Bazen kavgadan hayır doğar. Birkaç hafta önce Hürriyet yazarı Eyüp
Can, Tepebaşı için tasarlanan ancak 2005’ten beri
buzdolabında olan Suna Kıraç Kültür Merkezi konusunda arsanın
sahibi olan TRT’yi eleştirmemiş, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin
de zehir zemberek bir cevap yayımlamış olmasa, belki İstanbul uzunca bir süre bu
şahane projeden mahrum kalacaktı.
Hikâyeyi hatırlayalım.
İnan Kıraç ve ailesi, 2005’ten bu yana Tepebaşı’nda
Pera Palas’ın hemen ilerisindeki TRT binasının olduğu yere dev
bir konser salonu ve sanat merkezi inşa etmek istiyor. Halihazırda o arazide bir
otopark ve dehşetengiz Doğu Bloku binalarını andıran çirkin bir TRT stüdyosu
var. Kıraç ailesi bu proje için 200 milyon dolar ayırmış ve projeyi yaşayan en
ünlü mimarlardan Frank Gehry’ye çizdirmiş.
Gehry, tarihi Pera’yla tatlı bir tezat oluşturan Bilbao’daki Guggenheim
Müzesi tarzında modern bir bina tasarlıyor. Proje, hem Gehry’yle görüşen
Başbakan Erdoğan hem de arazinin kalan bölümünün sahibi olan İstanbul Belediye
Başkanı Kadir Topbaş’ın desteğine sahip.
Ancak kamu bürokrasisinde ‘ha’ deyince adım atamıyorsunuz. Arsanın sahibi
TRT, binayı, kültür amaçlı bile olsa hibe edemeyeceği için bir ekspertiz
yaptırıyor. Binanın gayrimenkul değeri, Kıraç ailesinin arazi için düşündükleri
13 milyon doların üstünde çıkıyor. Bunun üzerine TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin
ve İnan Kıraç yeniden görüşüyor, TRT bağımsız 3 ayrı şirkete yeniden arsa
değerlendirmesi yapıyor. Fakat gayrimenkul fiyatlarının her geçen gün yükseldiği
Beyoğlu’nda bu kez de arsa için 20 ve 26 milyon dolar arasında fiyatlar
biçiliyor.
Arsa fiyatının yüksek çıkması, projenin neredeyse buzdolabına kaldırılmasına
neden oluyor. Kıraç ailesi kendi köşesine çekiliyor; Frank Gehry 81 yaşına
giriyor; TRT Genel Müdürü, “Hukuken ortaya çıkan bedelin altına devredemem”
diyor ve proje arsa meselesine kilitleniyor. İşte Eyüp Can’ın yazıları tam o
sırada herkesi biraz silkeliyor.
Sonunda pürüzü gideren, iki hafta önce TRT Genel Müdürü Şahin, İnan Kıraç ve
Kadir Topbaş arasındaki toplantı oluyor. Şahin, ‘Projeyi engelleyen isim’ ve
‘kültür düşmanı’ gibi yansıtılmaktan son derece rahatsız. Ancak yine de hukuken
eksper bedellerinin altına arsayı devretmesinin mümkün olmadığını anlatıyor.
Bunun üzerine 3 adam yine TRT’den gelen takas formülü üzerinde anlaşıyor.
Buna göre arazi için bir kez daha fiyat tespiti yapılacak. Ekspertizden sonra
İstanbul Belediyesi, TRT’ye o bina için eşdeğerde başka bir arsa ve mekân
vermeyi vaat ediyor. (Binada halen her gün kullanılan TRT’nin müzik stüdyoları
var) Böylece arsanın tümünün sahibi konumuna gelen belediye, hemen ardından
bölgede bir kültür merkezi için ihaleye çıkmayı planlıyor. Sunan ve İnan Kıraç
Kültür Vakfı’nın, araziyi ihaleyle satın alması ya da belediyeden 49 yıllığına
kiralaması söz konusu olabilir.
Duydum ki Frank Gehry geçen hafta İstanbul’daymış. Demek ki 2010’a yetişmemiş
olsa da pek yakında ‘modern mimari’ fakiri İstanbul, yeni bir kültür merkezine
kavuşacak. Az sonra...
|