"Türkiye Enerjide Köprü Bir Ülke; Bunu İyi Yönetmeliyiz"

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Yücel Özden, komite olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) katkısıyla yürüttükleri 'İl İl Enerji Verimliliği Projesi'nin Samsun İl Özel İdaresi'nde düzenlenen tanıtım toplantısında, Dünya Enerji Konseyi ve Türkiye'de sektörün geçmişi ve geleceğiyle ilgili bilgi verdi.

Dünya Enerji Konseyi'nin üç yılda bir düzenlediği kongrenin 2016'daki ev sahipliğini yapma hakkını Türkiye'nin kazandığını belirten Özden, Dünya Enerji Konseyi'nce organize edilen kongrenin bir olimpiyat gibi yapıldığına işaret etti ve "Bu toplantının 2016'da Türkiye'de yapılması için Amerika Birleşik Devletleri ve Dubai ile yarıştık; sonuç olarak toplantının ev sahipliğini biz aldık. 2016 yılında enerji sektörünün kalbi Türkiye'de atacak" diye konuştu.

Enerjide dışa bağımlılık oranı yüzde 70

Türkiye'nin kaynaklara sahip ülkeler ile tüketici pozisyonundaki ülkeler arasında köprü durumunda olduğunu ifade eden Özden, “Bu konumumuzu çok iyi değerlendirebilirsek, bu olayı iyi yönetebilirsek, enerji konusunda kendi kaynak kıtlığımızın bize çıkardığı sorunları büyük ölçüde halledebiliriz. Çünkü ülkemizin enerjide dış bağımlılık oranı yüzde 70'in üzerindedir. Geçen yılki 236 milyar dolarlık ithalatımızın 60 milyar dolarlık kısmını enerji sektörü oluşturmaktadır. 2023 hedefi içinde bulunan Türkiye'nin artan enerji talebini karşılayabilmek için yapması gereken yatırım miktarı 225-300 milyar dolarla ifade edilmektedir" şeklinde konuştu.

Dışa bağımlılık artıyor

Dünyanın petrol ve doğalgaz kaynaklarının yaklaşık yüzde 70'inin Türkiye'nin etrafındaki Ortadoğu ülkelerinde ve Rusya'da bulunduğunu anlatan Özden, "Türkiye doğalgazını Rusya'dan ve İran'dan sağlıyor, özellikle ülkemiz Rusya'ya bağımlı bir hale geldi. Her yıl yüzde 5 civarında artan enerji ihtiyacı nedeniyle bağımlılık artıyor. Rusya'daki tutum ve davranışlar ülkemiz için bir sorun olabilir. Kısa vadede böyle bir durum görünmüyor, ama tehdit açısından hazır olmamız ve ne yapmamız gerektiğini gündeme getirebiliriz" ifadesini kullandı.

Enerji'de dışa bağımlılığının tamamen önlenmesinin mümkün olmadığını, ancak bağımlılığın azaltılabilmesi için yerli kaynaklara yönelinmesi gerektiğini vurgulayan Özden, şunları kaydetti:

"Kömürümüzü, suyumuzu, rüzgarımızı, güneşimizi, jeotermal kaynaklarımızı daha çok değerlendirebiliriz. Örneğin su potansiyelimizin 3'te birini kullanıyoruz. 13 milyar tona yaklaşan kömür rezervimiz var, onu tam kullanabilmiş değiliz. Günlük yaşantımızdaki enerji yoğunluğunu azaltmamız, toplu taşıma ve demiryolu ulaştırmasına da önem vermemiz gerek. Ekonomik anlamda yarıştığımız Avrupa ülkelerinde 1 liraya üretilen bir ürünü biz 3 liraya üretiyoruz. Sanayide de enerjiyi tasarruflu kullanmalıyız. İhtiyacımız olan makinayı çalıştırıp diğerlerini kapatmalıyız".