Seçim Rüşveti= 2/b Talanı
Bildiğimiz gibi 5831 Sayılı bu Kanun 26 Ocak 2009 tarihinde onaylanıp, 27 Ocak 2009 tarih ve 27123 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. O günler ve sonrası seyahatlerde bulunmam, ayrıca çok sevdiğim ve çok yakın mücadele arkadaşım Prof. Dr. Uçkun GERAY hocamın vefatı nedeni ile yazabilmek için zaman üretemedim. Şimdi size,
/P> Peki çevreciler olarak ne yapmalıyız? Bana göre, Anayasa’ya inat düzenlendiği için bu yasa, eğer önüne götürülürse, yüce mahkeme tarafından yeniden iptal edilebilir. Çünkü bundan önce bu yeni yasa’ya tıpatıp benzeyen bir yasa yüce mahkeme tarafından iptal edilmiştir. İsterseniz, kıyaslamanızı kolaylaştırmak için iptal edilen eski yasayı ve bugünkü yasayı alt alta yazalım. 1- 1987 Tarih ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu Madde 45: Orman dışına çıkarılmış ve çıkarılacak yerlerde; değişik 6831 Sayılı Orman Kanununun 2. Maddesi’nin (B) bendinde belirtilen şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları ile tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık(Antep fıstığı) gibi tarım arazileri, 31.12.1981 tarihinden önceki vergi kaydı veya geçerli bir belgeye dayanmak şartıyla 14. Maddeye göre zilyetleri adına tespit edilir. Zilyetlik müddeti 31.12.1981 tahinden geriye doğru hesaplanır. 6831 Sayılı Orman Kanunu veya ek ve değişikliklerine göre orman kadastrosu yapılarak evvelce hazine adına tespit veya tescil edilmiş yerlerde de yukarıdaki hüküm aynen uygulanır. 2- 27.01.2009 tarih ve 5831 Sayılı Kanun Ek Madde 4: 6831Sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 Tarihli ve 1744 Sayılı Kanunla değişik 2. Maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 Sayılı, 05.06.1986 Tarihli ve 3302 Sayılı Kanunlarla değişik 2. Maddesini (B) bendine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek sureti ile, bu kanunun 11. Maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Evet, yukarıda açıkça yazılan maddeleri kısaca özetlersek; ilk sıradaki 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 45. Maddesi; 2/B alanlarının, işgalcileri adına tespit ve tescilini öngörmektedir. Bu Anayasamızın 169 ve 170. Maddesine aykırı bulunduğu için yüce mahkeme tarafından 01.06.1988 Tarih, 1987/31 Esas ve 1988/13 Karar Sayılı Karar ile iptal edilmiş ve karar Resmi Gazete’nin 20.08.1988 Tarih ve 19905 Sayılı nüshasında yayımlanmıştır. İkinci sırada belirtilen 5831 Sayılı Kanunun Ek 4 Maddesi ise; 2/B sahalarının acilen kadastrosu yapılarak tespitinin işgalcileri adına ancak tescilinin Hazine adına yapılmasını içermektedir ki, bu trajikomik bir olaydır. Çünkü orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinin başladığı 1973 yılından bu yana bu yerler (yani 2/B olarak adlandırılan yerler) uygulamanın yapıldığı orman, devlete ait ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılır ve tapuda Hazine adına tespit ve tescili yapılmaktadır. Hal böyle iken; yani yıllardır Hazine adına tespit ve tescil edilen orman rejimi dışına çıkarılan alanların muhdesatları ile birlikte işgalcileri adına tespit yapılması Anayasaya karşı yapılmış çok büyük hile ve suçtur. Bunun için öncelikle, yeniden söylüyorum; a- Seçimlere yönelik popülist böyle bir aldatmacayı bozmak durumundayız.
Öncelikle hepimizin en yakın sürede, Anayasaya dava açılması için, muhalefet
milletvekillerine baskı yapmak gibi bir görevi üstlenmesi gerekir. Sözgelimi çalışmalar sırasında kadastro ekiplerinin bileşeninde ormancı ve ziraatçi eleman yoksa buna müdahale edebilmeli. Eğer Anayasaya iptal için dava açılmış ise, yapılan çalışmaların Anayasamıza aykırı olması ve yapılacak uygulamalar nedeniyle geriye dönüşü olmayacak zararların yaşanabileceği gerekçesiyle dava sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulması talebi ile idari yargı nezdinde dava açabiliriz. Sözgelimi bu uğraşı yörede yaşayan ve uygulamadan zarar görecek yüzlerce vatandaşlarımızdan birçoğu yerine getirebilir. Salih Sönmezışık / Orman Yük. Müh. |
-
Öyle ya da böyle çözülmemelidir; ormanların ve doğanın lehine çözülmelidir. Doğa affetmez. YANITLA
-
Öyle ya da böyle bir şekilde 2B sorunu çözülmelidir. Binlerce insan tapu bekliyor, binlerce insan madur edilemez! YANITLA