Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz,
Türkiye'nin kişi başına düşen sera gazı emisyonlarının 5 ton ile OECD
ortalamasının 3'te 1'i, Avrupa Birliği ortalamasının ise yarısı kadar olduğunu
bildirdi.
Kalkınma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Yılmaz, Güney
Afrika Cumhuriyeti'nin Durban kentinde düzenlenen
BM İklim Değişikliği 17. Taraflar Konferansının yüksek düzeyli
oturumunda, dünyanın ekonomik ve finansal kriz, değişken enerji ve gıda
fiyatları, politik ve siyasi dönüşüm ve iklim değişikliği gibi ciddi küresel
sorunlarla karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, tüm bunların dayanışma içinde
hareket ederek yeni fırsatlara ve pozitif sonuçlara döndürülmesinin mümkün
olduğunu belirtti.
İklim değişikliğiyle mücadelenin acil eylemler gerektirdiğine vurgu yaparak
sera gazı emisyonlarının kontrol altına alınmasının Türkiye için de önemli bir
öncelik olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin kişi başına düşen sera gazı
emisyonlarının 5 ton ile OECD ortalamasının 3'te biri, Avrupa Birliği
ortalamasının ise yarısı kadar olduğunu kaydetti. 1990-2008 döneminde
Türkiye'deki karbon yoğunluğunun 0,61'den 0,44'e düştüğünü belirten Bakan
Yılmaz, Türkiye'nin, 1990-2007 yılları arasında enerji, ulaştırma, sanayi gibi
alanlarda uygulanan politika ve projeler ile toplam sera gazı emisyonlarında 1,4
milyar tonluk bir azaltım sağladığını ve 2007 yılı itibarıyla hiçbir önlemin
alınmadığı duruma göre yüzde 20 emisyon azaltımı gerçekleştirdiğini açıkladı.
Bundan sonraki süreçte de ekonomik ve sosyal
kalkınma öncelikleri ile uyumlu bir şekilde sera gazı emisyonlarını kontrol
etmeye devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, uluslararası işbirliği ve destekle
bu mücadeledeki katkılarını artırabileceklerini, 2012 sonrası iklim rejiminde
temel aktör durumundaki ülkelerin hedefe odaklı anlamlı bir çoğunluk oluşturması
halinde Türkiye'nin de sürece katkı vermeye hazır olduğunu
bildirdi. Bakan Yılmaz, konferans kapsamında
TÜSİAD tarafından düzenlenen etkinliğin açılışını da yaparak, iklim
değişikliğiyle mücadelede özel sektörün katkısının önemine işaret
etti.
|