TEMA’dan Kazdağları Hakkında Rapor
TMMOB ve Odalardan Kanal İstanbul...
Kanal İstanbul’un ÇED Raporunda...
İBB, Kanal İstanbul’a Karşı...
Kanal İstanbul Etki Alanındaki...
Kanal İstanbul için İlk İhale Yapılıyor
İBB Komisyonlarında Kanal...
Kanal'a İtiraz 100 Bin, Savunma...
“Kanal İstanbul Projesi İhaleye Çıkacak”
“Tarihi Eserleri Taşımak Geleceğe...
Barolardan Kanal İstanbul...
İBB Kanal İstanbul ÇED Raporunun...
AYM'nin Kanal İstanbul Projesi...
Kanal İstanbul’a Halkın Yüzde...
Kanal İstanbul'un İmar Planı Onaylandı
Emekli Büyükelçiler: “Kanal...
Kanal İstanbul, Ormanları da Yok Edecek
“Kanal İstanbul Marmara’da...
İmamoğlu: “Kanal İstanbul’un...
Kanal İstanbul ÇED Raporu Onaylandı
TEMA Vakfı’ndan Kanal İstanbul’a Dava
TEMA Vakfı, Kanal İstanbul Projesi’nin ÇED olumlu kararına; kararın hukuka, kamu yararına ve bilimsel gerekçelere uygun olmadığı gerekçesiyle dava açtı.
TEMA Vakfı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kanal İstanbul Projesi’ne verdiği ÇED olumlu kararına; kararın hukuka, kamu yararına ve bilimsel gerekçelere uygun olmadığı gerekçesiyle dava açtı. 17 Şubat 2020’de açılan davada Vakıf, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep ediyor. 14 bilim insanı ve uzman ile hazırlanan dava dilekçesi, ek uzman görüşleri ile beraber yaklaşık 140 sayfa. TEMA Vakfı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İstanbul’un tüm karasal ve denizel yaşam alanlarını, yer altı suyu sistemini ve ulaşım sistemini tamamen değiştirecek olan Kanal İstanbul Projesi’nin, üst ölçekli mekânsal planlama ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmaları olmaksızın sadece ÇED süreci ile yürütülmesi önemli risklerin göz ardı edilmesine neden oluyor. Üst ölçekte kapsamlı bir değerlendirmeden geçmeyen proje, gelecekte karşılaşılması muhtemel riskleri ve yaşanacak olumsuz sonuçları dikkate almadan hayata geçirilmeye çalışılıyor. Mevcut ÇED raporu bilimsel verilere dayanan, önlemleri içeren bir rapor olmaktan uzak olduğu gibi projeye itiraz eden yüz binlerce insanın kaygılarını gidermiyor. İstanbul’un su varlıkları, orman, tarım ve mera alanları risk altına giriyor Proje ile yaklaşık 142 milyon metrekarelik tarım alanı yok olacaktır. Bu, İstanbul tarım alanlarının yaklaşık yüzde 19’u demektir. Kanal İstanbul Projesi’nin gerçekleşmesi halinde, büyük bölümü Avrupa yakasında yer alan tarım arazileri hızla yapılaşmaya açılacak, tarım dışına çıkacak ve alanın betonlaşması kaçınılmaz olacaktır. Bu durum İstanbul’da yaşayan insanların gıda güvencesini tehdit edecektir. ÇED Raporuna göre 421 ha’lık bir ormanın Kanal İstanbul Projesi nedeniyle kesileceği açıklanmaktadır. Öncelikli olarak kesilecek ormanın 287,03 ha’lık kısmı Muhafaza ormanı statüsündedir ve ‘Terkos Gölü Muhafaza Ormanı’nın’ sınırları içerisinde kalmaktadır. Muhafaza ormanları; toprak koruma, su üretimi, temiz hava sağlama ve ulusal güvenlik gibi ormanın odun üretimi dışındaki hizmetleri nedeniyle korunan ormanlardır. Bu alanların korunması İstanbul halkının su ve temiz hava güvencesidir.” Bölgenin iklim dengesi tehdit altında Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan Türk Boğazlar sistemi kendine has özellikler taşıyan iki tabakalı bir su ve akım yapısına sahiptir. Dolayısıyla Karadeniz ve Marmara’yı herhangi iki deniz gibi birleştirmek Marmara Denizi’ndeki ve hatta İstanbul’daki yaşamı önemli bir riskle karşı karşıya bırakıyor. İstanbul Boğazı, Karadeniz’e nehirlerle gelen sular ile Akdeniz’den gelen sular arasında bir denge oluşturuyor. Karadeniz’in iklimsel dengesi tümüyle bu sisteme bağımlıdır ve bu sistemdeki herhangi bir değişim, uzun vadede Karadeniz’in iklimsel dinamiklerini olumsuz etkileyecektir. Diğer yandan, Kanal Projesi ile Marmara’ya girecek besin miktarının artması, Marmara’daki oksijen miktarının azalması ve Marmara’nın ölü bir deniz haline gelmesi anlamına gelmektedir. TEMA Vakfı ÇED raporunun bilimsel verilere dayanmayan ve önlemleri içermekten uzak bir rapor olması gerekçesiyle ÇED olumlu kararının iptali için dava açarken; ÇED olumlu kararına rağmen ilgili karar vericilerin, kamuoyunun ve paydaşların sesini duyacağını ve projenin iptal edileceğine dair umudunu koruyor.” |