33 Milyon Ton Atık Geri Kazanıldı
Fabrika Atıklarının Oksijen...
HES İnşaatında Zehirli Atık Şüphesi
'Batık Kent'te Kazılar Başlıyor
Okullar 7 Ayda 350 Ton Atık Pil Topladı
Atıklardan Ekonomiye 3,5 Milyar...
Nükleer Atıkların Taşınmasında...
Her Yıl 5 Milyon Ton Evsel...
'Sakin Şehrin' Atıkları Sanat...
Nükleer Atıklardan Elmas Formunda...
Kilyos'tan 33 Ton Atık Çıkarıldı
Dicle Üniversitesi Bitkisel...
Nilüfer'e Alman Evsel Atık...
Atık Varilleri Mobilyaya Dönüştürüp...
Sadece 3 Kişiden Biri Ambalaj...
Atık Gazların Doğaya Salınımını...
Aliağa'da Cürufların Ortasına...
Tehlikeli Atıkların Orada Ne İşi Var?
Tehlikeli atıkların gömüldüğü cüruf alanındaki yangınla ilgili itfaiye raporu bir gerçeği ortaya çıkardı.
Evrensel'den Özer Akdemir'in haberine göre, Aliağa Foça arasındaki cüruf depolama alanında yer alan geri dönüşüm tesislerinde geçtiğimiz haftalarda çıkan yangınla ilgili itfaiye raporu soru işaretlerine neden oldu. Rapora göre yangına alanda bulunan plastik malzemenin kızışması neden olmuş. Foça Çevre ve Kültür Platformu bu malzemenin o alanda bulunmasının alınan izinlere aykırı olduğu görüşünde.
Köylülerin iddiası güçlendi Bölgedeki demirçelik, kağıt ve termik santrallerin "tehlikeli atık" niteliğindeki cüruflarının gömüldüğü Gölyüzü mevkii hem su havzası hem 1. sınıf tarım arazileri üzerinde. Bölge de aynı zamanda İzmir'in kuzey ormanları da var. İtirazlara rağmen tam bu cüruf alanının ortasında Egedemir Şirketi tarafından kurulan atık yakma ve geri dönüşüm tesisinde 7 Eylül gecesi yangın çıkmıştı. İtfaiyenin yoğun uğraşları ile söndürülen yangın sonrası açıklanan itfaiye raporu alana demirçelik atıklarının dışında başka türden atıkların da getirilerek yakıldığı iddialarını güçlendirecek nitelikte. Yöreye en yakın köy olan Horozgediği köylüleri tesiste zaman zaman kontrollü yakma işleminin yapıldığını, tesise yakınlardaki Viking Kağıt Fabrikasından zehirli atıkların da getirilip gömüldüğünü ileri sürüyorlardı. 'Ölüm bölgesi' Foça Çevre ve Kültür Platformu, HDP İzmir milletvekili Müslüm Doğan'a yangınla fotoğraflar ve itfaiye raporunu göndererek konuyu TBMM'ye taşımasını talep etti. Platform adına bir bilgi notu gönderen FOÇEP yöneticilerinden Bahadır Doğutürk bölgede artık bir çevre kirliliğinden bahsetmenin yetersiz kalacağını, bölgede bir insanlık suçu işlendiğini dile getirdi. Doğutürk, "Onca kirletici fütursuzca bölgeyi sanayi bölgesi olmaktan çıkarmış adeta bir ölüm bölgesine çevirmiştir. Yetmezmiş gibi cüruf alanında şimdi de tehlikesiz adı altında tehlikeli atık yakma tesisi kurulmak istenmektedir" dedi. Yanan malzeme demir çelik atığı değil Egedemir firmasının Güney Demir adı altında paravan şirketinin, kiracı sıfatı ile bu tesisi kurmak için ÇED gerekli değildir kararı için müracaat ettiğini belirten Doğutürk, 7 Eylül'de cüruf alanında çıkan yangınla ilgili itfaiye raporunun yanan malzemenin demirçelik atığı değil başka atık bir madde olduğunu ispatladığın dile getirdi. Doğutürk, "Zaman zaman bu alanda kontrollü yakım yaptıkları çevre sakinleri tarafından dile getirilmekteydi, yangın gecesi muhtemelen kontrolden çıktılar. İtfaiye Raporu kızışmayı sebep göstermiş. Bu alanda yanan maddenin bölgedeki demir çeliklerin değil başka bir malzemenin yandığını ispatlamaktadır" dedi. Tehlikesiz adı altında tehlikeli atık yakılacak İtfaiye raporunda belirtilen malzemenin bu depolama alanında olmasının izinlere aykırı olduğunu ifade eden Doğutürk, "Bir yılı aşkın bir zamandır Viking kağıt fabrikasından kamyonlarla gece sevkiyatı yapıldığı ihbarlarını (taşıyan kamyonculardan) alıyorduk. Ancak üzerine gidememiştik. Anlaşılıyor ki bu alanda yapılmak istenen tehlikesiz adı altında tehlikeli atık yakma tesisi kuracaklar. Bu tesis onay alırsa etrafta ne kadar zehirli, tehlikeli atık varsa burada yakacaklar. Yoksa demir çelik fabrikasından yakıt için ne çıkabilir ki? Anlaşılan cüruf için alınan izin dışında farklı yerlerden getirilen bu ne olduğu henüz bilinmeyen malzemeler depolanmaktadır. Neresinden bakılırsa bakılsın hem cüruflar hem de bu materyaller bölge için büyük tehdit oluşturmaktadır" " dedi. Termik santral bilirkişi raporu da lehimize ama.. Halen hukuksuz bir şekilde bacası tüten İDÇ Termik Santrali ÇED iznine karşı açılan davanın yurttaşların lehine sonuçlanmış olmasına rağmen 2009/7 Genelgesi ile şirkete yeni ÇED verildiğini aktaran Doğutürk, "açılmış olan yeni davanın da bilirkişi raporu lehimize çıkmıştır. Duruşma da beklentimiz santralin durdurulması yönündedir. Hal böyleyken yeni bir kirletici tesisin bu alanda yapılmasının hukuka uygunluğu sorgulanmalıdır. Bölgenin yeni bir kirletici tesise tahammülü yoktur. Bu konu bilirkişi raporlarında sabittir" dedi |