim Platformu Dönem Sözcüsü ve TÜSİAD Üyesi
Levent Çakıroğlu da, 'Dünya İklim Zirvesi'ne panelist olarak
katıldı. Çakıroğlu, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin 'World Business
Day' konferansına da katılarak Türk iş dünyası adına konuşma yaptı.
TÜSİAD’ın BM İklim Değişikliği 17. Taraflar Toplantısı kapsamındaki
önerileri
• AB uyum hedefleri ve iklim değişikliği kapsamında ciddi bir yükümlülük
altında olan sanayi ve özel sektöre, ilgili müzakere ve uyum sürecinde aktif rol
tanınmalı ve ülke pozisyonlarının oluşturulmasında bilgi ve deneyimine
başvurulmalıdır.
• Ulusal kapasitenin oluşturulması sürecinde sorumlu iş sektörleri ile güçlü
bir ortaklık kurulmalı, sektörel bazda mevcut durum değerlendirmeleri, 2020 ve
sonrası senaryoları ve iklim değişikliğine uyum ve etkilerin azaltımı için eylem
planları hazırlanmalıdır.
• Sera gazı emisyonlarının uluslararası bir çaba ile azaltılması için
sorumluluk sahibi bir ülke olarak Türkiye, iklim değişikliği ile mücadele
konusunda oluşacak yeni düzende kendi özel şartlarına uygun bir şekilde etkili
bir rol almalıdır.
• İklim değişikliği ile mücadelede hedefler belirlenirken, enerji
politikaları, yatırım alanları, dış ticaret, yerel yönetimler, sağlık,
sanayileşme, bölgesel kalkınma gibi çeşitli yatay kesen hususlar entegre bir
şekilde ele alınmalıdır.
|