Suyumuz da Bitecek, Ormanlarımız da...

Radikal Gazetesi'nden Serkan Ocak'ın haberine göre, Bolu’nun Mudurnu ilçesi Yeniceşıhlar Köyü’nde kalker ocağı için inşaat çalışmaları başladı. Köylüler yetiştirdikleri tarım ürünlerinin ve hayvanların otladığı meraların yok olacağı gerekçesiyle maden ocağına karşı seferber olmuş durumda. Şimdiden ruhsat sahibi firmaya iki dava açıldı.

Mudurnu’daki Yeniceşıhlar ve Munduşlar köylerinin yakınında bir kalker maden ocağı açılmak isteniyor. Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk’ün verdiği bilgilere göre, yatırım sahibi Bolu merkezli Köroğlu Beton, maden ocağı için işletme ruhsatını aldı. Yol açma çalışmaları ise geçen hafta sonu başladı.

Maden ocağının yapılacağı yer Yeniceşıhlar Köyü’ne kuş uçuşu 400 metre. Marul yetiştiriciliğiyle geçinen ve özellikle mayıs- haziran dönemlerinde üretilen marulları İstanbul ’a gönderen Mundular Köyü de ocak yapıldığı takdirde olumsuz etkilenecek. Yaklaşık 300 kişinin yaşadığı Yeniceşıhlar Köyü’nün eski muhtarı Servet Yılmaz, maden ocağını neden istemediklerini şöyle anlatıyor:

“Köyün suyu kesilecek, ormanı kalmayacak. Hayvanların otlak yerleri yok olacak. Su kesilirse susuz kalırız, orman kesilirse sel olur. Burada ölüm kalım mücadelesi olacak. Köyü terk etmelerini istiyoruz. Mecburen terk edecekler. Biz buradan çıkmayız.”

Ruhsatın iptali isteniyor

Maden ocağı işletme ruhsatının iptal edilmesi için dava açıldı. Kent Konseyi’nden Mehmet Cantürk, inşaat faaliyetlerinin başlaması ile birlikte ‘yürütmeyi durdurma’ davası da açtığını anlatarak kalker ocağı hakkında şu bilgileri verdi:

“Şu anda ağaç kesimleri başlamadı ancak ağaç da kesecekler. Burada köylülerin yaşamı tehlikede. Bunu ne yapıp edip durdurmamız gerekiyor. Sakarya İdare Mahkemesi’ne ruhsat iptali için başvurduk. İnşaat başlamamıştı. Seçimler oldu ve inşaat başladı. İnşaat başladıktan sonra da yürütmeyi durdurma davası açtık. Köylünün hayvanını otlattığı bir alanda madencilik yapılmak isteniyor. Endemik bitkiler var. Ormanlık alan çok önemli. Burada anıt ağaçlar var. 350 yıllık dut ağaçları var. Üzerlerinde etiketleri var. Vatandaşın fındık bahçeleri ve ceviz ağaçları var. Dün (önceki gün) bir ceviz ağacını yola geldiği için kestiler. İş makineleri köyün yolunu kullanıyor. Ağır tonajlı kamyonlar her yeri tozu dumana katacak.”

Köyün su kaynağının da tehlikede olduğunu belirten Cantürk, “Herhangi bir patlatma yapıldığında köyün suyu yok olacak. Tesisin kurulacağı yerde marul tarlaları var. Bunlar da tehlikeye girecek. Burası İstanbul’un marul deposu. Havuç da yetiştiriliyor” dedi.

Ormanlık arazi içinde 98.13 hektarlık bir alan için kiralama yapıldığını belirten Cantürk, şöyle devam etti: “ÇED’den muaf olmak için önce 3 dönümde madencilik faaliyeti için ruhsat almışlar. Ancak daha sonra bölge için izin alacaklar.”

Köyünün ekolojisinin ve doğal kaynaklarının bozulmasını istemediğini anlatan Cantürk, bölgedeki tüm canlıların bu ocaktan olumsuz etkileneceğini ve buna karşı mücadele edeceklerini vurguladı. Cantürk ayrıca Bolu’da Doğa Çalıştayı’na katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun, çalıştayda söylediği “Artık deniz turizminden doğa ve dağ turizmine geçiyoruz” sözlerini hatırlatarak bölgelerinde doğa yürüyüşleri için parkurların da bulunduğuna değindi.

Munduşlar Köyü Muhtarı Hakkı Yiğit de maden ocağının çevreye zarar vermesi durumunda köyde marul üretiminin olumsuz etkileneceğini belirterek şunları dedi: “Kalker ocağından en çok Yeniceşıhlar Köyü’nün ormanları etkilenecek. Ancak bizim için de gürültü kirliliği söz konusu. ‘Çevre kirliliği olmayacak, tedbir aldık’ diyorlar. Ancak olursa yaş sebze üretimimiz zarar görür.”