İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl
Küçük, Türkiye'nin, iklim değişikliğinden en olumsuz
etkilenecek ülkeler arasında bulunduğunu belirterek, ''Dolayısıyla
firmalarımız hem yatırım hem de inovasyon alanı olarak mutlaka bu konuyu
gündemlerine almalıdır'' dedi.
Küçük, ''Avrupa Birliği Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı EKO
İnovasyon Bilgilendirme Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, günümüzde rekabette
avantaj için bilgi ve teknoloji içeriği yoğun, katma değeri yüksek bir üretim
yapısı gerektiğini ifade ederek, katma değeri artırmanın en önemli araçlarından
birinin ise inovasyon olduğunu vurguladı.
Gelişmiş ekonomilerde son yıllarda büyümenin yarıdan fazlasının inovasyondan
kaynaklandığını dile getiren Küçük, Türkiye'de de inovasyon konusunun sanayinin
gündemine girdiğini ve önemli bir farkındalık oluştuğunu gördüklerini ifade
etti. Küçük, geçmiş yıllarda inovasyonun temel unsurlarından biri olan Ar-Ge
harcamalarında Türkiye'nin iyi durumda değilken, son dönemde çok olumlu
gelişmeler kaydedildiğini, 2002-2009 yılları arasında Ar-Ge harcamalarının yüzde
381 oranında arttığını anlattı.
Çevre konusuna da değinen Küçük, iklim değişikliği başta olmak üzere ekolojik
dengenin bozulması ve çevre kirliliğinin tüm insanlığı tehdit ettiğine dikkati
çekerek, şunları kaydetti:
''Su kaynakları giderek azalıyor. Karbon salınımı, atmosferi tahrip etmeye
devam ediyor. Ünlü gelecek bilimci James Martin, iklim değişikliğini insanlık
için terörden çok daha büyük bir tehdit olarak ifade ediyor. Dünya üzerindeki
varlığımız tehdit altındayken, insanlık bir taraftan da baş döndürücü teknolojik
gelişmelere imza atıyor. Bu noktada kanaatimizce insanlığın yapması gereken
elindeki bu büyük teknolojik imkanları ve inovatif kapasitesini gezegenimiz için
devreye sokmaktır. Teknolojik imkanlar ekolojik tehditlerden arınmış bir dünya
kurmak için seferber edilebilmelidir. Kaldı ki bu ideal, çevre teknolojilerine
yatırım boyutuyla büyük bir ekonomik potansiyeli de beraberinde
getirmektedir.
Çoğunlukla büyük avantajlar getiren coğrafi konumumuz, iklim değişikliği
konusunda ne yazık ki aleyhimize işlemektedir. Türkiye, iklim değişikliğinden en
olumsuz etkilenecek ülkeler arasındadır. Dolayısıyla firmalarımız hem yatırım
hem de inovasyon alanı olarak mutlaka bu konuyu gündemlerine almalıdır.''
Küçük, AB'nin EKO-İnovasyon Projeleri Hibe Programı'nın, çevre dostu ürün,
hizmet ve teknolojilere yönelik projelere destek sağlayarak bu alanda girişimde
bulunmak isteyen kurum ve kuruluşlara önemli fırsatlar sunduğunu dile
getirdi.
İSO'nun yaptığı çalışmalar içinde çevre, AR-GE , teknoloji geliştirme ve
inovasyon konularının ağırlıklı olarak yer aldığını, İSO'nun, çevre çalışmaları
alanında öncü kuruluşlardan biri olduğunu belirten Küçük, önümüzdeki günlerde
EKO-İnovasyon Proje Destek Programı'na yönelik çalıştaylar düzenleyerek başta
firmalar olmak üzere kurumların bu fondan yaralanmaları için projeler
hazırlamalarını teşvik etmeye çalışacaklarını anlattı.
Avrupa Komisyonu Rekabet Edebilirlik ve Yenilik İcra Ajansı yetkilisi Anita
Fassio da proje teklif çağrısına ilişkin bir sunum gerçekleştirirken, 200 milyon
avro civarında bütçeleri bulunduğunu ifade ederek, temel hedef gruplarının
KOBİ'ler olduğunu, ancak üniversiteler, özel ve kamu sektörünün de
hazırladıkları projelerle fonlara başvurabileceklerini bildirdi
Toplantıda daha önce Eko-İnovasyon Programı kapsamında desteklenen başarılı
proje örneklerini tanıtmak üzere Ekodenge Çevre Mühendislik ve Danışmanlık
Hizmetleri Ltd. Şti. Genel Müdürü Dr. Zeynep Yöntem ve SETAŞ Kimya A.Ş. İş
Geliştirme ve Proje Yönetimi Bölüm Sorumlusu Dr. Rezzan Karaaslan da birer sunum
yaptı.
|