Siyanür Sızdıran Madene Sahasını...
Ordu’da Dereye Siyanür Karıştığı İddiası
Kayyumun Kimyasal Atık Deposu Büyüyor
Çöpler Altın Madeni’nin Kapasite...
Sızıntı Tespit Edilen Çöp...
Siyanür Sızdıran Maden Yeniden...
Altın Madeni Bilirkişilerine...
Sabıkalı Şirketin Hedefi Munzur
Erzincan’daki Siyanür Sızıntısı...
Siyanür Felaketiyle Gündeme...
“İliç’teki Altın Madeni Derhal...
İliç’teki Altın Madeninin...
Çöpler Altın Madeni'nden Siyanür...
Siyanür Kullanan Şirketin...
İliç’teki Bilirkişi Keşfine...
Fatsa’da İkinci Siyanür Tehlikesi
Erzincan’daki Siyanür Deposu Büyüyecek
Siyanür Sızıntısında Gözden Kaçan ÇED Ayrıntısı
Erzincan’da halk ve çevrecilerin tüm uyarılarına rağmen işletmesine devam edilen madenin kapasite artışına ilişkin nihai ÇED raporundaki ayrıntılar kazanın ‘geliyorum’ dediğini ortaya koydu.
Erzincan İliç’te bulunan altın madeni işletmesinde boru hattında yaşanan arıza nedeniyle çevreye siyanür yayıldığı iddia edilmişti. Konuya ilişkin jandarma tutanaklarında 20 ton siyanürün çevreye karıştığı bildirilirken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işletmeye en üst sınırdan ceza kesti. Erzincan Valiliği ise yaklaşık 3 gün sonra sızıntının hiçbir dereye ulaşmadığını açıklarken; madeni işleten Anagold Madencilik, tam 5 gün sonra açıklama yaparak, “Maden sahasında gerçekleşen solüsyon döküntüsünün içerisindeki toplam siyanür miktarı yaklaşık 8 kg'dır.” dedi. Cumhuriyet’ten Nilay Tuğçe Bostancı’nın haberine göre; Erzincan Kemaliye Embiyabey Çevre, Doğa ve Kültür Koruma Derneği Yetkilisi Sedat Cezayirlioğlu olaydan önce yaptığı açıklamalarda önemli ayrıntılara dikkat çekmişti. Cezayirlioğlu, “Rapora göre bu proje kaçak nükleer tesis projesidir. Proje, bu tesisin Çernobil’den daha tehlikeli olduğunu ortaya koydu.” dedi. Cezayirlioğlu’nun açıklamaları şu şekilde: “Buradaki toplam rant 200 milyar doların üzerindedir. Şimdiye kadar 140 ton altın çıkarttılar, ilk etapta Tunceli ve Divriği ilçesi hariç bu rant oraya da dayanıyor ve 369 ton daha altın çıkartacaklar. “30 tanker sülfürik asit geliyor” “Bu bir kaçak nükleer tesis projesidir” Rapora göre bu proje kaçak nükleer tesis projesidir. Proje, bu tesisin Çernobil’den daha tehlikeli olduğunu ortaya koydu. 25 yılda dolması gereken atık havuzu 2 yılda dolduğu için atık kimyasalları püskürtme cihazlarıyla atmosfere veriyorlar. Bilimsel raporlara göre sadece Türkiye değil komşu ülkeler de tehlike altındadır. Şuan bulutlar sülfürik asit yüklü. Olay o kadar büyük ki Türkiye Barolar Birliği ile Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası da konuya müdahil oldu. Hepimiz dava açtık. Bu projenin dünyada ikinci bir örneği yok. Kaçak nükleer tesisten daha tehlikelidir. “Barajın altında fay hattı var” Zehir saçıyor “Nihai ÇED Raporu’nda yer alan işletmede kullanılacak ‘Kimyasallar ve Miktarları’ tablosundaki rakamlara bakıldığı zaman, işletmede 19 yıl süresince 1,72 milyon ton zehirli, yakıcı, dağlayıcı ve boğucu kimyasal madde kullanılacaktır. Ayrıca ayı rakamlara göre İliç’teki doğal varlıklar yılda 325; 19 yılda 6175 kamyon dolusu Sodyum Siyanüre maruz kalacaktır. Bu yetmiyormuş gibi, bu doğa parçasına yılda 445; 19 yılda 8544 tanker konsantre Sülfürik asit; işletme bu tesise 390 tanker dolusu Nitrik asit gelecektir. Bu kadar asidi söndürmeye yetmez ama 4655 kamyon dolusu Sodyum Hidroksit getirilecektir. Bunca kimyasalı 1000 hektar araziye yedirmeye kalktığınızda o toprakta, o kayaç da birer zehir haline gelir. Tesisin kazaya ve toplu ölümlere açık en tehlikeli yana asitler ile siyanürlü çözeltilerin birbirine çok yakın veya temas halinde kullanılacak olmasıdır.” Duman’ın raporunda ayrıca İTÜ Deprem Araştırma Alt Grubu’ndan Prof. Dr. Naci Görür’ün aktardığı ve 1794 yılından beri deprem üretmeyen Yedisu Fayı’nda büyüklüğü 7’nin üzerinde bir deprem beklendiği bilgisine yer verildi. ÇED raporları gözden kaçtı Raporda, ”Proses atığı siyanür bozundurma ünitesinde siyanürden arıtıldıktan sonra ADT’ye (Atık Depolama Tesisi) verilmektedir” ifadeleri yer alıyor. Ancak 21 Haziran’da patlayan borulardan 20 metreküp (20 ton) siyanürün dış yüzeye sızdığı ortaya çıktı. Raporda atık depolama alanının üstü kapalı ve her türlü dış etkenden atıkları koruyacak şekilde oluşturulacağı, geçici depolama alanında yangın gibi her türlü acil duruma karşı güvenlik tedbirleri alınacağı, yine aynı alanda atıkların tehlikelilik özelliğine göre uygun bölümlendirme yapılacağı bilgisi yer alıyor. Yine raporda İl Müdürlüğünce gerek görülmesi halinde talep edilecek ilave tedbirler alınacağı bilgisi bulunuyor. “Fırat nehri etkilenebilir” “Maden çalışmalarının yeraltı su kaynaklarını etkilemesi durumunda, bu etki ağırlıklı olarak yeraltı suyu akış yönünde mansap kısmında gözlenebilecektir. Projeden kaynaklı yeraltı sularına etki alanları, kuyulardan su çekimi nedeniyle oluşacak su seviyesindeki düşüşler ve herhangi bir sızıntı ile mansap kısmında oluşacak etki alanı olmak üzere yine havza sınırları içerisinde kalmaktadır. Proje sahasındaki yeraltı suyunun akış alanı, kuzeyde Karasu (Fırat) Nehri ile güney, doğu ve batıdaki tepelerin üst noktaları ile sınırlıdır. Sahadaki yeraltı suyunun akış yönü genel olarak Karasu (Fırat) Nehri’ne doğru kuzeyedir. Yüzey suları açısından Karasu Nehri en yakın etkilenebilecek alan özelliği taşımaktadır.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |