BR> Mağara-kent
‘Kent
Olarak Mağara’ (Cave as a City) temalı ikinci projede mimar, zihinsel özürlü
çocuklar için yapılan davranış merkezi binasından kesitler sundu. Burada işlev
ötesi bir durumun söz konusu olduğunu belirterek, binanın, çocuklar için küçük
bir kent şeklinde tasarlandığını dillendirdi. Kare planlı bina kümelerinin
inşaat alanına rastgele dağıtıldığı projede, arada oluşan küçüklü büyüklü
avlular, mağaranın yapısındaki doğal boşluklar gibi rastgele ve belli bir amaç
içermiyor. Genele bakıldığında küçük bir kent görünümü sunan bu projede de
işlevsellikten çok esneklik tercih edilmiş. İşlevsel olarak tasarlanan yapının
insanı belli bir kullanıma yönelttiğini belirten Sou Fujimoto, kullanımı
insanların ilhamına bıraktığını
vurguluyor.
Büyük Okyanus manzaralı bir
haftasonu evi olan ‘O Evi’ (House O) projesinin temel özelliği süregiden bir
mekan etkisi yaratması ve deniz görüntüsünü, farklı açılara yerleştirilmiş
aynalarla evin en dip köşesine kadar taşıması. Fujimoto, her görüntüde farklı
renkler ve sekanslar yakalandığını, dolayısıyla bu projede mimari tasarımın yanı
sıra görsel bir tasarımın da söz konusu olduğuna dikkat
çekiyor.
İçeride mi, dışarıda
mı?
‘İçerisi ve Dışarısı Arasında / Kent ve Ev Arasında’
(Between İnside and Outside / Between City and House) temalı ‘N Evi’ (House N),
geleneksel bir Japon konut bölgesi içerisinde konumlanıyor. Binanın planı
basitçe iç içe konulmuş kutular olarak tanımlanabilir. Kutuların tepesinde
pencere açıklıkları bırakılarak günışığı içeri alınıyor. En üstteki yer alan
kutunun tepe açıklıkları boş bırakıldığından, yağmur, rüzgâr gibi hava
koşullarının binanın içinde hissedilebiliyor. Böylece iç ve dış birbiri
içerisinde erimiş oluyor. İçerideki aslında tam olarak içerideki değil. İç ve
dışın derecelerinden söz etmek mümkün ancak. Hava koşulları içeri alındığından,
‘yarı’ özel alan hissi yaratılıyor. N Evi, çevredeki geleneksel konut dokusunun
arasında sert bir görünüme sahip gibi gözükse de aslında içi boş ve saydam.
Yarısı kente, yarısı eve ait olan bina için Fujimoto ‘mekanın kentteki yeni
varlığı’ ifadesini kullanıyor. Yağmurun içeri alınmasıyla ağaçların yetişmesine
de olanak sağlayan yapıda, yarı mimari yarı miamri olmayan bir durumdan söz
etmek mümkün. Rastgele oluşan 3 katmanlı açıklık ile 4 farklı gökyüzü algısı
yakalanıyor. Fujimoto, bu boşluğun aslında pahalıya mal olduğunu, ama Japonların
bazen boşluğa çok para harcayabildiğini de itiraf etmeden
geçemiyor.
Japon mimar, son olarak Tokyo’daki
iki projesini paylaştı: Tokyo Apartmanı ve Tokyo
Kütüphanesi. Jorge Luis Borges’in Babil Kütüphanesi’ne
atıfta bulunan Tokyo Kütüphanesi, sarmal şeklinde planlanmış. Sarmal
izlendiğinde belli kategorilerin takip edilebildiği kütüphanede, ‘kaybolmak’
isteyenler için farklı yönleri izleyemek yeterli. ‘Kent ve Evden önce’ (Before
City and House) temalı Tokyo Apartmanı, bir toplu konut projesi. Oyun küpleri
gibi üst üste konulmuş küçük evler formundaki projede, Fujimoto, konut içinde
kenti deneyimleme fırsatı sunuyor.
Yapı-Endüstri Merkezi
ve Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı tarafından düzenlenen Archiprix 2009 Mimarlık
Öğrencileri Bitirme Projeleri Yarışması Jüri Üyesi de olan Fujimoto, 5 Aralık
Cumartesi günü Ankara Çağdaş Sanatlar Galerisi'nde düzenlenecek ödül törenine
katılacak ve Ankara'da da bir konferans verecek.
|