Türk Yapısal Çelik Derneği ve Borusan Mannesmann tarafından, Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) organizasyonuyla bu yıl 16’ncısı düzenlenecek olan PROSteel yarışmasını değerlendiren Borusan Mannesmann Pazarlama ve Kurumsal İletişim Uzmanı Münir Can Öz, yarışmanın öğrenciler üzerinde etkilerinden bahsederek, mesleğe güçlü bir adım atmalarına olanak sağlaladığını söyledi.
- 2000 yılından bu yana düzenlenen PROSteel Yarışması'nın sürdürülebilirliği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Türkiye’nin en uzun soluklu öğrenci yarışmalarından biri olan “PROSteel Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması” tam 16 yıldır ülkemizdeki Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği öğrencilerine profesyonel yaşama adım atmadan önce bir prova imkânı sunuyor.
Bu yarışmanın misyonunu etkin bir şekilde yerine getirdiğine inanıyoruz. Öğrenciler bu yarışma sayesinde bir proje üzerinde yaratıcı bir çalışma yaparak mesleki gelişimini desteklemiş oluyorlar. Ayrıca profesyonel kariyerlerine başlamadan hemen önce böyle bir çalışma yapmak öğrencilerin formasyonlarını geliştirmelerine ve mesleğe güçlü bir adım atmalarına da olanak sağlıyor.
Böylelikle bir projeyi farklı bakış açılarıyla baştan sona yaratan, planlayan ve kurgulayan geleceğin mimar ve mühendisleri profesyonel iş yaşamında olduğu gibi karşılarına çıkabilecek engelleri birlikte aşmayı öğreniyorlar. Sektörler için düzenlenecek bu tip yarışmaların sürdürülebilir olması çok büyük önem taşıyor.
- Borusan Mannesmann'ın kurumsal kültürü ve marka tanınırlığına katkısı açısından yarışmayı değerlendirebilir misiniz?
Artık iş yapış şeklimiz halini alan yenilikçi, teknolojiyi yakından takip eden yapımız sayesinde liderliğimiz sürdürülebilir bir yapıda ilerliyor. Bunun bir yansıması olarak pazarda eksikliği hissedilen alanlarda inovatif çözüm önerilerimizle müşterilerimiz için yüksek katma değer üretiyoruz. Elbette sektörün lider oyuncularından biri olmanın getirdiği bir takım sorumluluklar da var. İşte bu noktada Türk Yapısal Çelik Derneği (TUSCA) ile birlikte düzenlediğimiz ve sponsorluğunu üstlendiğimiz PROSteel Çelik Yapı Tasarımı yarışmasını bu sorumluluğumuzun bir ifadesi olarak görebiliriz.
Bir başka ifadeyle Türkiye’de son yıllarda büyüme gösteren çelik sektöründe entelektüel gücün paralel büyüme göstermediğini düşünüyoruz. Bu durum, çelik kullanımının öneminin var olduğumuz sektörlerde yeterince itibar görmemesini beraberinde getiriyor. Örneğin; Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan bir ülkede inşa edilen yapılarda çelik yapı tasarımı ve uygulamaları olması gerekenin oldukça altında. PROSteel yarışması ile Türkiye’de çeliğin öneminin daha iyi anlaşılmasını hedefliyoruz. Sektörümüzde bu ve benzer yarışmaların sayısının artmasına paralel olarak çeliğin öneminin daha da iyi anlaşılacağını düşünüyoruz.
Jüri üyelerinin yarışmanın bu seneki temasını değerlendirdikleri habere ulaşmak için tıklayınız.
Yarışmayla ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
|