Muğla’da Termik Santrallerin...
Termik Santralin ‘ÇED Olumlu’...
Depremlerden Etkilenen Afşin-Elbistan...
"Kirazlıdere Termik Santrali,...
Çanakkale’ye Dev Kül Çukuru
Termik Santralin ÇED Toplantısı...
Termik Santral Mağduru Köylülerden Eylem
Termik Santralden Kurtulan...
Termik Santralin Maden Ruhsatları İptal
Termik Santrallerin Sağlık...
Termik Santralden, Çevreci...
“Termik Santralleri Kapatın”
1984’ten bu yana termik santrallerin tehdidi altında olan Maraş’ın Elbistan ilçesinde uzmanlar ve yaşam savunucuları bir araya geldi. Kömürlü santrallerle yaşayan, farklı bölgelerden konuşan insanların sorunları ve talebi ortak: “Artık zehir solumak istemiyoruz. Termik santralleri kapatın.”
Elbistan Doğayı ve Hayatı Koruma Platformu’nun Greenpeace’in desteğiyle düzenlediği panelde termik santrallerin ve kömür kullanımının bölgede yarattığı tahribat konuşuldu. Elbistan A ve B termik santrallerinin en çok kirlettiği bölge olan Maraş’ın Elbistan ilçesinde yapılan panelde, bölgedeki kanser vakalarının arttığına ve kömürlü santrallerin derhâl kapatılması gerektiği belirtildi. BirGün’den Gökay Başcan’ın haberine göre; panele Elbistan Doğayı ve Hayatı Koruma Platformu’ndan Mehmet Dalkanat, Temiz Hava Hakkı Platformu’ndan Prof. Dr. Ali Karababa, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Bengisu Özenç, Zonguldak Çevre Derneği’nden Ahmet Öztürk ve İkizköy Çevre Komitesi’nden Nejla Işık katıldı. Panelde ilk sözü ev sahibi Mehmet Dalkanat aldı. Bölgenin tarım açısında çok zengin olduğunu ancak verimliliğin her geçen gün düştüğünü hatırlatan Dalkanat, “Elbistan Ovası, 2 milyon 800 bin dönümlük bir araziye sahip. Bu arazi aynı zamanda tarım, ziraat ve tahıl üretimine müsait. Üzerlerinde yaşayanları binlerce yıl doyurmuş ve belki de binlerce yıl doyuracak bir ova. Son süreçte ülkelerin gıda tedarik sorununu gördük. Gıda krizi tüm dünyada hissedilirken Elbistan’da tarım arazilerinin daha fazla yok edilmesine izin veremeyiz. Biz bu arazinin tarım arazisi olarak kullanmasını istiyoruz. Kömürü yiyemeyiz ama o ovadan çıkan ürünleri yiyebiliriz.” dedi. Kanser vakalarının arttığını ancak verilerin şeffaf şekilde paylaşılmadığını belirten Dalkanat, “Elbistan’da kanser olmayan ev yok ama istatistiksel verileri bizimle paylaşmıyorlar. Birçok arkadaşım 70’ni göremedi.” diye konuştu. 4’üncü büyük ova Şirket kazanıyor, halk kaybediyor Hastalıklar arttı Dönüşüm şart Muğla’daki deneyimlerini aktaran İkizköy mücadelesinden Nejla Işık ise “Hem geçmişimiz hem geleceğimiz yok ediliyor.” dedi. 3 tane termik santralin Muğla’yı günden güne zehirleyerek yok ettiğini belirten Işık, “15 kilometre boyunca uzanan maden çölü oluştu. Ormanların, zeytinliklerin bulunduğu köyler kömürle kuşatılmış durumda. İnsanların çocuğu gibi büyüttüğü her şey çalınmış durumda. Özellikle akciğer kanseri olmak üzere tüm İkizköy hastalıkla boğuşuyor. Hukuk işlemese de 2019 yılından bu yana mücadele ediyoruz. 20 bin zeytin ağacımızı kaybettik. Geçmişimizi, anılarımızı kaybettik. Bölge halkının psikolojisi bozulmuş durumda. Köyünün bu halini görenin psikolojisi bozuluyor. Termik santrale ve madenlere artık toprak vermeyeceğiz. Biz burada verimli topraklarımızı kullanıp tarım yapmaya devam edeceğiz. Zeytinciliği sürdüreceğiz, zeytin ağaçlarımızı vermeyeceğiz.” dedi. Farklı yer aynı kirletici Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.
|