3 Bin Yıllık Dolmenler Defineciler...
Traklar'dan Miras Dolmenlerin...
Türkiye'nin Kültürel Mirası...
İstanbul'un Değişimine Işık...
Antalya’nın Açık Hava Müzesi...
Anadolu'nun Sürgün Kültür...
Kadıköy'ün 88 Yıllık 'Kültürel...
İznik, UNESCO Dünya Mirası...
Depremden Etkilen İllerdeki...
Türk Arkeoloji ve Kültürel...
Geleneksel Ahlat Taş İşçiliği,...
Kapadokya, "Dünya'daki İlk...
Mirasın Üzerinden Dozer Geçiyor
Trakların Kültürel Mirası Dolmenler Yok Oluyor
Edirne'nin Lalapaşa ilçesine bağlı Doğanköy’de Traklara ait, nadir yapısı ile dikkat çeken 3 bin yıllık dolmen, definecilerin tahrip etmesi ve kaderine terk edilmesi nedeniyle yok olma tehlikesi yaşıyor.
Trakya’nın en önemli kültürel miraslarından olan birçok noktada tespit edilen yaklaşık 3 bin yıllık dolmenler, definecilerin talanına uğruyor. Mezar anıt olma özelliği taşıyan dolmenlerin nadir örneklerinden biri de Edirne’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Doğanköy’de bulunuyor. Doğanköy’deki Traklara ait 'Ana Tanrıça Tahtı'nın da bulunduğu tapınağın etrafında yer alan dolmene, bölgedeki birçok farklı büyüklükteki dolmenler ve yakılan ölülerin küllerinin konduğu kaplarının yerleştirilmesi için yapılan kistler de eşlik ediyor. DHA’da yer alan habere göre; Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, bölgedeki pek çok dolmenin defineciler tarafından yok edilmesi nedeniyle sayısının net olarak bilinmediğini belirterek, 1 yıl önce sit alanı ilan edilen tarihi alanın koruması ve turizme açılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Beksaç, Trakya bölgesinin en önemli kültür mirasları arasında yer alan dolmenlerin ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunu belirterek, "Burası da Trakya’da rastlanabilir nadir örneklerden biri. Bu dolmenlerin yakın benzerleri Bulgaristan ve Yunanistan’da var. Türkiye’de sadece Edirne’de Lalapaşa ve Süloğlu ilçesinde bir tek yerde ve Kırklareli’nin yukarıda kalan ilçelerinde ve merkez ilçenin kuzey kesiminde dolmenlere rastlıyoruz. Trakya’da başka bir yerde yok." dedi. Dolmenlerin Avrupa’da ve Kafkaslarda da bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Beksaç, "Dolmen çok özgün bir obje, arkeolojik kültür mirası olarak karşımıza çıkıyor. Bu dolmen, Doğanköy’de görmüş olduğumuz birkaç tane dolmenden biri, belki de en tanınmışı, en güzel örneklerden biridir. Doğanköy Kapaklıkayası olarak bilinen bir örnektir. Tek odalı bir örnek. Trakya’da 2 tip var; 2 odalı ve tek odalı. Bütün prensipleriyle kaya sunaklarındaki aynı coğrafi sistemi kullanan bir örnek. Ana tanrıçanın rahmini temsil ediyor. Ölüp dirilme kültlerinin yapıldığı bir yer." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Engin Beksaç, dolmenlerin mezar anıtı özelliğinin yanı sıra ölüm ve cenaze kültleriyle de bağlantılı olduğunu belirterek, "Genellikle ölüm, cenaze kültleriyle bağlantılı bir obje ama aynı zamanda doğanın ölüp dirilmesiyle, insan ruhunun sonsuz yolculuğuyla bağlantılı olarak ana tanrıça kültünün bir tapınım, bir sembolik ritüel olgusu olarak karşımıza çıktığını artık netlikle söyleyebiliyoruz." dedi. 'Defineciler ve bazı kuruluşlar tarafından yok edilenlere rastladım' 'Hazine de define de bulunmaz' 'Kefaret taşı olarak kullanılmış' Bölgenin turizm potansiyeline de dikkat çeken Prof. Dr. Beksaç, "Burası çok güzel bir turizm potansiyeli veren bir bölge. Bunların özellikle teşvik edilmesi ve geliştirilmesi lazım. Çok iyi korunması lazım. Bunun etrafında kistler var. Dolmen merkezli, etrafında başka yakılan ölü ceset küllerinin konduğu kül kaplarının yerleştirilmesi için yapılmış kistler var. Bu aynı zamanda Doğanköy’ün tepelerinde de karşımıza çıkıyor. Bu da burada gördüğümüz kutsal alanlarla bağlantılı bir olgu." diye konuştu. |