Jones Lang LaSalle tarafından hazırlanan ''Türkiye
Gayrimenkul Piyasası Görünümü'' başlıklı rapora göre, 2011
yılının ilk yarısında, 2010'un aynı dönemi ve tamamı ile
kıyaslandığında, pazar şartlarında gözle görülür bir gelişme
olduğu ve bu durumun hem perakendeci talebini, hem de yatırımcı
ilgisini olumlu yönde etkilediği görülüyor.
Raporda, Türkiye'nin hem OECD ve G20 ülkeleri arasında 2010 yılı boyunca en
yüksek büyüme rakamlarından birini yakalamasının, hem de 12 Haziran tarihinde
gerçekleştirilen seçimlerde politik istikrarın devamına yönelik bir sonuç
çıkmasının yatırımcı ve kullanıcı taleplerine olumlu yansıdığı ve yılın ikinci
yarısında gayrimenkul sektöründe hareketlilik beklendiği kaydedildi.
Pazardaki gelişmelerin lüks markaların büyümesini teşvik ettiği, Demsa
Grup'un Guess mağazalarıyla ikincil şehirlerde daha da aktif olma planlarının
olduğu belirtildi.
Rapora göre, 2011 yılının ilk yarısında giderek artan perakendeci talebi kira
seviyelerinde de artışa sebep oldu. 2009 yılından 2010 yılı sonuna kadar
metrekare başına aylık 75 avroda sabit kalmış olan birincil kira oranı, 80
avroya ulaştı. Perakendeci talebinin artması ve yeni kaliteli projelerin pazara
girmesiyle beraber, birincil kira seviyesinin 2012 sonu itibariyle metrekare
başına aylık 85 avroya ulaşması bekleniyor.
2011 yılının ilk yarısı itibariyle Türkiye'deki organize perakende arzı, 618
bin metrekare artarak, 7,11 milyon metrekare oldu. 2010 yılının aynı döneminde
organize perakende arzında görülen artış ise 243 bin metrekare idi. 2011 yılının
ilk yarısında görülen organize perakende arzındaki artışın yüzde 33'ü, 201 bin
metrekarelik kiralanabilir alan ile İstanbul'da, kalan yüzde 67'i ise 417 bin
metrekarelik kiralanabilir alan ile Türkiye'nin diğer illerinde gerçekleşti.
Rapora göre, 2011'in ilk yarısında, perakende yoğunluğu açısından 1.000 kişi
başına düşen kiralanabilir alanı 216 metrekareye ulaşan İstanbul, yoğunluğu 215
metrekare olan Ankara'yı geride bıraktı. Ankara'yı, 179 metrekare ile Karabük ve
143 metrekare ile Trabzon takip etti.
2013 sonu itibariyle İstanbul ve Ankara'nın perakende yoğunluklarında ciddi
bir artış yaşanması ve sırasıyla 282 metrekare ile 235 metrekareye ulaşması
bekleniyor. Ayrıca inşaat halindeki projeler dikkate alındığında, Türkiye'de
mevcut durumda 96 metrekare olan 1.000 kişi başına düşen perakende alanının,
2013 sonu itibariyle ortalama 120 metrekareye ulaşması bekleniyor.
Rapora göre, Jones Lang LaSalle'in de içinde olduğu potansiyel işlemler
doğrultusunda, 2010 yılı sonunda yüzde 8 olan getiri oranının yüzde 7,5’e
düştüğü tahmin ediliyor. Seçimlerden sonraki ekonomik ve politik durum ile
Türkiye'nin kredi notunun arttırılma beklentisi doğrultusunda, getiri
oranlarındaki aşağı yönlü hareketin yılın geri kalan dönemlerinde de devam
etmesi bekleniyor.
3.800 odanın üzerinde bir arzın İstanbul piyasasına girmesi
bekleniyor
Ofis piyasasına bakıldığında ise Ümraniye, pazardaki en aktif ofis pazarı
olarak öne çıkıyor. 2009 yılının ikinci yarısından beri metrekare başına aylık
30 avro seviyesinde olan İstanbul'un birincil kira oranı, Ocak-Mayıs 2011
döneminde durağanlığını koruyarak, aynı seviyede kaldı. Artmaya devam eden
kiracı talebinin olumlu etkilerinin, yılın kalan bölümünde kira oranlarına
yansıması bekleniyor.
İstanbul'da gerçekleşen kiralama işlem hacminde, 2011 yılının ilk yarısında
geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında önemli bir artış görülüyor. 2011
yılının ilk yarısında gerçekleşen 66 bin metrekarelik kiralama işlem hacmi
önceki yılın aynı döneminde gerçekleşen işlemlerin yaklaşık üç katı, 2011
yılının ilk yarısında pazara giren 120 bin metrekarelik kiralanabilir ofis arzı,
geçen yıl aynı dönemde pazara giren arzın yaklaşık iki katı oldu.
İnşaat halinde olan 637 bin metrekarelik projeler ve planlanan ofis arzı ile
birlikte İstanbul A sınıfı ofis stokunun 2013 yılı sonu itibariyle 3,30 milyon
metrekareye ulaşması bekleniyor.
Lojistik sektörüne bakıldığında ise lojistik pazarındaki yetersiz arz olası
kiralama işlemlerinin önündeki en önemli sınırlayıcı faktör olarak görülüyor.
Lojistik projeleri ile Gebze, Hadımköy ve Tuzla öne çıkıyor.
