Topkapı Eresin Hotel’de gerçekleşen kahvaltılı çalışma toplantısına, MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer, ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Orhan Yılmaz, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Öncel, MMG Başkanı Avni Çebi, MMG Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi ve çok sayıda davetli katıldı. Türkiye’nin 2023 Maden Vizyonunu şimdiden planlaması gerektiğini söyleyen MMG Başkanı Avni Çebi, madenlerin bulunması noktasında olduğu kadar, işlenip teknolojide kullanılacak hale getirilmesinde de çok daha güçlü çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
“Ortak bir vizyon ve strateji geliştirilmesi gerekiyor”
MMG Yer Bilimleri Komisyonu Başkanı Şehmuz Yıldırım, panel öncesinde yaptığı konuşmada, madencilik konusunun, Türkiye’nin hem ekonomik hem de teknolojik kalkınmasının gelecek vizyonu için çok önemli olduğunu dile getirdi. 2023 vizyonu için madencilik sektöründe yatırımların gecikmemesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, kurumların, üniversitenin ve özel sektörün bir araya gelerek, ortak bir vizyon ve strateji geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
“MTA’nın amacı altyapı üretmektir”
MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer ise, Türkiye'de bilimsel madenciliğin MTA ile başladığına dikkat çekti ve bu nedenle madencilik vizyonunda MTA’nın çok önemli bir görevinin ve sorumluluğunun olduğunu belirtti. Birçok alandaki aletlerin ve teknolojik araçların madenlerden yapıldığına işaret eden Üzer, madenciliğe daha çok önem verilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye olarak madencilikte 2023 vizyonu için daha çok yatırım yapılması ve yatırımların gecikmemesi gerektiğini açıklayan Üzer, dünyadaki 90 çeşit önemli mineralden 50'sinin ülkemizde yeteri kadar bulunduğunu, sadece 13'ünün olmadığını belirtti. Türkiye’nin mineral çeşitliliği açısından dünyada 10. sırada, üretim açısından ise 28. sırada bulunduğunu kaydeden Üzer, MTA olarak altyapı ürettiklerini ve sektördeki kuruluşların artmasını öncelediklerini söyledi.
“Bor ile yapamayacağımız bir kimyasal yok”
1935’ten itibaren çalışmalar yapan Etibank’ın 2004’ten bu yana sadece Bor kimyasalları ile meşgul olduğunu açıklayan ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Orhan Yılmaz da, "Bor madeni ile yapamayacağımız hiçbir kimyasal yok" dedi. Karlılıkta Türkiye’nin 4. büyük kuruluşu olduklarını söyleyen Yılmaz, 2023'e kadar 5,5 milyon ton iş hacmine, satış geliri olarak da 2,5 milyon dolara çıkmayı hedeflediklerini aktardı. Dünyada bor madeninin yüzde 72’lik bölümünün Türkiye’nin elinde olduğunu söyleyen Yılmaz, Türkiye’yi yüzde 8 ile Rusya’nın ve yüzde 7 ile Amerika’nın izlediğini belirtti. Sadece maden miktarının artmasına yönelik faaliyetlerin önemli olmadığına dikkat çeken Yılmaz, Türkiye’deki üniversitelerin malzeme bölümlerinde kompozit çalışmalarına ait daha uzmanlaşmış mühendislik bölümlerinin açılması gerektiğine işaret ederek, Türkiye’nin kompozit/elyaf malzemesinden daha çok yararlanması gerektiğini belirtti.
“Jeofizik mühendisliğinden daha çok faydalanalım”
Maden aramalarında markalaşmış ülkeler düzeyine gelmenin önemine değinen TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Öncel ise, Kanada gibi madencilikte ilk sırada olan bir ülkenin 2023 vizyonunda artık yeraltında değil uzayda arama yapmak olduğuna dikkat çekti. Uluslararası Madencilik Günleri’nde de bu çalışmaların tanıtıldığını söyleyen Öncel, 2020 yılından sonra dünyada maden ihtiyacında azalma olacağını, başka enerji kaynaklarının devreye girebileceğini de belirtti. Jeofizik mühendisliğinin bir görüntüleme mühendisliği olduğunu, jeofizik kullanılarak açılan bir sondajın verimliliğinin 10 kat arttığını söyleyen Öncel, Türkiye’nin her tarafının kazılmasına gerek olmadığını kaydetti. Jeofiziğin riski azaltan, maliyeti sıfırlayan bir yöntem olduğunu söyleyen Öncel, madencilik alanında bir pusula gibi yardımcı olduğunu sözlerine ekledi. Türkiye'nin vizyon eksikliği bulunduğunu, üniversitelerde modern çalışma yöntemlerinin olmadığını ifade eden Öncel, artık klasik çalışmalardan uzaklaşılması gerektiğini belirtti.
|