Taşocağına Yol Bahanesi Bitmiyor

Birgün Gazetesi'nden Rabia Yılmaz'ın haberine göre, Yalova’da çevre tahribatı yaratan ve doğal dokuyu bozan yaklaşık 100 taşocağı bulunuyor. Bu taşocaklarından yaklaşık 30'u faal olarak çalışıyor. Uzun süredir bölge halkının taşocaklarına ve kapasite arttırıma karşı yürüttüğü mücadele yol ayrımında. Sahibinin AKP İl Yönetiminde görevli olduğu Bahadır Madencilik, Güneyköy sınırları içinde bulunan taşocağının kapasite artırımı için yazın “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu” kararı verildi. Kapasite arttırımı onaylanırsa, mevcut taşocağı 485 dönüm ormanlık alan üzerinde bulunan 192 bin ağacı katledecek ve günde en az 117 ton su harcayarak su kaynaklarını tüketecek. Yalova Platformu, 14 Şubat günü “Ormanıma Dokunma Yalova’da taş ocağı istemiyoruz” sloganıyla sokağa çıkıyor.

Yalova’daki taşocaklarının çevreye ve doğal dokuya verdiği zararları tartışılmaya devam ederken, Yalova'nın Güneyköybölge halkı yeni bir tehlikeyle karşı karşıya. Güneyköy havzasında faal olan taşocaklarından biri kapasite artırımı için ÇED başvurusunda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da 'ÇED olumlu' raporu verdi. Rapora göre kapasite artırımıyla 485 dönüm ormanlık alan üzerinde bulunan 192 bin ağacın kesilmesi öngörülüyor.

'Yol bahane ediliyor'

Yalova Platformu Yürütme Kurulu üyesi ve Yalova Barosu Avukatı Zeki Öcal, 192 bin ağacın katledilmesi yönünde başvuru yapan taşocağının sahibinin AKP İl yönetiminden olduğunu belirterek, ''BTM Bahadır Madencilik tarafından yapılan ÇED başvurusuna, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 'ÇED olumlu' raporu verildi. Kapasite arttımına gerekçe olarak otoyolları gösteriyorlar. Yalova üzerinde yol yapımları bitmiyor. İzmir otobanından sonra, şimdi de Kocaeli Yalova arasında bir otobandan söz ediliyor. İhtiyaç olduğu konusunda ellerinde sürekli bir gerekçeleri var. Bunu da bir neden, bir koz olarak kullanıyorlar. Bursa İdare Mahkemesi'ne 'ÇED olumlu' raporunun iptali için dava açtık ve yürütmeyi durdurma talep ettik. Yürütmeyi durdurma kararı bizi sonuca ulaştıracak. Eğer bu yönde bir karar verilmezse, biz mücadele etmeye devam edeceğiz'' dedi.

192 bin ağaç yok olacak

Yaklaşık üç yıldır mücadele verildiğini ve bölge insanının taşocağı istemediğini başından beri dile getirdiğini belirten Öcal, ''Uzun süredir faaliyette olan taşocakları, Yalova'da Altınova'dan Armutlu'ya kadar haylice yaygın. Zaman zaman kapasite arttırımına gidiyor ve çeşitli çalışmalar yapıyorlar. Bahadır Madenciliğin kapasite arttırmasındaki sorun şu: Taşocağı ormanlık bir alanın içerisinde bulunuyor. Bu nedenle ayrı bir önem taşıyor. Diğer ocaklar buraya nazaran kayalık ve çıplak arazilerde yer alıyor. Bahadır Madenciliğin aldığı ''ÇED olumlu'' raporu ile, 485 dönümlük orman arazisi üzerinde 192 bin çeşit ağaç ve bitki türü yok olacak'' diye konuştu.

Su kaynaklarını kurutuyor

Taşocaklarının bölge doğasına ve bölge halkına da ciddi zararlar verdiğini belirten Öcal, ''Taşocakları sadece ağacı yok etmekle kalmıyor. Her gün yağılan patlamalar nedeniyle ciddi sarsıntılar yaşanıyor. Bu patlamalar su kaynaklarını da tahrip ediyor. Yazın ciddi bir su sıkıntısı yaşandı. Bunun nedeni ocaklar nedeniyle su kaynaklarının kurumasıydı. Taş ocakları yerleşim yerlerine çok yakın. Oradan çıkan toz civardaki yerleşim yerlerinde yaşayan halkın sağlığını olumsuz etkiliyor. Geniş bir alanda yer alan ağaç ve bitki türleri tozlarla kaplanıyor ve bu durumdan zarar görüyor. 192 bin ağacın katledilmesi, çevrede ciddi bir tahribat yarattığı gibi, bölge insanının sağlığını da olumsuz etkileyecektir'' dedi.

“Ormanıma Dokunma, Yalova’ da Taşocağı İstemiyoruz” sloganıyla sokağa çıkmaya hazırlanan Yalova'nın herkesin desteğine ihtiyacı olduğunu belirten Öcal sözlerini şöyle sürdürdü: 'Kamu duyarlılığını arttırmak ve yaşanacak katliama dikkat çekmek için 14 şubatta miting düzenleniyor. Çevre konusunda duyarlılığı olan Yalova'dan ya da Yalova dışından herkese Yalova Platformu çağrıda bulunuyor. Bu durum ağaç kıyımının yanı sıra, doğal dokuyu bozacak bir tahribat. Hukuk mücadelesi tek başına belirleyici olamıyor. Arkasında güçlü bir destek olmazsa tek ayak üstünde gidiyor. Ciddi bir destek gerekiyor bu tahribata karşı durmak için.''