2011 yılının başından beri özellikle İstanbul'un beş yıldızlı otellerinin
performansının yükselmeye devam ettiği görülüyor. 2011 yılında, otellerin
doluluk oranlarında yüzde 2,3'lük, oda başı fiyatlarda yüzde 16,4'lük ve oda
başına düşen gelirlerde 2010 yılına oranla yüzde 19'luk bir artış gerçekleşti.
Özellikle Mayıs ayındaki yüksek katılımlı konferanslar nedeniyle, yılın ilk
yarısında oda başı fiyatındaki yükseliş trendinin devam etmesi bekleniyor.
İstanbul'da beş yıldızlı otellerin doluluk oranlarının ve ortalama oda
fiyatlarının 2011 yılının ilk dört ayında yükselmesi nedeniyle, oda başına düşen
gelirde yüzde 25,86'lik bir artış yaşandı. 2011 yılında gerçekleşen en dikkati
çekici açılışlar; The Edition Hotel-Zincirlikuyu (78 oda), DoubleTree by
Hilton-Moda (247 oda) ve DoubleTree by Hilton-Beyazıt (171 oda) oldu. 3.800
odanın üzerinde bir arzın 2011 yılı sonu itibariyle İstanbul piyasasına girmesi
beklense de, planlanan otellerin bir bölümünün açılışında erteleme olacağı
tahmin ediliyor.
''Bu seneyi de pozitif bitiririz''
Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş, raporun tanıtımı amacıyla
düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlarken, perakende sektöründe bir
tek seçim öncesi 2 hafta durgunluk olduğunu, seçim sonrası tekrar harcama
başladığını belirtti.
Alkaş, ''Devletin faiz artışı gibi birtakım fren yapma, önlemler vesaire
olmasa Türkiye'nin gidişatı açısından bu seneyi de pozitif bitiririz.
İstanbul'un bir finans merkezi olmaya doğru gidişiyle beraber uluslararası ilgi
görmeye başlayacağını da göz önüne almalıyız. Yurt dışında genellikle sigorta
fonları, devlet fonları, fırsatçı olmayan uzun süreli istikrarlı getiri gözeten
fonlar Türkiye'nin büyümesine inandıkça Türkiye'ye yatırım yapma
alışkanlıklarına başlayacaklar ve bu alışkanlıklarını artırmış olacaklar. Daha
fazla Rus yatırımcı geleceğini görüyorum. Avrupa'da yatırım yapacak yerler
daralıyor. Avrupa'nın yavaşlamasının Türkiye'ye olumlu sonuçları olacak.
Ortadoğulu fonların da Türkiye'yi daha fazla gözeteceği beklentisi içindeyiz''
dedi.
Devletin dahi ''yap sat ve kiracısı ol'' modeline geçmesi gerektiğini,
AVM'lerin satılabileceğini ifade eden Alkaş, yurt dışındaki projelere ilişkin
olarak da şunları kaydetti:
''Irak şimdi neredeyse en sakin, huzurlu yer oldu. AVM projeleriyle ilgili
Süleymaniye ve Dahok bölgelerinin hazırlıklarını yapıyoruz. İki proje de aşağı
yukarı eş zamanlı başlayacak. Kuzey Irak'tan ümitliyiz. Bugün orada bir
referandum yapılsa Kuzey Irak Bağdat'a bağlı olmaktansa Ankara'ya bağlı hareket
etmeyi yeğler diye düşünüyorum. 500'ü aşkın Türk firması orada iş yapıyor.
Suriye'de, Şam'da bir projemiz var, Halep'te 2 projemiz vardı ama durdurduk.
Libya'da bir projeye başlamıştık, durdurduk. Mısır'da açılım bekliyoruz. Kuzey
Kıbrıs'ta bir yerel grup girişimi oldu ama arkası gelmedi. Politik nedenlerle
yabancı markaların bir kısmı oraya gidemiyor. Belli firmalar bir anlamda Kuzey
Kıbrıs'a ambargo uyguluyor. Bunun dışında Azerbaycan ve Gürcistan bizim için
önemli. Önümüzdeki dönemde yakın coğrafyada Türk firmaları için ciddi iş yapma
olanağı doğacak.''
''İkisi İstanbul'da biri Muğla'da olmak üzere 3 oteli satışa
çıkaracağız''
Jones Lang LaSalle Türkiye Uzmanı Defne Gezen de ikisi İstanbul'da biri
Muğla'da olmak üzere 3 oteli satışa çıkaracağız. Uluslararası zincir olan
oteller. Muğla'daki ile İstanbul'daki bir otel 5 yıldızlı, diğeri ise 4
yıldızlı. İstanbul'dakiler Avrupa yakasında. Taksim'e, Sultahanmet'e
baktığınızda da piyasanın haberi olmadan el değiştiren oteller var'' dedi.
Jones Lang LaSalle Sermaye Piyasaları ve Danışmanlık Hizmetleri Direktörü
Kıvanç Erman ise 2011'in ilk yarısında pazara giren organize perakende arzının
2010 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında bu dönemde pazara giren arzda
yaklaşık 3 katı bir artış olduğunu belirtti.
Otel sektörünün ilk 6 ayda en iyi gelişme gösteren sektör olduğuna dikkati
çeken Erman, Türkiye'ye gelecek yatırımcı sayısının çok fazla olduğunu ve
halihazırda 3-4 projeyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini
söyledi.
|