Tören Değil Görev Günü!

Evrensel'in derlediği habere göre, Jeofizik Mühendisleri Odası  hükümetin Torba Yasayla TMMOB’ye bağlı odaların yetkilerini elinden almasını eleştirdi. Açıklamada, “Bu düzenleme ile Oda üyesi olup olmadığı belli olmayan diplomasız jeofizik mühendislerinin rapor hazırlamasının önü açılacaktır. Hazırlanacak niteliksiz zemin etüt raporları yapı güvenliğinden yoksun bir bina stokunun oluşmasına neden olacaktır” uyarısı yapıldı.

Jeoloji Mühendisleri Odası da, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerin rant talepleri doğrultusunda hazırlandığına vurgu yaptı. 2013 yılının ilk altı aylık döneminde Bakanlar Kurulu Karalarının yüzde 60‘ının ‘acele‘ kamulaştırma, kentsel dönüşüm, riskli alan belirleme, tahsis ve toplulaştırma gibi imar değişikliğine ilişkin kararlardan oluştuğuna dikkat çekilen açıklamada, “Tüm bu olumsuzluklar, afetlere karşı sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşadığımızı söylemeyi ve umutlu olmayı mümkün kılmamaktadır” denildi.

Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar, yeni afetlere hazırlıklı olmak için Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modelinden vazgeçilmesi çağrısı yaptı.

Maden Mühendisleri Odası ise ranta ve talana dayalı politikaların plansız yapılaşma ve denetimsizlikle birleşerek acı olaylara sebep olduğuna dikkat çekti.

Güvenpark'ta deprem sergisi

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıl dönümüne ilişkin Güvenpark’ ta basın açıklaması düzenledi. İMO Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş, doğa olaylarının doğal afete dönüşmemesi için binaların yer hareketlerine ve zemine uygun yapılması gerektiğini söyledi.  Depremin yıkıcı etkisinin ancak yapı üretimi ve denetiminin nitelikli hale getirilmesiyle azaltılabileceğini vurgulayan Tulumtaş, bundan taviz vermeyeceklerini ifade etti.  Açıklamanın yapıldığı Güvenpark’ta depreme ilişkin bilgi ve fotoğrafların yer aldığı bir sergi açıldı.

Ölümün kolay ülkesi

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi,  17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü nedeniyle düzenlediği basın açıklamasında, Şube Başkanı Ayhan Emekli, “Marmara depreminin yol açtığı toplumsal travma, ne yazık ki Van depremiyle kalıcı hale geldi” dedi.

“Depremlerin, ülkenin asli sorunu olan kaçak ve sağlıksız yapılaşma ile mühendislik hizmeti almadan yapı üretilmesi ve yapı denetiminin sağlanmaması olduğunu açığa çıkardı” diyen Emekli, son yüz yılda yüz bin insanın hayatlarını deprem nedeniyle kaybettiğini vurguladı. İnşaat Mühendisleri Odası olarak yapı üretiminin, güvenlik ve sağlık için, her evresinin denetlenmesi gerektiğini belirttiklerini söyleyen Emekli, “İmar mevzuatında gerçekleştirilen son değişiklikler ile Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği göz ardı edilmiş ve sonuç olarak da sahte ve , ‘imzacı’ mühendisler çoğalmış, süreç denetimsizliğe mahkum edilmiştir” dedi.

Emekli, “2011 ile 2013 yılları arasında Odamıza ulaşan yapı ruhsat bilgileri ile Oda kayıtlarının karşılaştırmalı incelemesinden çıkan sonuç, 1226 yapı ruhsatından 352’sinin incelenmesi tamamlanmış, 265’inin gerekli belge olmadan(İTB belgesi) ya da İşyeri Tescil Belgesi geçersizken proje ve ruhsata imza attığı anlaşılmıştır ”dedi.

Kentsel dönüşümler için deprem riskinin idareler tarafından öne çıkarıldığını söyleyen Emekli, ancak sağlıklı ve güvenilir yapı üretimi için mesleki örgütlenmelerin bu sürecin içinde etkin katılması gerekliliğinin göz ardı edildiğini vurguladı.

‘Unutuşun ve ölümün kolay ülkesi’ olmaktan hızla çıkılması gerektiğine dikkat çeken Emekli, bunun da meslek odalarının etkin katıldığı,kamu için denetimlerin yapmasıyla  mümkün olacağını söyledi.

Ders çıkartılmadı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi 17 Ağustos depreminin yıldönümünde yaptığı basın toplantısında 17 Ağustos’tan ders çıkartılmadığının Van depremi ile ortaya çıktığı belirtildi.

İMO Adana Şube binasından yapılan basın toplantısı öncesinde konutlarda yapılan yanlışların depremlerde ortaya çıkardığı sonuçları içeren fotoğraflar sergilendi. Basın toplantısında konuşan İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, 17 Ağustos’un üzerinden yıllar geçmesine rağmen gerekli derslerin çıkartılmadığına dikkat çekti. Türkiye’nin deprem ülkesi olmasına rağmen yapıların depreme uygun olarak yapılmadığını söyleyen Bakır, İMO olarak depremin etkisinin nitelikli yapı üretimi ve denetiminden geçtiğini savunduklarını ifade etti. Hükümetin yapı denetimi mevzuatında yaptığı değişiklikler sonrasında mesleki faaliyette bulunmaya haiz olmayan mühendislerin çoğaldığını belirten Bakır, İMO olarak, yaşamın ve insan hayatının savunulduğu bir ülke yaratılması çağrısında bulunduklarını dile getirdi.