BR> Temmuz-eylül
döneminde dış finansman talebi bulunan firmaların oranı yüzde 30,4 olurken, bu
oran ikinci 500 firmada yüzde 36,7'ye yükseldi. Dış finansman kaynaklarında
yüzde 84,2 ile özel bankalar öne çıkarken, onu yüzde 38,8 ile Eximbank, yüzde
24,3 ile kamu bankaları takip etti. Yılın son çeyreğinde dış finansman talebi
olacağını belirten firmaların oranı ise yüzde 33 olarak gerçekleşti. Son
çeyrekte dış finansmana ihtiyaç konusunda, üçüncü çeyrekten farklı olarak yüzde
37 ile ilk bin dışında kalan firmalar dikkati çekti.
Döviz kuru cinsinden korunmak için hiçbir araç
kullanmayanların oranı yüzde 57,4 oldu. Büyükekşi, ikinci çeyrekte bu oranın
yüzde 61,9 olduğunu anımsatarak, bu konuda bir gelişme sağlanmış olsa da, oranın
hala çok yüksek bir seviyede bulunduğuna ve özellikle ilk bin dışında kalan
firmalar arasında yüzde 63 gibi yüksek bir oran bulunduğuna işaret etti.
Kur riskinden korunmak için bir araç kullanılmamasının nedenlerine
bakıldığında, yüzde 37,1 ile ''ithalatımız da olduğundan'' yanıtı öne çıkarken,
araçlar hakkında bilgim yok diyenler yüzde 23,3'lük, dövizde artış beklentisi
taşıyanlar yüzde 21,6'lık, araçların pahalı olmasından yakınanlar yüzde 20'lik
ve daha önce kötü bir tecrübe yaşamış olanlar yüzde 15,9'luk bir kesimi
oluşturdu. Araçlar hakkındaki bilgisizlik ilk
bin dışında kalan firmalarda yüzde 28,8 ile ortalamanın üzerinde bir orana sahip
oldu. Mehmet Büyükekşi, şu anda Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsasıyla (VOB) bir
çalışma yaptıklarını, önümüzdeki günlerde VOB'dan bu konuda bazı özel avantajlar
sağlanabileceğini, bu görüşmelerin sonunda imzalanacak protokolün ardından
ihracatçılara yönelik bir tanıtım faaliyeti de gerçekleştireceklerini anlattı.
Büyükekşi, maliyet yüksekliğine karşı da Eximbank'la bir çalışma yürüttüklerini
kaydetti. Araştırmaya göre, ekim-aralık
döneminde kapatılması gereken kredilerin toplam krediler içindeki payı yüzde
17,9, aynı dönemde yenilenmesi gereken kredilerin payı ise yüzde 14,9 oldu.
Yatırım Araştırmaya katılan
firmaların yüzde 48,2'si yılın üçüncü çeyreğinde yurt içinde, yüzde 81,8'i ise
yurt dışında herhangi bir yatırım yapmadığını belirtirken, yüzde 33,8'lik bir
kesim yurt içinde modernizasyon, yüzde 26'lık bir kesim kapasite artırımı, yüzde
16'lık bir kesim Ar-Ge ve inovasyon, yüzde 13,6'lık bir kesim ise yeni tesis
kurma ve satın alma yatırımı gerçekleştirdi.
Yılın son çeyreğine ilişkin
öngörülere bakıldığında ise yurt içinde yatırım yapmayı planlamayanların oranı
yüzde 52,7, yurt dışında ise yüzde 78,4 oldu. Bu dönemde yurt içinde yatırım
yapmama nedenleri arasında yüzde 42,4 ile piyasadaki yetersiz talep öne
çıkarken, onu yüzde 34,4 ile dünya ekonomisindeki istikrarsızlık, yüzde 34 ile
kurulu fazla kapasite, yüzde 18,7 ile ülke ekonomisindeki istikrarsızlık izledi.
Büyükekşi, dünyada hala krizin etkilerinin yaşandığı bir ortamda yüzde
48'lik bir kesimin yatırım planlamasını olumlu bir gelişme olarak
değerlendirdiklerini söyledi.
|