Hasan Duruer, caminin avlusunda başlattıkları peyzaj ve düzenleme calışmalarının devam ettiğini söyledi. Caminin dış avlusundaki yürüyüş alanlarının zeminine, Mimar Sinan'ın caminin inşaatında da kullandığı midye kabuklu taş döşettiklerini belirten Duruer, Romalıların da 2 bin yıl önce bu taşı kullandığını ifade etti.
Peyzaj çalışmalarının önemli bir bölümünün tamamlandığını aktaran Duruer, "Şu an Selimiye'de taş ve elektrik tesisatı döşeme çalışmaları, çevre düzenlemesi ve avlunun güllerle donatılması devam ediyor. Turgut Cansever kitabında Selimiye Camisi yapılırken İstanbul'dan 200 bin gül siparişi verildiğini söylüyor. Neden ağaç değil de gül siparişi verildiğini iyi değerlendirmek lazım" dedi.
Türkiye'de ağaç dikmenin peyzaj olarak algılandığını, hangi ağacın nereye ve nasıl dikileceğinin bilinmediğini ifade eden Duruer, şöyle konuştu:
"Bu ağacın ileride camiye zarar verip vermeyeceğini, görüntüyü engelleyebileceğini bilmeden geçmişte böyle ağaç dikmişiz. Kaldı ki Selimiye'de tespit ettiğimiz ağaçların en yaşlısı 138 yaşında çıktı. Demek ki 500 yıllık ağaçlar yok. Bu düzenlemeyle birlikte tarihi eserleri gün yüzüne çıkartabilmek, yaşanabilir bir çevre olduğunu göstermek ve peyzajın nasıl yapıldığını göstermek için çalışıyoruz".
Duruer, Edirne'deki tarihi eserlerin hepsine 'el atma' düşüncesinde olduklarını belirtti. Birçok camide temizlik ve bakım yaptıklarını dile getiren Duruer, şöyle devam etti:
"Onlarca caminin demir aksamları boyatıldı, temizlikleri yapıldı, bakımları yapılmaya devam ediyor. 120 tane çeşmenin yaklaşık 50 tanesi kuruldan geçti. Bunların 4 tanesinin restorasyonu tamamlandı. Geri kalanına da Mart ayından itibaren devam edeceğiz. Bizden önceki nesillerden kalan eserleri, Traklardan, Romalılar'a ve Bizans'a kadar hepsine sahip çıkmayı vazifemiz olarak değerlendiriyoruz. Sadece Osmanlı'ya değil, bizden önceki medeniyetlere ve kültürlere sahip çıkmak boynumuzun borcudur".
"Edirne'nin tamamını yeni baştan ele almak lazım"
Duruer, UNESCO tarafından kabul edilen Selimiye Meydanı projesinin, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından henüz kabul edilmediğini belirtti. Projenin onaylanmasının ardından çalışmalara başlanacağını ifade eden Duruer, şunları kaydetti:
"Sadece Selimiye'yi değil, Edirne'nin tamamını yeni baştan ele almak lazım. Nereden yollar geçecek, otoparklar neresi olacak, yeşil alanlar neresi olacak, kültür merkezinden tutun da kültürel alanlara, eğlence yerlerine kadar teknik değerlendirme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Dünyanın hiçbir tarafında şehrin tam göbeğine kadar otobüsle giremezsiniz. Muhakkak ki yayalaştırılması gerekiyor. Yaya olarak gezdiğiniz zaman şehri tanırsınız. Şehir arabayla tanınmaz. Yaya gezilerek şehirler tanınır. Kaldı ki Selimiye'yi merkez olarak kabul edecek olursanız, Üç Şerefeli Cami, Eski Cami arasındaki altın üçgen alanının yayalaştırılması gerektiğini düşünüyorum".
|